PİRHA- Türk Tabipleri Birliği (TTB) Sağlık Bakanlığı’na çağrı yaparak özel ve vakıf hastanelerinin kamu iradesi ile yurttaşların hizmetine sunulması gerektiğini söyledi.
COVID-19 pandemisi nedeniyle birçok hastane servislerinin dolduğu, yoğun bakımlarda ise yer kalmadığına dair haberler gelmeye devam ediyor.
Türk Tabipleri Birliği de konuyu gündemine alarak Sağlık Bakanlığına ‘Acil çağrı’ yaptı. TTB’nin yazılı açıklamasında “Özel ve vakıf hastanelerinin olanakları kamu iradesi ile yurttaşların hizmetine sunulsun” denildi.
Salgının her geçen gün daha da kaygı verici boyuta ulaştığını aktaran TTB açıklamasında “uyardığımız tsunaminin yaşandığını biliyoruz” denildi. Sağlık Bakanlığı’nın ‘pembe bir tablo çizdiğini’ ifade eden TTB açıklamasında şu bilgiler paylaşıldı:
“Ülkemizde mevcut yoğun bakım yatak doluluk oranı %54,7, erişkin yoğun bakım doluluk oranı ise %71,3 olarak açıklanmasına rağmen bu rakamlar sadece COVID-19 hastaları değil, diğer tüm hastalar açısından da değerlendirildiğinde bizlere sahadan ulaşan veriler ile çelişmektedir.
Türk Tabipleri Birliği’ne illerden ulaşan bilgiler COVID-19 servis ve yoğun bakımlarının %100’ü ya da %100’e yakınının dolu olduğunu göstermektedir. Birçok kamu hastanesinde yoğun bakım yatakları tamamen doludur. Hastalar bazen günlerce acil servislerde yoğun bakım yatağı beklemektedir. Bir hasta vefat ettiğinde ya da iyileşip servise alındığında ancak yer açılmakta ve yerine hasta yatırılabilmektedir. Hastane kapasiteleri dolu olduğu için hastaneler arası nakiller de yapıl(a)mamaktadır. 112 merkezleri sürekli boş yatak aramakta, ancak boş yer bulmakta zorluk çekmektedirler. Bu uzayan bekleme süreleri hastaların daha da kötüleşmesine, hatta tedavi alamadan ölmelerine de neden olabilmektedir. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla Batman il merkezinde yoğun bakımlarda yer bulunmadığı için 1,5 yaşındaki Sakine bebeğin ölümü mevcut tabloyu gösteren en acı örnek olmuştur.”
“SIĞINAKLAR, YEMEKHANELER YOĞUN BAKIMA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
“Bazı illerde ara koridorlar, boşluklar, sığınaklar, yemekhaneler yoğun bakım haline getirilerek sorunlar çözülmeye çalışılsa da yoğun bakımda çalışan hekim, hemşire, personel sayısı ve malzeme sayısı yeterli olmadığı için yeni sorunlara neden olmaktadır. Mevcut haliyle dahi sayısı az olan hekim, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının iş yükü kat be kat artmakta bu durum ise daha çok tükenmeye, daha çok hastalanmaya neden olmakta ve sağlık çalışanlarını sağlık hizmeti sunan olmaktan çıkarıp sağlık hizmeti ihtiyacı olan hastalara dönüştürmektedir.
Mart ayında yayımlanan özel ve vakıf hastanelerinin pandemi hastanesi olduğu ve SGK ödemelerinin buna göre yapılacağı genelgesi değişmediği ve yürürlükte olduğu halde gerekleri uygulanmamaktadır. Her ilde bazı hastanelerin “temiz hastane” statüsünde bırakılarak diğer hastaların sağlık hizmeti alımlarının devam etmesi salgın yönetimi açısından önemlidir. Ancak bu durum şu an özel hastaneler tarafından fırsata çevrilerek, ‘temiz hastane’ reklam sloganı olarak kullanılmakta ve hizmet ücretlerinde artışa gidilmektedir. Acil servisler dolu iken ve 112 acil hastalar için yer ararken özel hastanelerin birçoğu COVID-19 hastası kabul etmemekte veya sadece seçili hasta kabul etmektedirler.”
“HASTALIĞIN SEYRİ AĞIRLAŞACAK”
TTB, salgın sürecinde daha fazla yurttaşın yaşamını yitirmemesi için bir dizi öneride de bulundu. Toplumsal bulaşıcılığın önlenmesine yönelik tedbirlerin yaşama geçirilmesi gerektiğini vurgulayan TTB’nin açıklaması şöyle:
Salgınla mücadelenin tedavi ve bakım hizmetlerine sıkıştırılamayacağı, salgının sadece yataklı tedavi kurumlarında karşılanması durumunda sağlık altyapısının buna yetmeyeceği artık kabul edilmeli. Önümüzdeki günlerde hastalığın seyrinin ağırlaşacağı, yatak ve yoğun bakımlarda yer bulmanın daha da güçleşeceği öngörüsü ile talep ve uyarılarımız dikkate alınmalı.
Yoğun bakım verileri sağlık çalışanları ve toplum ile şeffaf bir şekilde paylaşılmalı COVID-19 hastalarına uygun, yeterli donanım ve sağlık çalışanına sahip erişkin ve çocuk yoğun bakım yatak sayısı kamu ve özel-vakıf hastaneleri için ayrı ayrı açıklanmalıdır.
Sağlık Bakanlığı özel ve vakıf hastanelerinin olanaklarını kamu iradesi ile yurttaşların hizmetine sunmalıdır.
Özel ve vakıf hastaneleri için çıkarılan genelge uygulanarak, SGK ödemeleri de yapılarak her il için tüm hastaneleri sürece dahil eden değerlendirmeler yapılmalıdır.
KHK’larla haksız-hukuksuz biçimde işlerine son verilen sağlık emekçileri görevlerine iade edilmeli, göreve atanmayı bekleyen sağlık çalışanları da göreve başlatılmalıdır.
Sağlık Bakanlığı şimdiye kadar yürüttüğü politikalardan vazgeçerek salgınla mücadelede başarılı olmanın ön koşulu olan şeffaflık, akıl ve bilimin kılavuzluğunda belirlenmiş politikaları toplum ve sağlık meslek örgütlerinin katılımı sağlanarak yaşama geçirmelidir.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.