Alevi Haber Ajansi

Reklam

ÖHD Kadın Komisyonu’ndan, Yargıtay’ın Hatice Kaçmaz davasında verdiği karara tepki

PİRHA-ÖHD Genel Merkez Kadın Komisyonu, Yargıtay’ın Hatice Kaçmaz davasında verdiği karara tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, “Bu kararın hukuki değil, erkeğin aklandığı kadının suçlandığı bir eril zihniyetle verildiği apaçık ortadadır. Erkek egemen zihniyetini yaşamın tüm alanlarından süpürüp,  eşitlikçi ve  kadın özgürlükçü  bir dünyayı kurana kadar da haykırmaya devam edeceğiz” denildi. 

Türkiye’de kadın cinayetleri hızla cinskırımına doğru evrilirken Yargıtay Ceza Genel Kurulu tartışmalı bir karara imza attı.

Yargıtay, Hatice Kaçmaz davasında, Hatice Kaçmaz’ı katleden Orhan Munis’in cinayeti duygusal çöküntü ve hiddet ile gerçekleştirdiği, bıçağı yanına tedbiren almış olduğu, barışma gerçekleşseydi cinayeti işlemeyeceği gibi gerekçelerle cinayetin tasarlayarak gerçekleştirilmediği yönünde karar verdi.

Reklam

“ERKEK YARGI KORKUNÇ BİR KARAR VERDİ”

Konuya dair açıklama yapan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkez Kadın Komisyonu, Yargıtay’ın verdiği karara tepki gösterdi. 2021 yılında erkekler tarafından 339 kadın ve 34 çocuğu  öldürüldüğünü, 96 kadın tecavüze uğradığını, 772 kadın seks işçiliğine zorlandığını, 424 kadın tacize uğradığını, 208 çocuğu istismar edildiğini ve 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Erkek yargı verdiği bu korkunç karar ile kadın cinayetlerinde cezasızlık algısını erkek toplumuna yaymaya devam edeceğini ilan etmiştir” denildi.

“KARARA 14 ERKEK HAKIM İMZA ATTI”

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Bir yandan kadın cinayetlerinde uygulanan kravat indirimi politik malzeme yapılırken, diğer taraftan cezasızlık politikasından ve iktidarın kadın düşmanlığından cesaret alan erkek failler her gün en az 1 kadını katletmeye devam ediyor. İktidarın çıkardığı/ çıkaracağı yargı paketlerinin korumadığı kadınlar olarak erkek şiddetini koruyan bir iktidar ve kadın düşmanı iktidarın yardakçısı bir yargıyla karşı karşıya olduğumuzun bilincindeyiz.

Hatice Kaçmaz, 2014 yılının Temmuz ayında evinin yanındaki parkta, defalarca evlenme teklifini kabul etmediği katil tarafından 15 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Daha önce birçok kez katilin evlenme teklifini reddeden Hatice ile son kez görüşmek isteyen katil, görüşmeye ayak bileğine bağladığı bıçak ile giderek görüşme esnasında bıçağını çıkartarak Hatice’yi katletti.

Katil mahkemede işlediği cinayet için “erkekliğime küfür etti’, ‘beni tahrik etti’ dedi, ‘seviyorum’ dedi. Bıçağı yanıma kurban almaya gidiyordum o yüzden aldım” dedi. Ancak tüm bunların olmadığı dosyadaki delillerle ispat edilmesine rağmen ilk derece mahkemesi katil Orhan Munis’i “kasten öldürme suçundan” cezalandırdı.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU, OY ÇOKLUĞU İLE AKILALMAZ BIR KARARA İMZA ATMIŞTIR

Suç vasfında bariz olarak yapılan hukuki hatanın düzeltilmesi yerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu, oy çokluğu ile akılalmaz bir karara imza atmıştır. Karara 14 erkek hakim imza attı. Kararda, “maktulün kendisinden ayrılma konusunda ısrarcı olması üzerine kapıldığı hiddet duygusunun etkisiyle maktule vurduğu birden fazla defa bıçak darbesi ile ölümüne sebep olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin aralarında geçen görüşme sonunda isteğinin kabul edilmemesinden kaynaklanan duygusal çöküntü ve hiddetin etkisi altında soğukkanlı bir şekilde düşünmesini engelleyecek şekilde aniden gerçekleştiği,” ifadeleri yer almıştır.

HAYATLARI YOK EDEN ERKEKLER YENİ CİNAYETLER İÇİN CESARETLENDİRİLİYORLAR

Bu kararın hukuki delil ve saptamalara dayanılarak değil, erkeğin aklandığı kadının suçlandığı bir eril zihniyetle verildiği apaçık ortadadır. Bu ve bunun gibi tespitleri yapan hukukçuların hem cinsleri olan erkeklerle bağ kurdukları, empati yaptıklarının farkındayız.

ERKEK ÖLDÜRÜYOR, YARGI AKLIYOR VE DEVLET KORUYOR

Kadın cinayetini ‘’aşkın hiddetinden’’ safsatasıyla aklayan ataerkil yargının kararlarını tanımıyoruz. Kendisine sistematik şiddet uygulayan ve para karşılığı başka erkeklere pazarlamaya çalışan eşi Hasan Karabulut’a karşı özsavunmasını gerçekleştiren Çilem Doğan’a verilen cezayı kabul etmediğimiz gibi üniformalı yargının Musa Orhan’a verdiği beraat kararını, Ekin Wan’ın çıplak bedenini teşhir edenleri koruyup hukuktan yoksun dosyalarla Kürt kadın aktivistlere ağır cezalar yağdıran yargı kararlarını da kabul etmiyoruz.

KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu son kararının altında imzası olan hakimler bundan sonra Türkiye’de kadına karşı işlenen suçların objektif olarak azmettiricileri ve kadın katillerinin savunmalarının yol göstericileridir. Buradan bir kez daha haykırıyoruz, erkekleri cinskırımına adeta azmettiren cezasızlık politikalarına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Erkek egemen zihniyetini yaşamın tüm alanlarından süpürüp, eşitlikçi ve  kadın özgürlükçü  bir dünyayı kurana kadar da haykırmaya devam edeceğiz.”

(HABER MERKEZİ)

 

 

 

 

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak