PİRHA-Avukat Seyit Sönmez, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu yöneticisi İsrafil Erbil’in yargılanmasına dair kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yaptığı açıklamada “Keyfi ve hukuka aykırı yargı pratikleriyle Alevi kurum yöneticileri, Alevi yurttaşlar korkutulmaya, Alevi örgütleri kriminalize edilmeye çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu yöneticisi İsrafil Erbil‘in yargılanma sürecine ilişkin bir açıklama yapan Avukat Seyit Sönmez, “Özellikle yurtdışında yaşayan Aleviler üzerinde bu şekilde usulsüz soruşturma süreçleri nedeniyle havaalanları “Alevi nezarethanelerine “dönüşmüştür” dedi.
“HUKUKA AYKIRI ŞEKİLDE YAKALAMA ÇIKARILMIŞTIR”
Av. Seyit Sönmez tarafından yapılan açıklama şöyle:
1 – Müvekkil İsrafil Erbil Maraş Katliamı anmalarında yapmış olduğu konuşmalardan dolayı iki ayrı Mahkemede yargılanmaktadır.
2- K.Maraş 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen yargılamada aşağıda açıkladığımız şekilde yasal şartları oluşmadan çok açık bir şekilde aleyhinde yakalama kararı çıkarılmıştır. Aynı davaya konu soruşturmada da hukuka aykırı bir şekilde yakalama kararı çıkarılmıştı.
3- Soruşturma sürecindeki usule aykırılıkları ve müvekkilin kolluk tarafından nasıl toplum önünde küçük düşürülmek için yakalandığı ile ilgili şikayet hakkımızı kullanmamız bununla ilgili soruşturma başlatılmasından bir kaç gün sonra müvekkil hakkında mevzuatta yeri olmayan bir şekilde basit yakalama usulü yürütülen davadan vazgeçilerek yakalama kararı çıkartılmıştır. Bu karar Anayasa ve yasalardan kaynaklanan şikayet hakkımızı kullanmamıza karşı yapılan bir cezalandırma yöntemidir. Eğer algımız doğru ise bunun bir hukuk devletinde nasıl korkunç bir anlama geldiği malumdur.
“AÇIK ADRESİ BULUNAN MÜVEKKİLE DAVETİYE ÇIKARILMAMIŞTIR”
4- Basit yargılama usulünden vazgeçilmesinin gerekçesi şu şekildedir:
“Dosyada yapılan incelemede; sanık İsrafil Erbil’in yurt dışında ikamet ediyor olması ve açık adresinin tam olarak tespit edilemediği anlaşıldığından Basit Yargılama Usulünün uygulanmasına yer olmadığına,”
Oysa dosyada bulunan vekaletnamede müvekkilin İngiltere Londra’da açık bir adresinin olduğu görülecektir. Dolayısıyla bu gerekçe dosyada bulunan açık adres gerçekliği ile terstir. Nitekim tarafımızdan mahkemeye sunulan 09/02/20220 tarihli müvekkil savunmasında açık adresini savunmanın sonuna yazmıştır.
5 – En önemli husus: Yakalama kararı CMK’nın amir hükümlerine aykırı bir karardır. Öncelikle yakalamadan daha hafif bir tedbir kararı olan zorla getirme kararı dahi uygulanmamıştır.
6- Yukarıda anlattığımız üzere açık bir adresi bulunan müvekkile herhangi bir davetiye çıkarılmamıştır ki ona dahi gerek yoktur müvekkil zaten müdafi aracılığıyla sunmuş, yargılamadan kaçmadığını, kaçmayacağını ortaya koymuştur. Daha hafif bir tedbir olan zorla getirme kararının bile yasal dayanağı yokken daha ağır bir tedbir olan yakalama kararı evleviyetle hukuka aykırı bir karardır.
“MÜVEKKİL KAÇAK DEĞİLDİR”
7- Yakalama kararı çıkartılabilmesi için sanığın “kaçak” durumda olması gerekmektedir.
Oysa bırakınız kaçak durumda olmayı basit yargılama usulü kabul etmediğini savunma hakkını kullanmak için yüzyüze duruşma yapılmasını isteyen 19/01/2022 tarihli
“İşbu davanın CMK 251 vd. düzenlenen basit yargılama usulüne tabi olması ceza hukuku ve ceza yargılamasının temel ilkelerine aykırıdır. Çıkacak karar ne olursa olsun itiraz edip duruşmada yargılama hakkımızı kullanacağımızı şimdiden beyan ederiz.”
Şeklinde devam eden dilekçesi dosyada mevcuttur.
Dolayısıyla müvekkil kaçak değildir. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu yöneticisidir. Yargılamadan kaçmadığı tam tersi bizzat yargılamaya gelip savunma hakkını kullanmak istediği daha nasıl görülebilir?
8- CMK 176’ya aykırı davranılmıştır. Müvekkile iddianame ve duruşma günü tebliğ edilmemiştir. Kaçak olmayan yurtdışında da olsa açık bir adresi bulunan sanığa davetiye çıkarılması zorunludur.
Söz konusu bu uygulamalar son yıllarda iyice artmıştır. Bu derece keyfi ve hukuka aykırı yargı pratikleriyle Alevi kurum yöneticileri, Alevi yurttaşlar korkutulmaya, Alevi örgütleri kriminalize edilmeye çalışılmaktadır.
Özellikle yurtdışında yaşayan Aleviler üzerinde bu şekilde usulsüz soruşturma süreçleri nedeniyle havaalanları “Alevi nezarethanelerine “dönüşmüştür.”
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.