Alevi Haber Ajansi

CHP Sözcüsü Öztrak: Kıtlıkların hükümeti, kuyrukların efendisi oldular!

PİRHA-CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye’de başlayan kuyruklara işaret ederek, “İkinci Dünya Savaşı sırasındaki kuyrukları, Kıbrıs Barış Harekatı’nda, uygulanan ambargolar nedeniyle ortaya çıkan kuyrukları, dillerinden düşürmeyenler, şimdi kıtlıkların hükümeti, kuyrukların efendisi oldular. Saray artık kınadıklarıyla sınanıyor” dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak parti genel merkez binasında gündeme ilişkin basın açıklaması yaptı. Asgari ücretin iki ay içinde açlık sınırının altına düştüğüne dikkat çeken Öztrak “AK Parti göreve geldiğinde 30 lirayla bir çeyrek altın alınabiliyordu. Bugün 30 lirayla ancak iyisinden bir kilo salatalık alınabiliyor. Bu yüksek enflasyon ortamında asgari ücreti 4 bin değil, isterseniz 40 bin lira yapın. Üç gün sonra açlık sınırının altına düşecekse hiçbir kıymeti yok” değerlendirmesinde bulundu.

Gıda enflasyonuyla mücadele ve tarım politikalarındaki dağınıklığı toplamak için yapılması gerekenleri maddeler halinde sıralayan Öztrak, tarımda acilen planlamaya geçilmesi ve üretimi yetersiz olan tarımsal ürünlerde alım fiyatı ile alım garantisinin önceden açıklanması gerektiğini vurguladı.

“SAVAŞIN TÜRKİYE’YE GÖRÜNEN MALİYETİ 40 MİLYAR DOLAR”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK gündemine dair düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

“Rusya’ya uygulanan yaptırımların, küresel ekonomiye de ciddi bir maliyeti olacak. Savaş; enerji, emtia ve başta buğday olmak üzere gıda fiyatlarında önemli artışlara sebep oluyor. Pandemi sonrasında dünyada yaşanan arz güvenliği sorunları ve enflasyonist süreç bu savaş nedeniyle daha da ağırlaşacak. Bu savaştan en fazla etkilenen ülkelerden biri de Türkiye olacak. Bu iktidar döneminde Rusya ile ilişkilerimizin, Türkiye aleyhine asimetrik bir biçimde gelişmesi ve bu süreçte Rusya’ya artan enerji bağımlılığı çok önemli bir etken. Diğer yandan iki ülke de, turizmde en önemli ortaklarımızdan… Tarım ürünleri ticaretimizde de iki ülkenin önemli bir yeri var. Sadece bu kanallardan Rusya-Ukrayna Savaşının, Türkiye’ye maliyeti 35-40 milyar dolar civarında olacakmış gibi gözüküyor.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline Türkiye, şahsım hükümetinin ülkeyi çok kötü yönetmesi sonucunda, büyük bir buhrandayken yakalandı. 2014’te başlayan tek kişilik ucube rejime geçiş süreci, demokrasimizi, hukuk devletini, köklü kurumları tahrip etti. Devlette yönetim krizine neden oldu. Şahsım hükümetleri ekonomide de hep işin kolayına kaçtı. Sıcak para pansumanıyla ekonomiyi şişirmeyi, sahte cennetler yaratmayı seçti.”

“KUR KORUMALI MEVDUATIN FATURASINI BENZİN POMPALARINDA ÖDÜYORUZ”

“Saray, ekonomiyi yönetememesi sonucunda yarattığı döviz krizini aşabilmek için, bağıra çağıra yaklaşan Rusya Ukrayna savaşını ve yine FED’in artık kesinleşen faiz artırımını hiç dikkate almadan, kur korumalı mevduat diye bir ucubeyi getirdi. Bütçenin altına, tahrip gücü 50-60 yıl önce uygulanan DÇM’den çok daha yüksek bir bombayı koydu. Bu ay sonunda dolar kuru 14,5 lira olursa, bu Kur Korumalı Mevduatlardan bütçeye 33 milyar TL ek yük gelecek. Faiz sebep enflasyon sonuç diyerek, azdırdıkları enflasyonu kontrol altına alabilmek için akaryakıtta eşel mobil sistemini sıfırlayan Şahsım Hükümeti şimdi Kur Korumalı Mevduatın yaratacağı yükü karşılamak için vatandaşın kullandığı benzine, çiftçinin, nakliyecinin kullandığı mazota zam üstüne zam yapıyor.”

Tek bildikleri, fukaranın cebinden alıp zenginin cebine koymak… Şahsım Hükümeti şimdi, bu faturayı, kendilerinden sonra geleceklere aktarabilmek için, yine cin fikirlerin peşine düştü. Bugün sabaha karşı yayımladıkları bir tebliğle şirketlerin en az altı ay olan kur korumalı mevduatlarının vadesini üç aya indirdiler. Yetmedi vadesi dolan mevduatların ilk yatırıldıkları gündeki döviz kurunun esas alınarak yenilenmesine de imkan getirdiler. Belli ki iyice sıkışmış vaziyetteler. Ödemeleri sonraya ertelemek için sürekli tatlandırıcılar teklif ediyorlar.”

“GİDERAYAK KAZANIN DİBİNİ SIYIRIYORLAR”

Atalarımız ne güzel söylemiş, ‘Ağacın kurdu içinde olur.’ Bir ülkede kibirli bir cehalet yönetimdeyse, başkaca hasıma gerek yok. Bugün gerçekten bu ülkede, vatandaşın refahına ve geleceğine kastetmiş bir Saray yönetimi var. Giderayak tencerenin dibini kazımaya uğraşan bir hükümet var. Kastetmedikleri hiçbir şey kalmadı. Atadan kalma malları sattı, 62 milyar dolarlık özelleştirme yaptı. Yetmedi. Milletin 128 milyar dolarını koltukta kalacağım diye buharlaştırdı. O da yetmedi. Milletin geçmediği köprüyü, tüneli, otoyolu, uçmadığı havaalanını, yatmadığı hastaneyi yapan yandaş müteahhitlere milletin hazinesinden milyarlarca dolar garanti verdi.

O da yetmedi. Bir yönetmelikle, bu ülkenin zeytinliklerini talan edilmek üzere yandaş madencilerin insafına terk etti. İnsanlar ‘Zeytinime dokunma’ diye feryat ederken, ülkenin tarihi, kültürü, zenginliği sit alanlarını da talana açtı. Her ikisinin de peşindeyiz. Bunları önleyebilmek için gerekli tüm imkanları zorlayacağız. Bunların gözlerini hırs bürümüş. Giderayak, ‘Kazanın dibini sıyırmanın’ derdine düşmüşler. Saray sosyetesi için memleket, Yağma Hasan’ın böreği olmuş. Bu gözü dönmüşlüğün faturası millete çıkıyor.

Arabaya benzin, mazot, gaz bunları koymak lüks oldu. Akaryakıt fiyatları, Dolar inse de çıksa da artık her gün otomatiğe bağlandı artıp duruyor. Doların rekor kırıp 18 liranın üstünü gördüğü 20 Aralık tarihinde 1 litre mazot 11 lira 54 kuruştu. Şimdi dolar 14 lira 30 kuruş, ama mazot 20 lira. Daha bunlarda iyi günlerimiz, bu gece ve yarın olağanüstü iki zam daha bekleniyor. Yarın gelecek zammın, son yıllarda yapılan en yüksek zam olacağı söyleniyor. Bu artışlar sonrasında pompadaki fiyat artışı, uluslararası petrol fiyatlarındaki artışının 24 puan üstüne çıkacak. Tekrar söylüyorum. Saray, kur korumalı mevduatın faturasını vatandaşın sırtına yıkmaktan vazgeçmelidir.

Yüzde 50 artırdıkları asgari ücret, enflasyona ancak iki ay dayandı. Bugün asgari ücret açlık sınırının altına düştü. Baştan beri söylüyoruz: ‘Mesele maaşın, aylığın, ücretin ne kadar olduğu değil, onunla ne alınabildiğidir.’ AK Parti göreve geldiğinde 30 lirayla bir çeyrek altın alınabiliyordu. Bugün 30 lirayla ancak iyisinden bir kilo salatalık alınabiliyor. Bu yüksek enflasyon ortamında asgari ücreti 4 bin değil, isterseniz 40 bin lira yapın… Üç gün sonra açlık sınırının altına düşecekse hiçbir kıymeti yok.”

“KITLIKLARIN HÜKÜMETİ, KUYRUKLARIN EFENDİSİ OLDULAR”

“Ortada pandemi yok, savaş yok. İstanbul Şirinevler’de kurulmuş Tanzim Satış noktasının önündeki kuyruk… İnsanlar soğukta, biraz daha ucuza patates-soğan almak için sıradalar. Sivas’ta insanlar yakacak yardımı almak için salgın falan dinlemeden Sivas’ın soğuğunda kuyrukta bekliyorlar. İstanbul Sultangazi’den Halk Ekmek kuyruğu…

Gelelim 2022 yılına. Ankara’dan benzin ve mazot kuyruğu… Daha iş kuyrukları, pandemi döneminde test kuyrukları, gasilhane kuyrukları da var… İkinci Dünya Savaşı sırasındaki kuyrukları, Kıbrıs Barış Harekatında, bize uygulanan ambargolar nedeniyle ortaya çıkan kuyrukları, dillerinden düşürmeyenler, şimdi kıtlıkların hükümeti, kuyrukların efendisi oldular. Saray artık kınadıklarıyla sınanıyor. Şimdi bunlarda yetmiyor, Ayçiçek yağı almak için insanlar birbirini eziyor…

Bunun öyle marketler istif yapıyor diye açıklanır yanı da yok. Çünkü Bakanlıkla birlikte çalışan Tarım Kredi’nin marketlerinde de, Ayçiçek yağı rafları boş. İşgal edilen Ukrayna, yaptırım uygulanan Rusya ama yokluğu, kuyruğu sıkıntıyı çeken Türkiye! İnternette 18 litrelik Ayçiçek yağı 1.100 liraya 36 ay taksitle satılıyor. Sanki tek taş pırlanta, sanki araba. Yani ne alıyoruz yemeğe koyacak yağ mı alıyoruz yoksa başka bir şey mi alıyoruz. 36 ay taksit nedir?”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak