Alevi Haber Ajansi

Türk Tabipleri Birliği: Savaşa da nükleer santrallere de hayır!

PİRHA- Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Halk Sağlığı Kolu, düzenlediği basın toplantısında Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı ile nükleer santrallerin var olan risklerinin arttığını belirtti. Özellikle Karadeniz bölgesinde Nükleer Düzenleme Kurumu tarafından düzenli radyasyon ölçümlerinin yapılması gerektiği de vurgulanan açıklamada; “Ukrayna’da meydana gelebilecek bir nükleer patlamaya karşı acil durum planları hazırlanmalı” denildi.

Türk Tabipler Birliği (TTB), “Savaşa da Nükleer Santrallere de Hayır” başlıklı basın toplantısını çevrim içi olarak gerçekleştirdi.

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı ile nükleer santrallerin var olan risklerinin arttığı belirtilen açıklamada ilk olarak TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı söz aldı. Fincancı, Türkiye’nin yanı başında süren çatışmaların ölüm, yaralanma, hastalıklar, göç gibi sorunları beraberinde getirdiğini ve bölgedeki santraller nedeniyle bir nükleer tehdit sonucu da doğurduğunu aktardı.

Fincancı’nın ardından söz alan TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu da nükleer santrallerin yanı sıra nükleer silahların gündeme gelmesinin de büyük bir tehlike oluşturduğunu belirtti.

Ardından konuşan TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Nasır Nesanır, Nükleer Düzenleme Kanunu’nun 5 Mart 2022 günü alelacele TBMM’den geçirildiğine dikkat çekerek; “Bu kadar stratejik bir konunun uzmanların incelemesine bile olanak tanımadan, adeta yangından mal kaçırır gibi yasalaştırılması kabul edilemez. TTB olarak nükleer santrallerin insan ve çevre sağlığına zararları üzerine çok sayıda çalışmalarımız mevcut” dedi.

“NÜKLEER PATLAMAYA KARŞI ACİL DURUM PLANLARI HAZIRLANMALI”

TTB adına basın açıklamasını okuyan Halk Sağlığı Kolu’ndan Dr. Ahmet Soysal ise Ukrayna’daki savaşta ülkedeki dört nükleer santralden en büyüğü olan Zaporizhzhia Nükleer Santrali’nin silahlı güçler tarafından vurulduğu iddiasının dünya kamuoyunu sarstığını belirterek şunları dile getirdi:

“Kısa bir süre sonra santralin değil, yakınındaki bir yapının vurulduğunun ortaya çıkmasıyla hepimiz şimdilik rahat bir nefes aldık. Radyasyon maruziyeti sonucu oluşan hastalık veya ölüm, hematolojik, gastroistestinal veya cilt sekellerine bağlı olarak gerçekleşir. Kemik iliği ve bağırsak epiteli radyasyonla etkilenim bakımından en duyarlı hücrelerdir. Özellikle Karadeniz bölgesinde Nükleer Düzenleme Kurumu tarafından düzenli radyasyon ölçümlerinin yapılarak, kamuoyu ile paylaşılması gerekir. Yine bu kurum tarafından bir an önce Ukrayna’da meydana gelebilecek bir nükleer patlamaya karşı acil durum planlarının hazırlanarak sorumluluk alacak kurumlarla ve kamuoyu ile paylaşılması gerekir.”

“NÜKLEER SANTRALLER BÜYÜK BİR YIKIMA NEDEN OLABİLİR”

Sağlıklı bir çevrede yaşam hakkının temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayan Soysal; “Çernobil felaketi gibi onlarca yıldır insan sağlığını ve çevreyi kötü etkilemekte olan bir kaza riski ve çözülemeyen nükleer atıklar sorunu, Fukuşima’daki gibi doğal afetlerin olumsuz etkileri dolayısıyla karşı çıktığımız nükleer santrallerin şimdi de savaşta hedeflerden olması; nükleer santrallerin büyük bir yıkıma neden olabileceği gerçeği bir kez daha ülkemiz gündemindedir. Kuzeyimizdeki savaşın bir an önce bitmesi ve nükleer bir felakete neden olmaması en büyük dileğimizdir. Yaşadığımız günler alınacak önlemlerin yanı sıra Akkuyu Nükleer Santral inşaatının derhal durdurulması gereğini bir kez daha göstermiştir” dedi.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak