Alevi Haber Ajansi

‘Milyonlar, 2015 Mutabakatı’nın arkasında olduğunu gösterdi’-VİDEO

PİRHA – HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Newroz değerlendirmesi yaparak “Milyonlar, 2013 çözüm mektubunun, 2015 Dolmabahçe Mutabakatı’nın arkasında olduğunu bir kez daha gösterdi” dedi.

 

 

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis Grup Toplantısı’nda konuştu. Buldan’ın öncelikli gündemi, Newroz Bayramı kutlamalarında verilen mesaj oldu. HDP Grup Toplantısı’nda ayrıca Newroz’a ilişkin bir de sinevizyon gösterimi yapıldı.

Pervin Buldan, görkemli bir Newroz haftasının geride kaldığını belirterek, 76 merkezde Newroz ateşinin yakıldığını söyledi.

“HALKIN NEWROZ ALANINA AKMASINI ENGELLEYEMEDİLER”

Milyonlarca yurttaşın, “faşizme ve karanlığa inat” Newroz alanlarında bütün olduklarını söyleyen Buldan, şu konuşmayı yaptı:

“Kürt halkı ve dostları, faşizmin karanlığına Newroz ateşiyle tarihi bir yanıt verdi. Türkiye’nin sol, sosyalist, demokrasi ve emek güçleri, kadınlar, gençler, işçiler, emekçiler, Newroz alanlarında halklar dayanışmasını, demokratik güç birliğini daha da büyüterek, demokrasi, barış, özgürlük, adalet ve emek için mücadele ortaklığından ve ortak gelecekten yana güçlü bir iradeyi de ortaya koydu. Kürt halkının Newroz alanlarında sergilediği görkemli direniş ve özgürlük talebi iktidarı rahatsız etmiş olmalı ki yüz binlerin aktığı Amed Newrozu’nda halkı engellemeye çalıştılar. Kitleye, kadınlara hatta çocuklara varıncaya kadar arama işkencesi uyguladılar. Ama halkın Newroz alanına akmasını engelleyemediler. Amaçları boş Newroz alanları yaratmaktı. Böyle bir hayal kurmuşlardı. Fakat hayalleri suya düştü. Bu kez medya sansürü uygulanarak milyonlar görünmez kılmaya çalışıldı. Ama bunu da başaramadılar.

NEWROZ’DAKİ COŞKU DA BAŞARI DA ZAFER DE SİZİNDİR

Bu inanç ve kararlılığı demokratik siyasetle büyütmenin bir kez sözünü bu kürsüden veriyorum. Sizler bu ülkenin onurlu mücadelesinin öncülerisiniz. Newroz’daki coşku da başarı da zafer de sizindir. Her birinizi tek tek yürekten kutluyorum. ‘Şimdi Kazanma Zamanı’ şiarıyla gerçekleştirdiğimiz ve bir referanduma dönüşen Newroz’da milyonların verdiği tarihi mesajların, haykırdığı taleplerin herkes tarafından özellikle Ankara tarafından iyi okunması gerekir. Newroz; ülkeyi kuşatma altına almaya çalışan karanlığa karşı aydınlık geleceğin müjdecisi oldu.”

MİLYONLAR, 2015 MUTABAKATI’NIN ARKASINDA OLDUĞUNU GÖSTERDİ

Halkımız, rehine siyasetiyle, irade gaspıyla, darbeyle, halk iradesinin asla engellenemeyeceğini gösterdi. Milyonlar, HDP etrafında en büyük kenetlenmeyi sağlayarak, kapatma ve kumpas davalarıyla demokratik siyasetin asla engellenemeyeceğini, buna izin vermeyeceğini ispat etti. Newroz, Kürt sorununun tecritle, Kürt düşmanlığıyla, inkâr ve imhayla değil, diyalog ve müzakereyle, barış politikalarıyla ancak çözülebileceğini gösterdi. Milyonlar, 2013 çözüm mektubunun, 2015 Dolmabahçe Mutabakatı’nın arkasında olduğunu bir kez daha gösterdi. İmralı’yla diyalog kapılarının bir an önce açılması talebini Newroz’da haykırdı. Kürt halkı, anadilde eğitim başta olmak üzere anadillerinin üzerindeki yasak, baskı ve asimilasyonun bir an önce kaldırılmasını haykırdı. ‘Anadilim onurumdur, kimliğimdir, sonuna kadar onuruma sahip çıkacağım” dedi.

ÜÇÜNCÜ YOLU BÜYÜTECEĞİZ

Newroz, HDP’nin ‘Üçüncü Yol’ siyasetinin, stratejisinin ortak ve eşit geleceği inşa edecek en güçlü yol olduğunu gösterdi. Bizler, halkımızın açtığı bu yolda, halkla, demokrasi güçleriyle, barıştan, birlikte yaşamdan yana olan herkesle, demokrasi ittifakını daha fazla büyüterek yürümeye devam edeceğiz. Bu yol bizi elbette ki zafere götürecektir. Bu yol, Türkiye’yi demokrasiyle, barışla, adaletle, özgürlükle mutlaka ama mutlaka buluşturacaktır.

Newroz’un fotoğrafı geleceğin fotoğrafını ortaya koydu. Türkiye’nin geleceğini konuşmak isteyenler bir kez daha Newroz’a bakmalıdır. Çünkü geleceği şekillendirecek, büyük değişimi gerçekleştirecek irade oradadır. Bu irade dikkate alınmadan siyasetin de geleceğin de şekillenemeyeceğini herkesin bilmesi gerekir.

MUHARREM AKSEM CİNAYETİ!

“Urfa’da 16 yaşındaki Muharrem Aksem’in güvenlik güçlerinin atış yaptığı alana 400 metre mesafedeki alanda sağ eli kopmuş halde cansız bedeni bulundu. Aksem ilk değildir. Bölge illerindeki askeri atış alanları ve sahipsiz mühimmatlar nedeniyle bugüne değin yüzlerce insan hayatını kaybetti. Aksem’in cansız bedeninin bulunduğu yer de atış yapılan bir bölgedir, meradır ve insanların geçtiği bir yerdir. Halka yönelik herhangi bir uyarının, bilgilendirmenin olmaması tehlikenin boyutunu daha da arttırmaktadır. Aksem’in ölümünün bütün yönleriyle aydınlatılması için etkin bir soruşturma derhal başlatılmalı ve sorumluluğu bulunanlar mutlaka açığa çıkartılmalıdır. AKP-MHP iktidarı, ölümün, işkencenin, cezasızlığın kol gezdiği bir ülke ortamını ne yazık ki yarattı. İşkenceye sıfır tolerans dediler. İşkenceciye tolerans iktidarı oldular. 28 Şubat’ın mağduruyuz dediler. Zulüm yarışında 28 Şubatçıların önüne geçmeyi başardılar. Hukukun üstünlüğü dediler, kendi hukuklarını yarattılar, ülkeyi hukuksuz bir hale getirdiler.

HASTA TUTUKLULARA YÖNELİK DÜŞMANLIK HUKUKU AKP-MHP’NİN İKTİDAR SİYASETİ OLARAK KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR

Bunun en somut örneğini hasta tutsaklara olan yaklaşımda görüyoruz. Ölüm siyaseti, hasta tutuklulara yönelik düşmanlık hukuku AKP-MHP’nin iktidar siyaseti olarak karşımıza çıkmaktadır. Cezaevlerinin zulüm ve ölüm evlerine döndüğünü anlamak için sadece son on beş günde yaşananlara bakmak yeterlidir. Bakın; Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek başına hücrede tutulan 28 yaşındaki Sinan Kaya şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Şervan Can Güder henüz 20 yaşındaydı, Van F tipi Cezaevinde kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve yaşamını yitirmek üzereyken tahliye edilen hasta tutsak Hayri Karaş, tahliye edildikten sadece 10 gün sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin siyasi sorumlusu; insan haklarını ve hukuku değil, 12 Eylül darbecilerini referans alan AKP iktidarıdır.

ADALET ÇÖKTÜĞÜNDE, ÜLKE ÇÖKER

Sincan Cezaevi’nde tutulan yüzde 80 engelli Mehtap Şentürk hakkında ‘mevcut tedaviden yeterli yarar görmediği’ saptanmasına rağmen cezaevinde kalabilir raporu verildi. Diyarbakır’da son 20 günde infazları ertelenen 4 tutsaktan ikisi dışarıda hayatını kaybetti, diğer ikisi ise tutuklanıp yeniden cezaevine konuldu. Bu kişilerden biri felçli, diğerinin de hastalığının tedavisi yok. Arkadaşımız yoldaşımız Aysel Tuğluk da cezaevindeki ağır hasta tutsaklardan biri olup hepsiyle aynı hikâyeye sahiptir. Kendisine demans tanısı konulmasına ve cezaevinde tek başına yaşamını idame edemeyecek olmasına rağmen tahliyesi engellenmektedir. Kinle, intikamla, düşmanlıkla hareket eden bir iktidar ve devlet aklı, sadece insanlığı değil, adaleti öldürmekte, karanlığı da büyütmektedir. Adalet çöktüğünde, hukuk ortadan kalktığında ülke çöker, toplum çöker, insanlık çöker, vicdanlar çöker.

İŞKENCE UYGULAMASINA BİR AN ÖNCE SON VERİN

Buradan Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum. Cezaevlerine toplama kampına dönüştüren bu işkence uygulamasına bir an önce son verin çağrımızı yinelemek istiyorum. İnsanlık onuru ve kalıcı barışın tesisi için Aysel Tuğluk arkadaşımız başta olmak üzere tüm hasta tutsakları derhal tahliye edin. Hasta tutsaklara yaklaşım, tüm toplumun ve demokratik kamuoyunun vicdanını derinden yaralamaktadır. Bu ülkenin ihtiyacı düşmanlık hukuku değil, insanlık hukukudur. Ve şunu da unutmayın. Tutuklular asla sahipsiz değildir.

KRİZİN NEDENİ SİZİN BU MERMİ SİYASETİNİZDİR

AKP Genel Başkanı, ‘Hayat pahalılığının farkındayız’ diyor. ‘Halkı enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diyerek her gün bunları söylemeye devam ediyor. Sanırsınız 20 yıldır iktidarda olan kendileri değilmiş sanki muhalefet partisi gibi konuşuyor. Bir zamanlar ‘Bir mermi kaç para’ diyen zihniyet şimdi hayat pahalılığından söz ediyor. Krizin nedeni sizin bu mermi siyasetinizdir. Talan ve savaş siyasetinizdir. İktidarda olan sizsiniz. Neden çözmüyorsunuz diye HDP olarak halkımız adına size sormak boynumuzun borcu ve sorumluluğumuzdur. Bırakalım çözümü; çözüm isteyen üreticilerle dalga geçercesine ‘Manda yoğurdu yiyin’ diyen bir AKP Genel Başkanı var. Millet kuru ekmek bulamıyor, o, manda yoğurdu, kestane balı, Medine hurması, yulaf yiyin diye ekranların başında halkımıza bunu söylemekten utanmıyor, sıkılmıyor.

Bunların bir diğer çözümü de biliyorsunuz; ‘Uzun kuyruk olmasın diye et fiyatlarına yüzde 48 zam yaptık’ diyen Et ve Süt Kurumu Genel Müdürünü görevden almak oldu. Müdür gitti ama zamlar yerinde duruyor. Müdür yanlış yaptıysa, zammı neden geri almadınız? Almazlar, çünkü onların dertleri kendi çıkarlarıdır, paradır, kendi rantlarıdır. Paradır! Yaptıkları köprüler, halkın cebi ile yandaşın kasası arasında kurulan soygun köprüsüdür. 85 milyonun rızkını 5’li çeteye bağladıklarını bir kez daha görüyoruz.

HIRSIZA HIRSIZ, ÇETEYE ÇETE DENİLMESİNİ YASAKLAMAK İSTİYORLAR

Meclis’e yeni getirdikleri bir torba yasa var. 5’li çete denilmesini yasaklayan bir yasadır bu yasa. Hırsıza hırsız, çeteye çete denilmesini yasaklamak istiyorlar. 5’li çeteye dokunulmazlık kazandırmaya çalıştıklarını biliyoruz. Çünkü bunlar çıkar ve rant ortaklarıdır. 5’li çetenin başındaki en büyük şirket AKP’dir. Şirketin merkezi de Saray’dır. Halk aç, perişan. Çözüm bekliyor. İktidar ise 5’li çetesi için özel bir kanun çıkartıyor! Meclisi bunun için çalıştırıyor.”

ASGARİ ÜCRET ÇAĞRISI!

‘Halkı enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diyen iktidara buradan çağrı yapıyorum: Eriyen asgari ücreti hemen yeniden belirleyelim. Ki grubumuz asgari ücretin üç ayda bir belirlenmesi için kanun teklifi de verdi, hemen bunu meclisten geçirelim. En düşük emekli maaşını asgari ücret düzeyine hemen getirelim. Akaryakıt, ulaşım ve iletişimdeki ÖTV’yi hemen kaldıralım. Esnafın indirim maliyetini ise devletin karşılaması için düzenleme yapalım. Tüm bunlara kaynak yaratmak için, kur, köprü ve yol garanti ödemelerini derhal durduralım. Var mısınız? Halkı enflasyona ezdirmeyeceğiz laflarıyla bu işler olmaz. Gelin gerekli acil adımları bir an önce atalım.

MAZOT FİYATLARI İNDİRİLSİN, ÇİFTÇİYE TEŞVİK VERİLSİN

Dün, belli ürünlerde KDV’yi yüzde 8’e indirdiklerini açıkladılar. Raflardaki fiyatlara yansımasının olmayacağı ortadadır. Maliyet artışına yol açan nedenler ortadan kaldırılmadan tek başına KDV indirimi halkı rahatlatmaz. Onun için akaryakıt ve ulaşımdaki ÖTV kaldırılsın diyoruz. Mazot fiyatları indirilsin, çiftçiye teşvik verilsin diyoruz.

Bu soygun düzenini kabul etmedik, kabul etmiyoruz ve kabul etmeyeceğiz. İktidar ve yandaşları ihya olsun diye insanlar bu çileye, bu zulme katlanmak zorunda değildir. Kendi ekonomik ve siyasi çıkarlarını garanti altına almak için her türlü hukuksuzluğu yapan zihniyete karşı hep birlikte dur diyeceğiz. Kimse bu düzene mahkûm ve mecbur değildir. Başka bir yol elbette ki mümkündür.

SANDIĞA GİRMEYECEK OYUN, SANDIKTAN ÇIKMASI İÇİN YOL BULMAYA ÇALIŞIYORLAR

Bu iktidarın bir hikâyesi kalmayınca, halktan umudu kesince şimdi de başka bir oyun peşindiler. Seçim kanunlarıyla oynamaya başladılar. Sandığa girmeyecek oyun, sandıktan çıkması için yol bulmaya çalışıyorlar. Yani ikna yoluyla elde edemeyecekleri oyları, hileyle alma peşinde olduklarını biliyoruz. Ülkedeki ekonomik krizi biz çözeriz diyen iktidar, seçim hileleriyle kendi siyasi krizini çözme arayışındadır. Bugün genel kurulda görüşülecek yasanın özü tam da budur! Bunun için ne yapıyorlar? YSK’yı, il-ilçe seçim kurullarını, eşi görülmemiş dalavere yöntemleriyle tümden ele geçirmeye çalışıyorlar.

VER BAŞKANLIĞI, AL BARAJI ALIŞVERİŞİ!

Sizin hilecilikte ustaysanız, halk da bu hileleri bozmakta ustadır. Öyle bir fark yiyeceksiniz ki, YSK da seçim kurullarınız da hileleriniz de sizi kurtarmaya yetmeyecektir. Sevgili Sırrı Süreyya’nın meşhur deyimiyle ‘xim-xiş’ olacaksınız. Küçük ortakları için barajı yüzde 7’ye indiriyorlar. Diyet ödüyorlar. Ver başkanlığı, al barajı alışverişidir bu. Kürtler Meclis’e girmesin diye koydukları barajı şimdi küçük ortakları MHP Meclis’e girsin diye indiriyorlar. Biz bu barajı yıkalı tam 7 yıl oldu. 7 Haziran’da yıkmıştık, geçersiz kıldık. Bir anlamı kalmayınca da şimdi kendileri için indirmek zorunda kaldılar.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak