Alevi Haber Ajansi

Ölüm orucundaki Sibel Balaç’ın annesi: Evladımın sesini duyun artık!-VİDEO

PİRHA- Sincan Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucunun 103’üncü gününe giren eski öğretmen Sibel Balaç’ın annesi Nuray Balaç, Adalet Bakanlığı’na seslenerek, “Kızımın sesini duyun. Onu kaybetmek istemiyorum” dedi.

Ankara’da, Sincan Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski öğretmen Sibel Balaç, zihinsel engelliler öğretmenliği yaparken sürgün ve mobbinge uğradığını belirterek 2018 yılında görevinden istifa etti.

Balaç, aynı yıl Kanun Hükmü Kararname’yle (KHK) işinden ihraç edilen memur, öğretmen ve akademisyenlerin, Ankara’da Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirdikleri ‘işimi geri istiyorum’ eylemlerine katıldı. Yüksel Caddesi’ndeki eylemcilerle birlikte 10 Aralık 2018’de gözaltına alınan Sibel Balaç, 18 Aralık’ta tutuklandı.

Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ve kendisine komplo kurulduğunu söyleyen Balaç, 8 yıl 1 ay 15 gün ceza aldı. Aldığı cezanın ardından başta adil yargılanma hakkı olmak üzere birçok hukuki talebinin karşılanması için ölüm orucuna başladı.

DOSYASI YARGITAY’DA İNCELEMEYE ALINDI

Oluşturulan kamuoyu baskısı nedeniyle Balaç’ın Yargıtay’da bekleyen dosyası geçtiğimiz hafta incelemeye alındı. Balaç’ın dosyası birkaç ay içerisinde sonuçlandırılacak.

Ölüm orucunun 103’üncü gününü geride bırakan Balaç’ın annesi Nuray Balaç, Ankara’ya kızının görüşüne geldiği sırada Meclis’te milletvekillerini ziyaret ederek Yargıtay’da incelemede bulunan dosyasının bozulması için sesini duyurmaya çalıştı.

Siyasi partilerin yanı sıra birçok demokratik kitle örgütüyle de görüşmeler yaptıklarını kaydeden anne Balaç, Ankara Tabip Odası’na (ATO) başvurduklarını ve cezaevinde kızını hekimlerin görmesini talep ettiklerini belirtti. Anne Balaç, bu talebin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Müdürlüğü tarafından reddedildiğini aktardı.

Kızı Sibel Balaç’ın talepleri arasında yer alan ‘sohbet hakkının uygulanması’ için de 45 avukatın Adalet Bakanlığı’na başvurduğunu söyleyen anne Balaç, bakanlığın hapishane idaresine yönlendirdiğini, hapishane idaresinin de bakanlığın inisiyatifinde olduğunu söylediğini belirterek hukuksuz ve belirsiz bir durumla karşı karşıya olduklarını vurguladı.

“SESİMİZİ DUYURMAK İÇİN KAPI KAPI GEZİYORUZ”

Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Gökhan Yıldırım’ın da kızı gibi adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olduğunu hatırlatan anne Balaç, kızının ve Yıldırım’ın haksızlığa tahammül edemedikleri için bu eyleme başladıklarını aktardı.

Pazartesi günü kızının görüşüne giden anne Balaç, kızının 25 kilo kaybettiğini ve durumunun her geçen gün kötüye gittiğini ifade ederek şunları dile getirdi:

“Kızımın durumu çok kötü. Kapalı görüş vardı ve bana yürürken başının döndüğünü söyledi. Bana belli etmiyor. Her sorduğumda ‘iyiyim’ diyor. Ama ben biliyorum, çok zayıflamış, halsizleşmiş. Ben üzülmeyeyim diye öyle söylüyor. 2 gündür kapı kapı geziyoruz. Meclis’e gittik milletvekilleriyle görüştük. Konuyu gündeme getirin dedik. Adalet Bakanlığı ve televizyon kanallarına mektup yazdım ancak bir yanıt alamadım. Kızım 8 yıl ceza aldı. Tamamen haksız, hukuksuz yere. Kızım AŞTİ’de otobüsten inince gözaltına almışlar. Çıplak arama yapmışlar. Sonra üzerinden SD kart çıktı demişler. Ama öyle bir durum yok. Karttan haberi bile yok kızımın. Kızıma komplo kurdular. Eylemlere katıldığı için ceza verdiler.”

“KIZIMA 687 GÜN HÜCRE, 48 AY GÖRÜŞ CEZASI VERDİLER”

Cezaevi idaresinin mahpuslara sürekli disiplin cezaları verdiğini de söyleyen anne Balaç, “Kızım hapishanede yaşanan hak gasplarına karşı çıktığı için 687 gün hücre cezası, 48 ay da görüş cezası aldı. Hapishane yönetimi, ölüm orucuna başladığı için hakkında 9 soruşturma daha açtı. Disiplin cezaları Sincan Kadın Hapishanesi’nde çok keyfi bir şekilde, gerçek hiçbir gerekçe olmadan veriliyor. Kızımın taleplerinden birisi de bu hukuksuz duruma son verilmesidir. Kızımla görüşmem, ondan sağlıklı bilgi almam engelleniyor. Şu an ölüm orucunda olduğu için hücreye koymuyorlar ama telefon, mektup, görüş gibi cezaları var. Bunlar uygulanırsa hiçbir şekilde haber alamam, göremem kızımı” şeklinde konuştu.

“HAK ARAMAK SUÇ OLMUŞ”

Kızının talepleri arasında kitap ve dergi kısıtlamalarının kaldırılması, sohbet hakkının genelgeye uygun olarak uygulanması ve hasta mahpusların serbest bırakılmasının da bulunduğunu aktaran anne Balaç, son olarak duyarlı tüm kesimlere şu çağrıyı yaptı:

“Sibel sesinin duyurulması için ölüm orucuna başladı.  Ben evladımı ne zorluklarla büyüttüm. İnsan artık hakkını arayamayacak mı? Hak aramak suç olmuş. Evladımı nasıl kurtarabilirim bilmiyorum. Ben bir evladımı kaybettim bu evladımı da kaybetmek istemiyorum. Ben her zaman evladımın arkasındayım. Haksız yere bir insan bu kadar içeride tutulmaz. Evladıma bir şey olmadan sesini duysunlar. Başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililere sesleniyorum, yalvarıyorum. Kızımın sesini duyun, onu serbest bırakın. Bir anne olarak daha ne yapmam gerekiyorsa yaparım. Lütfen kızımın sesini duyun artık.”

Melis CİDDİOĞLU/ANKARA

 

 

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak