Alevi Haber Ajansi

Malatyalı Kadınlar: Baharı da barışı da kadınlar getirecek -VİDEO

PİRHA- Malatya’da Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla Soykan Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin eylem gerçekleştirerek; “Eşit ve özgür bir yaşamı kadınlar getirecek. Kadınlar olarak dayanışmaya ve direnmeye devam edeceğiz” dedi.

Malatya’da Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla Soykan Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin eylem gerçekleştirdi.

Kadınlar eylemde ‘Baharı da barışı da kadınlar getirecek’ pankartı açarken, sık sık ‘Yaşasın kadın dayanışması’ sloganını attı. Eylemde hazırlanan ortak basın metnini Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş okudu.

“EŞİT VE ÖZGÜR BİR YAŞAMI KADINLAR GETİRECEK”

Dünyada kadınların yüzyıllardır süren dayanışmasının, direnişinin, isyanının adının 8 Mart olduğunu söyleyen Ulutaş, 8 Mart’ın tarihine değinerek; “8 Mart 1857’de New York’ta dokuma fabrikasında binlerce kadın düşük ücretleri, 16 saati bulan çalışma süresi, insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için greve gitti. Polisin fabrika yönetiminin desteğiyle işçilere saldırması, işçileri fabrikaya kilitlemesinin ardından çıkan yangında 129 kadın işçi can verdi. Aradan 165 yıl geçti, patriyarkanın kadının emeği, bedeni, kimliği üzerindeki el koyma, şiddet ve baskısı azalmadı. Ataerkil kapitalist sistemin yarattığı eşitsizlik, ayrımcılık ve sömürü derinleşti” dedi.

“EMEĞİMİZ İKİNCİLLEŞTİRİLİYOR”

Bu yıl 8 Mart’ı emek sömürüsünün her geçen gün arttığı, enerjiye ve temel tüketim maddelerine gelen zamlarla birlikte alım gücünün kalmadığı koşullarda karşıladıklarını belirten Ulutaş sözlerine şu şekilde devam etti:

“İşsizliğin rekor seviyelere ulaştığı ekonomik kriz koşullarında kadınlar olarak barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçları bile karşılayamaz olduk. Hali hazırda yoksullukla baş etmeye çalışırken, açlıkla mücadele etmek durumunda kaldık. Var olan mesaimize yeni bir mesai daha eklendi; En ucuz ürünü nerede buluruz, hangi saatlerde pazara gidersek daha ekonomik alışveriş yaparız, çamaşır ve bulaşık makinesini saat kaçta çalıştırırsak enerjiden tasarruf ederiz. Türkiye Dünya’da kadın işsizlik oranının en yüksek olduğu, kadın istihdamının en düşük olduğu ülkelerden biri. Kayıt dışı işlerde, güvencesiz ve düşük ücretlerle istihdam ediliyoruz. Aynı işi yaptığımız erkeklerden daha az ücret alıyoruz. Çalışma hayatında olduğumuzda dahi yönetim kademelerinde yer alamıyoruz. Emeğimiz ikincilleşiyor, gelirimiz erkeğin gelirine ek olarak görülüyor. Ev ve bakım işini aksatmamamız için esnek çalışmamız gerekiyor.”

“EV İŞİ KADINLARIN DOĞAL SORUMLULUĞU DEĞİLDİR”

Bakım yükünün sadece kadınların sırtında olduğunu esnek ve yarı zamanlı çalışma biçiminin kadınların istihdam alanında maruz kaldığı eşitsizlikleri her geçen gün daha da derinleştirdiğine vurgu yapan Ulutaş şunları aktardı:

“Çalışma yaşamı sanki çocuklar, yaşlılar, engelliler ve hastalar hiç yokmuşçasına örgütleniyor, bakım işleri yalnızca kadınların sorumluluğundaymış gibi yarım gün çalışıp geri kalan zamanlarında da ev içi yeniden üretimi üstlenebilecekleri şekilde düzenlemenin yolları aranıyor. Üstelik bu çalışma biçiminin özellikle de kadın çalışanların lehine olduğu üzerinden söylemlerle rıza inşa edilmeye çalışılıyor! Kadınların doğal sorumlulukları gibi görülen ev işleri ve bakım işleri hep kadınların ücretsiz emeği üzerinden idame ediliyor, yarım gün uygulaması, kadınlara “bir fırsat”mış gibi sunuluyor. Toplumdaki cinsiyetçi işbölümü sorgulanmadığı için kadınların daha düşük gelirli, yükselme şansı olmayan işlerde çalışmaları ve esas görevlerinin aile içi sorumlulukları olduğu düşüncesi meşrulaştırılıyor. Bu da genel yoksulluk içinde kadın yoksulluğunun daha da artmasına yol açıyor.”

“KADINLAR OLARAK DAYANIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Ulutaş son olarak; “Cezaevinde cinsel şiddete maruz kaldığını açıklayan Garibe Gezer’in şüpheli ölümü karşısında susmadık! Sağlık hizmetine erişimin engellendiği, tecrit koşullarının arttırıldığı, hasta mahpusların sağlık ve yaşam hakkının ihlal edildiği bir süreçte Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpusların serbest bırakılması için kampanyalar örgütledik. Deniz Poyraz’ın katledilmesine karşı öfkemizi alanlarda birleştirdik, Çilem Doğan’a verilen 15 yıl cezayı kabul etmedik, “öz savunma haktır” dedik. Kadınlar olarak dayanışmaya ve direnmeye devam edeceğiz” dedi.

PİRHA/MALATYA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak