Alevi Haber Ajansi

‘Şehir Hastanelerine değil emekçiye bütçe ayırın’-VİDEO

PİRHA- Ankara Tabip Odası (ATO) ve sağlık ve sosyal hizmet meslek örgütleri sağlıkta dönüşüm programları ile artan iş yüklerine rağmen gelirlerinin sürekli azalıyor olmasına tepki gösterdi. Açıklamada, “Sağlık kurumları dediğiniz yerler dört duvar, sağlık hizmetleri ise biz sağlık emekçilerinin emeğidir. Şehir hastaneleri olmadan sağlık hizmeti sunabilirsiniz ancak sağlık emeği olmadan şehir hastanelerinizin bir önemi olmayacaktır” denildi. 

‘Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak ‘Sağlıkta Dönüşüm Programları’ ile artan iş yükümüze rağmen gelirimiz sürekli erimiştir’ diyen Ankara Tabip Odası (ATO), Ankara Diş hekimleri Odası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği yaptıkları ortak basın açıklamasıyla Sağlık Bakanlığı’na tepkilerini dile getirdiler.

ATO’ da yapılan açıklamayı sağlık emekçileri adına ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ayşe Uğurlu okudu.

“İKTİDAR MÜTEAHİTLERİ KORUYUP KOLLAMAKTADIR”

Uğurlu verdikleri emeklerin karşılığını alamadıklarını belirterek; “SDP dönemi artan iş yükümüz pandemi dönemi daha da artmış, tüm sorunlara rağmen emeğimizin karşılığında taleplerimiz karşılanmamıştır. Sağlık emekçisini enflasyon altında zam oranlarına mahkum eden iktidar müdahale edilmiş TÜİK TÜFE oranları ile reel ücretlerimizde kayıp yaşatırken, şehir hastanesi müteahhitlerine bütçeyi seferber etmiştir. Sağlık emekçilerine reel TÜFE’yi çok gören iktidar; Şehir hastanesi kira ve hizmet bedeli ödemelerinde ‘TÜFE’, ‘ÜFE’ , ‘Döviz Kuru’, ‘Asgari Ücret Artış Oranı’, ‘Beş Yılda Bir Piyasa Testi’ artış oranlarını kullanarak şehir hastaneleri müteahhitlerini koruyup kollamaktadır.

Sağlık emekçileri TÜİK TÜFE rakamları ile birlikte 14,6 oranında zam oranı almış olup, şehir hastaneleri TÜFE, ÜFE arasındaki %10’nun üzerinde fark ile %25,5 zam oranından faydalanmıştır. Yine Şehir Hastaneleri yapımında kullanılan yabancı kaynaklar nedeniyle kira bedelinde ek olarak döviz kuru artışından faydalanmıştır.  Bazı hizmet ödemelerinde ise asgari ücrete yapılan %21,6 zamdan yararlandırılmıştır” diye konuştu.

“ŞEHİR HASTANELERİNE AYRICALIK TANINIYOR”

İktidarın Şehir Hastanelerini yapan müteahhitleri koruduğunu ve maddi kayba uğramamaları için desteklediğini söyleyen Uğurlu sözlerine şu şekilde devam etti:

“Şehir hastanelerine geniş çerçevede zam tercihi ile ödeme yaparak müteahhitlerin gelir kaybını engellemeyi öngören iktidar piyasadaki hizmetin üretim maliyetini de koruma altına almış ve beş yılda bir “Piyasa- Pazar Testi” ile müteahhitlerini korumaktadır. Şehir hastaneleri tanınan bu ayrıcalıkla, sağlık bütçesini hortumlamakta ve şehir hastaneleri ödemeleri Sağlık Bakanlığı bütçesinde ana harcama kalemi haline gelmesine neden olmaktadır.

Tüm bu ayrım ve bütçenin seferber edilmesi ile şehir hastaneleri müteahhitlerine 2020 yılında 8.739 milyonluk kira ve hizmet bedeli ödenmiş, 2021 bütçesinde ise şehir hastanelerine 16.391 milyon lira bütçe ayrılmıştır. Sağlık Bakanlığı bünyesindeki 722 binden fazla sağlık emekçisine ise 2020 yılında bütçesinde 24.278 milyon lira ayrılırken 2021 yılında 30.725 milyon lira ödeme ayrılmıştır. Sağlık Bakanlığı bütçesinde 2020-2021 dönemi personel harcamalarında %27’lik artış gerçekleşirken şehir hastaneleri ödemelerinde %88 artış gerçekleşecektir. Sağlık Bakanlığı 722 binden fazla sağlık emekçisine ayırdığı bütçenin % 54’nü, 13 şehir hastanesi müteahhitine ayırmıştır.”

