PİRHA- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Altınova Cemevi Başkanı Adnan Arslan, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın Hacı Bektaş Veli Anma Törenlerine müdahalesine, korsan anma düzenlemesine tepki gösterdi. Arslan, “Bizi içimizdeki Hızır paşalarla asimile etme politikaları artık tutmayacak. Hacıbektaş’ta bir kez daha açığa çıktı ki artık Aleviler daha güçlüdür, daha inançlıdır” dedi.
Devlet/AKP hükümeti protokolü tarafından, 61. Ulusal, 35. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’ne yönelik müdahalenin tartışmaları sürüyor. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından alternatif/korsan anma programı geliştirilmesi, Alevi toplumunun büyük tepkisine neden oldu.
Hacı Bektaş Veli Anma Törenlerinde yaşananlara dair Pir Sultan Abdal Antalya Altınova Şubesi Cemevi Başkanı Adnan Arslan, PİRHA‘ya açıklamalarda bulundu.
Adnan Arslan, yıllardan beri devletin Alevilere yönelik asimilasyon politikalarından hiçbir zaman vazgeçmediğini vurguladı.
Arslan, “Geçmişte katliamlarla, ötekileştirmelerle, içeri atmalarla bin bir türlü senaryolarla Alevileri bitiremediler. Baktılar ki Aleviler gittikçe örgütleniyorlar, kurumlaşıyorlar bu sefer Hızır paşalarla içimize girip bizi parçalayarak asimile etme ve kendilerine benzetme politikaları uygulamaya başladılar” dedi.
“CEMEVİ BAŞKANLIĞI’NIN ABDAL MUSA ANMASI’NA MÜDAHALESİNİ BOŞA ÇIKARDIK”
Son Abdal Musa anmasında Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Ali Özdemir’in anmayı sahiplenmeye kalktığını vurgulayan Arslan, “Abdal Musa Kültür ve Yaşatma Dernek Başkanı ile birlikte biz buna müsaade etmeyeceğiz, dedik. Sonra Ali Rıza Özdemir’in anmaya gelip konuşma yapacağına dair duyumlar aldık. Buna da engel olup müsaade etmedik” diye belirtti.
“CEMEVİ BAŞKANLIĞININ HÜNKARI ANMA GİRİŞİMİ TAM BİR FELAKET”
Her yıl pirlerini 16-17 Ağustos’ta Hacıbektaş’ta andıklarını belirten Arslan, “Her yıl biz pirimizi anıyoruz, lokmalarımızı veriyoruz. 15 Ağustos’ta Kültür Bakanlığı alelacele Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı’nın da koordine edeceği bir şekilde Hacı Bektaş Veli ölüm yıldönümü anması girişiminde bulundular. Bizim pirimiz ölmedi, pirimiz hala yaşıyor. Ölüm yıldönümü anması şeklinde yaklaşım zaten başlı başına bir felaket. Kabul edilecek bir şey değil, artık bu sürece geldiler” dedi.
“HÜNKARIN DERGâHI ALEVİLERE AİTTİR, İZİN ALINARAK GİRİLEMEZ”
Alevilerin Alevi kurumlarının 60 yıldır Hünkarın anmasını Hacıbektaş Belediyesi ile birlikte yaptıklarını belirten Arslan, “Ama bunlar alternatif bir anma yapmaya çalıştılar. İşin en acı tarafı, bizim Hızır Paşa, hain olarak ifade ettiğimiz kişilerin boyunlarına bir ip bağlamaları, misafir kartı ile pirimizi ziyaret ettirmeleri! Ben primin huzuruna gideceğim, misafir kartıyla ziyaret edeceğim! Neymiş bu kart olmasa dergâha giremezmişiz! Senden izin alıp mı dergahıma gireceğim, primi ziyaret edeceğim?” diyerek tepki gösterdi.
İzin alınarak ya da yaka kartıyla pirin huzuruna girilmesine karşı bir duruş sergilediklerini belirten Arslan şöyle devam etti:
“Hacıbektaş’ta 3 gün boyunca aç susuz, betonların üzerine oturarak direniş sergileyen bütün canlarımızın yüreğinden öpüyorum, tebrik ediyorum. Çünkü inanarak dergahlarına sahip çıktılar. Kart olursa girersiniz olmazsa giremezsiniz dediler, biz girdik. Bizi kim engelleyecek? Orada ciddi bir direniş sergilendi. Kültür Bakanı dergâha ziyarete gelecekti. Dergâhın avlusunda sesimizi daha da yükselttik cesaret edip gelemediler, sonra dergâhın içerisinde yürüyüş gerçekleştirip pirimizin makamına gittik. Orada ‘cem olacağız’ dedik, oradaki görevli ‘yok yapamazsınız’ dedi. Biz de sizden mi izin alacağız? diyerek gereken tepkiyi koyduk. Orada muhabbet cemimizi, muhabbetimizi yaptık, deyişlerimizi söyledik, niyazımızı yaptık.”
“BAKAN RANDEVU VERMEK ZORUNDA KALDI”
3 aydır Alevi örgütlerinin başkanlarına randevu vermeyen Kültür ve Turizm Bakanı’nın kendileriyle görüşmek istediğini belirten Arslan, “Görüşmeyi sağlayan Nevşehir İl Emniyet Müdürüydü. Tamam biz görüşürüz kimseden kaçmıyoruz, bu görüşmede Ali Rıza Özdemir olmasın, biz bu kişinin başında bulunduğu kurumu da kendisini de tanımıyoruz, dedik. Tamam dediler. Genel başkanlarımız gitti. Biz o anda dergâhın içinde oturma eylemini yapıyorduk. Bakan gelince adından Ali Rıza Özdemir de içeri giriyor. Orada da bizim genel başkanlar tepki gösteriyor, ‘biz böyle bir görüşmeyi kabul etmiyoruz’ deyince Bakan ‘pirin huzurundayız bir çay içelim’ diyor ama bizim başkanlar tepki koyuyor ve çıkıyorlar. Bunun üzerine başkanlarımızın ayrılma esnasında Bakan Eylül ayında detaylı bir görüşme yapalım, diyor” diye ifade etti.
“HİÇBİR ŞEY MÜCADELE EDİLMEDEN ELDE EDİLEMEZ”
Hakkın hiçbir zaman mücadele edilmeden elde edilemeyeceğinin altını çizen Pir Sultan Abdal (PSAKD) Antalya Altınova Şubesi Cemevi başkanı Arslan, konuşmasının devamında şunları belirtti:
“Eğer orada (Hacıbektaş’ta) bu duruş sergilenmeseydi Alevilik biterdi. Çok önemli adımlar, çok önemli eylemler yapıldı ve bu eylemlerin sonucunda da ben inanıyorum ki artık bu Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı denen bu ucube kurum ya lağvedilecek ya da ne yaparsa yapsınlar bunlarla işimiz olmayacak. Biz kimseden izin alıp dergahlarımıza girmemeliyiz. Boynumuzdaki misafir kartlarıyla dergahlarımıza gitmeyiz. Bizim dergahlarımız her zaman açıktır. Biz hep şunu söylüyoruz: Devlet elini dergahlarımızdan çeksin, biz devletin Alevi’si değiliz. Bizim Yolumuz, erkanımız bellidir. Gün birlik günüdür, dergahlarımızı bu zihniyete bırakmayalım, Hızır paşaları içimizde barındırmayalım. Devletin uygulamaya çalıştığı asimilasyon politikalarına, zorunlu din derslerine, ÇEDES’ine biz boyun eğmeyiz, bunlara müsaade etmeyiz. Bu tür politikalara karşı duruşumuzu her zaman sergilemeye devam ediyoruz edeceğiz.””
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.