Alevi Haber Ajansi

KCDP: Derneğimizi kapatamayacaklar, hodri meydan!-VİDEO

PİRHA-Hakkında “Kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” suçlamasıyla kapatma davası açılan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 5 Ekim’de görülecek ikinci duruşma öncesi basın toplantısı yaptı. Yapılan konuşmalarda, “Derneğimizi kapatamayacaklar. Hodri meydan. Seçim sandığı geldiğinde hesabını soracağız. Kadına karşı şiddet dünyanın en yaygın insan hakları ihlalidir. Sadece yaygın değil aynı zamanda en zalimane şiddet biçimiyle karşı karşıya kadınlar” denildi. 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Derneği hakkında “Kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” suçlamasıyla açılan kapatma davasının 5 Ekim günü görülecek olan ikinci duruşması öncesi basın toplantısı düzenlendi.

Şişli’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya Kadın Meclisleri’nden Dilber Sünnetçioğlu, Avukat Leyla Süren, KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim, LGBTİQ+ Meclisi’nden Ilgın Gürses, İstanbul Barosu’ndan Nazan Moroğlu, Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan Hülya Gülbahar, Kırklareli Barosu’ndan Oylum Yaman, Ekmek ve Gül’den Sevda Karaca ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan (TİHV) Ümit Efe de katıldı.

“DERNEĞİMİZİ KAPATAMAYACAKLAR, HODRİ MEYDAN”

“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Hukuksuz Davalarla Kapatılamaz” sloganıyla yapılan açıklamada ilk olarak söz alan Dilber Sünnetçioğlu, “Kadınlar yaşasın, diye mücadele ediyoruz. Derneğimiz kapatılmak isteniyor. Nedenini çok iyi biliyoruz. Kadınların eşit ve özgür yaşamak istemesi, kendi kararlarını almak istemesidir. Kadınları korkutamayacak, durduramayacaksınız. Onların yaşam şeklini kabul etmiyoruz. Bu dava için sadece bir kısım insanlar maşa olarak kullanılıyor. Derneğimizi kapatamayacaklar. Hodri meydan. Seçim sandığı geldiğinde hesabını soracağız. Yurt dışında ödül alıyoruz ama burada kapatılmak istiyoruz” dedi.

Av. Leyla Süren ise “KCDP, ailelerin desteğiyle kurulmuş bir dernektir. Kadın hareketinin sesinin kısılması için açılmış bir davadır. Savcılık, “Derneğin hukuka ve ahlaka aykırı bir eylemi var mı?”diye araştırdığında herhangi bir örneğe rastlamıyor. Tüm muhalefeti susturmak üzere açılmış bir davadır” diye konuştu.

“SİYASAL HEGEMONYALARI BİTTİ, KÜLTÜREL HEGEMONYA KURMA ÇABALARI NAFİLE”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Derneği Genel Sekreteri Fidan Ataselim de “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması modern ve medeni haklarımıza yönelik saldırıların göstergesiydi. Şimdiye kadar hiç olmadığı kadar kadın cinayetleri artırıyor. Yaptıkları nefret söylemleri ve geliştirdikleri politikalar ile saldırılarla karşılaşıyoruz. Bütün bunlara rağmen direncimizin arttığını düşünüyoruz. Derneğimizi kapattırmamak bütün muhalefete güç verecektir. Yaşam ve eşit olma haklarımız, özgürlüklerimiz pazarlık malzemesi olamaz. Siyasal hegemonyaları bitti. Kültürel hegemonyalarını kurma çabaları nafile” ifadelerini kullandı.

LGBTİQ+ Meclisinden Ilgın Gürses ise 18 Eylül günü İstanbul Saraçhane’de gerçekleştirilen LGBTİ+ karşıtı eyleme değinirken; “Saraçhanedeki eylemi devlet kurumları alenen örgütlüyor. RTÜK bu eylemin reklamını yaptı. Her eylemi yasaklayan İstanbul Valiliği bu eylemi örgütledi. Sömürmek istediklerinde zaten biz aileyiz. Saldırmalarının nedeni, siyasi iktidar ekonomik krizin de etkisiyle büyük bir çıkmazda. Bu süreçte bu tarz saldırılar artıyor. Ama bu şekilde kazanamazlar. Her saldırıda bize olan destek artıyor. Bizim için mücadele bundan sonra ya eşitlik hakkımızı verirsiniz ya da söke söke alırız” dedi.

“KADINA KARŞI ŞİDDET DÜNYANIN EN YAYGIN İNSAN HAKLARI İHLALİDİR”

2018 yılında öldürülen Aysun Yıldırım’ın annesi Hüsniye Yıldırım da kapatma davasına tepki göstererek, “Kızım 2018 yılında intihar süsü verilerek öldürüldü. Daha sonra dosyası kapatıldı. Kızımın cinayete kurban gittiği daha sonra ortaya çıkarıldı. Derneğimize “aile yapısını bozuyor, ahlaksızlık” denilerek kapatma davası açılıyor. Benim kızımın dosyası kapatıldığında ahlaksızlık yapılmadı mı? Derneğimiz, bizlerin yalnız olmadığını gösterdi. Bize güç verdi. Mücadelemizde bizimle yürüdüler” şeklinde konuştu.

İstanbul Barosu’ndan Nazan Moroğlu ise, kapatma davasına karşı dernek ile dayanışma içerisinde olduklarını belirtti. Eşitlik İçin Kadın Platformu’ndan Hülya Gülbahar da, “Kadına karşı şiddet dünyanın en yaygın insan hakları ihlalidir. Sadece yaygın değil aynı zamanda en zalimane şiddet biçimiyle karşı karşıya kadınlar. İddianameyi incelediğimde hukuk adına utandım. Hukukta adalet yok. Eşit, özgür, mutlu ve huzurlu yaşamak istiyoruz. Bu davalar gelip, geçecek. Hepimize karşı açılmış bir dava olarak görüyoruz” dedi.

Kırklareli Barosu’ndan Oylum Yaman “Derneğin hukuksuzca kapatılmak istenmesi kadınların örgütlenme hakkına yönelik yapılan bir saldırıdır. 5 Ekim’de Çağlayan Adliyesi’nde olacağız” ifadelerini kullanırken, TİHV’den Ümit Efe de “Dernek, insan hak ve özgürlükleri açısından önemli bir ışık oldu. Bu totaliter sistem insanın özne olma çabasını çalarak, talebi görünmez kılıyor” diye konuştu.

PİRHA / İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak