PİRHA- 4-6 yaş grubu çocuklar için alınan din eğitimi tavsiye kararını değerlendiren Şah Ahmet Sultan Ocağı Yol hizmetkârı Mehmet Turan, “Bırakınız her inanç ailede verilsin. Devletin belli bir dini zorla öğretmesi faşizan bir davranıştan başka bir şey değildir” dedi.
Şah Ahmet Sultan Ocağı Yol hizmetkârı Mehmet Turan, 4-6 yaş grubu çocuklar için alınan din eğitimi tavsiye kararını eleştirdi.
Devletin her daim Aleviler üzerinde asimilasyon politikaları izlediğini anımsatan Turan, zorunlu din derslerinin ana sınıfına kadar indirgenmeye çalışılmasının bu politikaların bir parçası olduğunu aktardı. Din eğitiminin aile tarafından çocukların uygun yaşlara geldikten sonra verilmesi gerektiğini de belirten Turan, Alevilerin inançlarına daha fazla sahip çıkmaları gerektiğini söyledi.
“ALEVİLER ‘İNCİNSEN DE İNCİTME’ SÖZÜYLE HAREKET EDER”
Alevi inancına yönelik esas soykırım ve asimilasyonun şu anda yapıldığını kaydeden Turan; “Aleviler, ‘İncinsen de incitme’ sözünü kendisine şiar edinmiştir. Şimdiye kadar hiç kimseye karşı kindar bir tavır takınmamışlardır. Bu korktuklarından mı? Hayır. Gerektiğinde insanlar nefsi müdafaa haklarını kullanarak çok şey yapabilirler. Ancak bir cana kıymanın hak ve hakikate kıymak, gerçeğe kıymak kadar kötü olduğunu bilen bizim o güzel toplumumuz böyle bir şeyi hiçbir zaman gündeme getirmedi” şeklinde konuştu.
“DEVLET ALEVİLERİ HER DAİM ASİMİLE ETME POLİTİKALARI UYGULUYOR”
Devletin Alevileri her daim asimile etme politikaları uyguladığını söyleyen Turan, Alevilerin de kendi öz kültürlerine, inançlarına yeteri kadar sahip çıkamadıklarını söyledi.
4-5 yaşından itibaren çocuklara dinle ilgili bilgiler verilmesini, bunun dayatılmasını kabul edilemez olarak değerlendiren Turan, “O yaşlarda ki çocuklara direk kendi inançlarını, kendi dinlerini, kendi anlayışlarını lanse edecekler. Yani Allah ile çocukları korkutacaklar. Cennetle cehennemle korkutacaklar. Hak dediğimiz bütün evrende var olan o güzelliği bizim çocuklarımıza aşılamamızı da böylelikle engelleyecekler. Oysa ki biz bir yaratılış anlayışıyla değil, bir varoluş anlayışıyla çocuklarımızı ve geleceğimizi yetiştirmeye, aydınlatmaya çalışıyoruz. Bırakınız her inanç ailede verilsin. Devletin belli bir dini zorla öğretmesi faşizan bir davranıştan başka bir şey değildir.”
“DİNDE ZORLAMA YOKTUR”
‘Dinde zorlama yoktur’ sözünü anımsatan Turan sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hem dinde zorlama yoktur diyorsunuz hem de insanları dine zorluyorsunuz. Dinde insanın canına kıymak yoktur diyorsunuz hem de Allah için savaşa diyorsunuz. Bütün bunlarla yetiştirilecek olan bir neslin ülkeye, dünyaya zararlı olacağını aslında biliyorsunuz. Biliyorsunuz ve bizim de barıştan yana olan düşüncemizi, insan sevgisi ve kardeşlikten yana olan düşüncelerimizi harap etmeye çalışıyorsunuz. Çocuklarımızdan elinizi çekiniz lütfen. Onların bizim inancımız, bizim yolumuz ve felsefemiz çerçevesinde bizler tarafından yetiştirilmesine engel olmayınız.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.