Kalo Gaxan etkinliği, sobanın etrafında birbirlerinin yüzlerine hasret kalmış insanların muhabbetleriyle, hep bir ağızdan söylenen Türkülerle başladı. Gağan’da üç gündür ev ev dolaşıp toplanan lokmalar kadınların ellerinden dökülüyor sofralara…
Demokratik Alevi Derneği Tuzla Şubesi’nin düzenlediği etkinlikte ilk konuşmayı DAD Tuzla Şube Eş Başkanı Nevzat Muştu yaptı. Muştu konuşmasında kaybolan bir kültürü devam ettirmek için çabaladıklarına dikkat çekerek “Gaxan Alevi geleneğidir, burada DAD Tuzla Şube’si olarak bu tarihi sorumluluğu, bu kültürü, kültürel yozlaşmaya, asimilasyona karşı bu kültürün devam etmesi anlamında sorumluluk aldığımızı düşünüyorum” dedi.
“KENDİMİZLE YÜZLEŞİYORUZ ADETA”
Ziyaret ettiğimiz bütün canların hanesinde güzel, çok anlamlı tepkiler aldık diyen Muştu, “Uzun yıllardır bu manada insanlarımıza dokunulmamış, yapılmamış bir etkilik.Biz kendimizle yüzleşiyoruz adeta. Sorumluluğumuzu yerine getirdiğimizi düşünüyorum. Bize lokma verenlerin hak katında ülkemizde barış ve huzur temenni ediyoruz” dedi.
“DAYANIŞMAYI ANLATAN BU KÜLTÜRÜ YAŞATMALIYIZ”
Herkesin Gaxan’ını kutluyorum diyen DAD Tuzla Eş Başkan Fazile Elseverde ,”Benim çocukluğumda Gaxan’da kimi yaşlılar üç gün oruç tutardı. Lokmalarımızı birbirimizle paylaşırdık. Kış koşullarından dolayı yoksul olanlar var ise özellikle bu ay onlarla dayanışma içinde olunur toplanan lokmalar onlarla paylaşılırdı. Bizim inancımıza göre insanları incitmemek esastır ama Kalo Gaxan sürecinde buna daha çok dikkat edilir” dedi.
Köylerde 3 gençten oluşan gruptan biri yaşlı, biri gelin, biride yol gösteren ve lokmaları toplayan bir genç olurdu. “Yaşlı eski yılı, süslü giyinen kadın yeni yılı temsil eder” diyen Elsever, ” Kalo Gaxan etkinliğinde toplanan lokmalar kış aylarının iyi geçmesi için dağıtılır. Çoluk çocuğumuzun başına kaza gelmesin, malımız mülkümüz zarar görmesin, senemiz iyi geçsin dilekleri dilenirdi. Biz bu dilekleri şimdi bir kez daha diliyoruz” dedi.
“Biz Gaxan için evleri gezerken, köylerinden kopup buralara gelen yaşlılarımız ‘bize unutulmuş bir kültürü hatırlattığınız için teşekkür ediyoruz’ derlerken gözlerinin içi gülüyordu” diyen Elsever “Dayanışmayı anlatan bu kültürü yaşatmalıyız unutulmasına izin vermemeliyiz” diye konuştu.
“BİZİ TOPLUMLA BULUŞTURAN DEĞERLERE SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Etkinliğe katılan Gazeteci Turabi Kişin ise “…Ayriyeten ona da selam ederim… ” adlı öykü kitabını imzaladı. Kısa bir konuşma yapan Kişin ise şunları söyledi:
“Öykü kitabımda alevi toplumunun yaşam tarzını, çocukluğumda yaşadığım ve duyduğum şeyleri kendi süzgecimden geçirerek kaleme aldım. Kentlerde bize dayatılan yozlaştırıcı asimilasyon kültürüne karşı nefes borularına ihtiyacımız var. Köklerimizle temas eden, bizi doğal toplumla buluşturan şeylere sahip çıkıp onları hatırlatmak gerekiyor yoksa kaybolup gideriz.”
Kişin son olarak “Bir dakikası bile ağır bir zulmü ifade eden cezaevlerinde okumak ve yazmak benim için en önemli nefes borularından biri oldu” dedi.
Etkinlikte Fazile Elsever’in duasıyla lokmalar dağıtıldı. Fetih Akyüz’ün türküleriyle son buldu.
Semra ACAR
Yoruma kapalı.