“SAĞLIK EMEKÇİLERİ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR”

Sağlık emekçilerinin haklarını alamadığını ve her geçen gün gelir kaybına uğradığını vurgulayan Uğurlu şunları dile getirdi:

“2021-2020 dönemi memur maaş düzeyi; TİS ve müdahale edilmiş TÜİK TÜFE artış oranları ile reel olarak azalmıştır. ENAGrup TÜFE, ÜFE, Asgari Ücret Artış Oranları, Döviz Kuru Artışı, Gram Altın Artış Oranı gibi tüm göstergeler yaklaşık memur maaş artış oranının iki katı ve üstü gerçekleşmiştir. Sağlık emekçileri yanlış politikalar nedeniyle çalışırken hakkını alamadığı gibi emekliliği sonrası da daha ciddi gelir kaybı ile yoksulluk sınırının altındaki ücretle yaşamaya mahkum edilmektedir. Bugün iktidar yıllardır seçim döneminde verdiği 3600 ek göstergeyi pandemi döneminde dahi uygulamaya koyamamıştır. 3600 ek gösterge ile lisans mezunu hemşire/ebe/sağlık memuru gibi sağlık lisansiyerlerine aktif çalışmada maaşında 99, emekli maaşında yapacağı 869 tl’lik artış çok görülmüştür. Yine 7.200 ek gösterge ile hekimlerin aktif çalışmada maaşlarında 596 tl, emekli maaşlarında yapacağı 1.152 tl’lik artış çok görülmüştür.

Şehir hastaneleri müteahhitlerine 25 yıllığına tüm kaynakları seferber eden hükümet hemşire/ebe/sağlık memuru gibi sağlık lisansiyerlerine emekli maaşlarına yönelik 869 tl’lik, hekimlerin ise 1.152 tl’lik ek göstergeler ile zam talebini geri çevirmektedir. Yoksulluk sınırının 9.395 tl olduğu 2021 ilk altı ayı için hemşire/ebe/sağlık memuru gibi sağlık lisansiyerlerine 3.960 tl emekli maaşı almakta pratisyen hekim ise 6.986 tl emekli maaşı almaktadır.”

“SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN HAKLARI GASP EDİLİYOR”

Sağlık emekçilerinin uğradığı hak gasplarına da değinen Uğurlu; “Hiçbir iktidar döneminde sağlık emeği bu düzeyde meta haline getirilmemiş sömürülmemiştir. Bu sömürü özelinde son 20 yıldır performansa göre ödeme yöntemi yönetim aracı olarak kullanılmıştır. Öyle ki sağlık emekçileri performansa göre ödeme ile reel ücretlerinde yaşanan düşüş şehir hastanelerinde iş barışının bozulmasına ve sağlık hizmet sunumunda aksaklıklara neden olmuştur. Performansa göre ödeme ile üretim bandına sürülen ve seri üretim seferberliği içinde gelirlerinde yaşanacak düşmeler nedeniyle sağlık emekçileri izinlerini dahi kullanamamıştır. Bugün pandemi döneminde bütçe baskısıyla sağlık emekçilerinin tamamı ek ödemeden faydalanamadığı gibi ek ödeme alabilen pek çok sağlık emekçisi de tavandan ek ödeme kapsamına alınmamıştır. Bakanlık izin yasaklarını kaldırsa dahi tavandan ek ödemenin çalıştığı gün sayısı ile birlikte değerlendirilmiş olmasından dolayı zaten ekonomik sıkıntı yaşayan sağlık emekçileri izinlerinden feragat etmek zorunda kalmıştır. Bu nedenle sağlık emekçilerinin dinlenme hakkı gasp edilmiştir” şeklinde konuştu.

“SAĞLIK EMEKÇİLERİ OLMAZSA HASTANELERİN BİR ÖNEMİ OLMAZ”

Sağlık emekçilerine gereken önemin verilmesini istediklerini ifade eden Uğurlu son olarak şunları aktardı:

“Pandemi dönemi, üniversiteler sağlık hizmeti veriyor olarak görülmezken, diğer alanlarda çalışan sağlık emekçilerinin %80’nine yakını covid dışı alanda çalışıyor olarak değerlendirilmiştir. Çalışanların %80’nini covid dışı alanda gören iktidar,  covid dışı alanda gördüğü sağlık emekçilerinden uzman hekime maaşının %62’sini, hemşire/ebe/sağlık memuru gibi unvanlara maaşının %8’i kadar ödemeyi mükafat olarak sunmuştur.

Bir kez daha ifade ediyoruz sağlık kurumları dediğiniz yerler dört duvar, sağlık hizmetleri ise biz sağlık emekçilerinin emeğidir. Şehir hastaneleri olmadan sağlık hizmeti sunabilirsiniz ancak sağlık emeği olmadan şehir hastanelerinizin bir önemi olmayacaktır.”

PİRHA/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak