Alevi Haber Ajansi

Ankara’da Newroz: Bugünün Kawa’sı direnen tüm halklardır-VİDEO

PİRHA- Ankara’da Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Anıttepe Parkı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi Newroz’u kutladı. Kurumların yaptığı ortak açıklamada; “Yoksulluk, işsizlik derinleşirken, her gün yeni zamlarla güne başlamaktayız. Bu tabloda iktidarın yönetememe krizi daha da derinleşmektedir. İşçilerin ve emekçilerin verdiği mücadele topluma öncülük etmekte, eşitlik ve adalet için umut olmaktadır” denildi.

Ankara’da Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Anıttepe Parkı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi Newroz’u kutladı.

‘Şimdi kazanma zamanı’ sloganıyla gerçekleştirilen Newroz etkinliğine siyasi parti, sivil toplum örgütü, sendikalar, yöre dernekleri ve demokratik kurumlar kendi pankart ve flamalarıyla katıldılar.

Alanda kurulan sahneye Türkçe ve Kürtçe, ‘Newroz kutlu olsun, Newroz pîroz be’ yazılı pankart asılırken, alanda sık sık, ‘Biji Newroz, Newroz piroz be’, ‘Direne direne kazanacağız’, ‘Yaşasın devrimci dayanışma’ ve ‘Jin, Jiyan, Azadi’ sloganları atıldı.

KEMAL KURKUT DÖVİZLERİ ALANA ALINMADI, BİR KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

İki ayrı arama noktasının kurulduğu Newroz alanına, İzmir’de katledilen Deniz Poyraz, cezaevinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Garibe Gezer ve geçtiğimiz yıllarda Diyarbakır Newroz’unda katledilen Kemal Kurkut’un fotoğraflarının yer aldığı dövizler alınmadı. Polisle tartıştığı belirtilen bir kişi ise gözaltına alındı.

Dövizlerin alana alınmamasına tepki gösteren kitle, ‘Kemal Kurkut, Deniz Poyraz ve Garibe Gezer ölümsüzdür’ sloganlarıyla karşılık verdi. Newroz alanında ateşin yakılmasına da izin verilmedi.

Newroz kutlaması demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunun yapılmasıyla başladı. Ardından Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’ni oluşturan kurum ve partilerin hazırladığı ortak metin hem Türkçe hem Kürtçe olarak okundu.

“SARAY İKTİDARININ BU ÜLKENİN ÇIKARINA VE YARARINA DAYALI HİÇBİR PLANI YOKTUR”

Metnin Türkçesini okuyan Semra Demir, Newroz’un halkların eşitlik ve özgürlük şiarı olduğunu belirterek; “Newroz, Mezopotamya ve Anadolu halklarının; ezilen, sömürülen halkların kanı, canı ve emekçilerin alın teriyle beslenen zalim Dehaklara ‘dur’ dediği gündür. Kawa’nın yaktığı özgürlük ateşi ezilen halklar için tiranlara karşı verilen mücadele, direniş ve özgür bir yaşamı kurma sözüdür. Bu çürümüş düzenden kurtulmak için hep birlikte mücadele edeceğimizin sözünü yinelemek ve hatırlamak için bir aradayız. Türkiye’nin de dahil olduğu Ortadoğu’da süren savaş, halkların yararına değil egemenlerin kendi kapitalist ve emperyalist emelleri uğrunadır. AKP-MHP iktidarının onayladığı tezkereler ile sınır ötesine yapılan askeri saldırılar içerdeki Kürt inkârının yansımasıdır. Her çıkmazda askeri saldırılarla kendini kurtarmaya çalışan AKP-MHP faşist iktidarı şoven ve ırkçı politikayı kendine siyasi argüman haline getirmiştir. Saray iktidarının bu ülkenin çıkarına ve yararına dayalı hiçbir planı yoktur” şeklinde konuştu.

“TECRİT HAPİSHANELERİ AŞARAK HER ALANDA UYGULANIR HALE GELDİ”

Ülkenin adeta bir hapishaneye dönüştüğünü vurgulayan Demir şunları kaydetti:

“Sınır ötesinde izlediği politikalarla halkları yıkıma uğratanlar, ülke hapishanelerinde siyasi tutsaklara dönük saldırıları her geçen gün yoğunlaştırmaktadır. Son yıllarda tedavisi yapılmayan onlarca hasta tutsak hayatlarını kaybetmiştir. Bu baskıcı politikaların sonucunda Garibe Gezer katledilmiştir. Cezaevinde kalamaz raporu olduğu halde Milletvekili Aysel Tuğluk ve yüzlerce hasta tutsak halen tahliye edilmemektedir. Bugün İmralı’da çok yönlü bir tecrit uygulanmaktadır. İmralı ve F Tipi zindanlarda uygulanan tecrit hapishaneleri aşarak her alanda uygulanır hale gelmiş, ülke adeta hapishaneye dönüştürülmüştür. Türkiye ve Kürdistan’da işçi ve emekçi halkların ortak mücadelesi tecridi kıracak, yeni yaşamı kuracaktır.”

“GENÇLİK BÜYÜK BİR GELECEKSİZLİKLE KARŞI KARŞIYADIR”

Toprakların, suların, ormanların, zeytinliklerin, yaylaların, ovaların, göllerin siyasi iktidar tarafından peşkeş çekildiğini dile getiren Demir; “Çiftçilerin elinden gasp edilen toprakları maden ve enerji holdingleri eliyle yok edilmekte, kıt olan su varlıkları kirletilmekte, zehirledikleri havayı solumakta olan milyonlarca insan hastalık pençesinde eziyet çekmektedir. Hasankeyf’i yok eden bir nefret, tüm ülkeyi hedef almıştır. Bu kapitalist sistemde gençlik büyük bir geleceksizlikle karşı karşıya kalmıştır. Birer öğütme fabrikalarından farksız hale getirilen üniversitelerde bilimsel, anadilde, özgür, özerk ve demokratik eğitim hakkı talebinde bulunan öğrencilere olan saldırılar şoven zihniyetin bir parçasıdır. Buna karşı yükselen haykırış, yurtsever ve devrimci gençliğin haykırışıdır. Toplumun en dinamik ve canlı yönü olan gençlik yozlaştırılarak, düşünmeyen, sorgulamayan bir nesil yaratılmak istenmektedir” ifadelerini kullandı.

“DİRENEN İŞÇİLER HİÇBİR HAKKIN VERİLMEYİP ALINACAĞINI BİZE GÖSTERİYOR”

İşçilerin ve emekçilerin mücadelesinin topluma öncülük ettiğini söyleyen Demir son olarak şunları aktardı:

“Yoksulluk, işsizlik derinleşirken, her gün yeni zamlarla güne başlamaktayız. Bu tabloda iktidarın yönetememe krizi daha da derinleşmektedir. Demokratik ve anayasal bir hak olan sendikalaşmak fiili düzenlemelerle engellenmektedir. Sarı sendikalar eliyle hak arama mücadelesinin önüne geçilerek işçi sınıfı ve emekçiler pasifize edilmektedir. Tüm bunlar karşısında hak gasplarına ve düşük ücretlere karşı işi sınıfının yükselttiği fiili-meşru mücadele önümüzde durmaktadır ve yol göstermektedir. Haklarına ve geleceğine sahip çıkarak direnen işçiler hiçbir hakkın verilmeyip alınacağını kendi pratikleriyle bizlere göstermiştir. İşçi ve emekçilerin verdiği bu mücadele topluma öncülük etmekte, eşitlik ve adalet için umut olmaktadır.”

“BUGÜNÜN KAWA’SI DİRENEN HALKLARDIR”

Okunan ortak metnin ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Filiz Kerestecioğlu söz alarak konuşma yaptı.

Newroz’u kutlayarak sözlerine başlayan Kerestecioğlu; “Alanları sadece burada değil Türkiye’nin her yerinde doldurduk. Bu yıl hep beraber ‘kazanma zamanı’ diyoruz. Hep beraber kazanacağız. Dehak’lara karşı kadınlar, işçiler, Kürtler, Aleviler tüm halklar olarak hep beraber birleştik. Bugünün Kawa’sı HDP’dir. Bugünün Kawa’sı direnen halklar, işçiler ve kadınlardır. Nasıl Kawa boyun eğmediyse bugün de aynı şekilde boyun eğmeyen milyonlarız. Etrafında onlarca polis koruması varken gözleri önünde katledilen Deniz Poyraz için buradayız. Newroz’a giderken o güzel keman seslerini düşünen Kemal Kurkut için buradayız. Biz onların sesinin hiçbir zaman susmadığını biliyoruz. Onların sesiyiz, sesleri olmaya devam edeceğiz” dedi.

“BU ÜLKEYE DE BARIŞ GELECEK”

Alanda ateş yakılmasına izin verilmemesini eleştiren Kerestecioğlu şöyle devam etti:

“Biz buna ancak güleriz. Çünkü biz o ateşi çoktan yaktık. Gençlerle, Kürtlerle, Alevilerle tüm halklar, inançlar ve kadınlarla yaktık. Siz burada yaktırsanız ne olur yaktırmasanız ne olur. Biz o ateşi çoktan yaktık kimse söndüremez. Üçüncü yol siyaseti ve kurduğumuz demokrasi ittifaklarıyla halkın umudu olan HDP ile uğraşıyorlar. Bu yüzden kapatma davaları geliyor. Vız gelir davalarınız vız gelir. Kaç parti kapattınız yine dimdik ayaktayız, yine dimdik ayakta olacağız. Newroz halay zamanı, birlikte geleceği kurma kutlama zamanıdır. Bu ülkede barışı hep birlikte kuracağız. Sadece Ukrayna’da barış istemek yetmez bu ülkeye de barış gelecek.”

Kerestecioğlu’nun konuşmasının ardından sanatçı Mehmet Atlı sahneye çıktı. Kutlama Atlı’nın söylediği türkü ve şarkılarla birlikte çekilen halaylarla son buldu.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak