PİRHA-Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) gerçekleştirdiği 8. Olağan Kongresi ile yeni yönetim kurulunu seçti. İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği, kurulda iki liste yarıştığı için durumu protesto ederek oy kullanmadı. Kongre sonrası açıklama yapan dernek; “Kurulumuzun dar grupçu yaklaşımlara kurban edilmemesi, kapsayıcı bir yürütme oluşturulması temel beklentimizdir” dedi.
Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) gerçekleştirdiği 8. Olağan Kongresi ile yeni yönetim kurulunu seçti. İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği, kurulda iki liste yarıştığı için durumu protesto ederek oy kullanmadı.
Kongre sonrası yazılı bir açıklama yayınlayan İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği, “Dersim Dernekleri ve çatı örgütümüz DEDEF birer Dersim kurumudurlar. Bu kurumlarımızın temel gündemi tarihsel-toplumsal ve güncel boyutlarıyla Dersim olmak zorundadır. Aksi yaklaşımlar kurumlarımızın işlevsizleştirilmesi, halkımızın modernitenin bataklığına daha çok gömülmesi ve yok oluşu sürecine katkı anlamına gelmektedir” dedi.
“SOMUT GERÇEKLER GÖZ ARDI ETMEYE KİMSENİN HAKKI YOKTUR”
Yapılan açıklamada, Dersim Dernekleri ve çatı kurumları DEDEF olarak uzun yıllardan beri ülkenin genel sorunları bağlamında demokratik bir mücadele verdikleri belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“DEDEF 8. Olağan Genel Kurulu vesilesiyle bu açıklamayı bir zorunluluk olarak görmekteyiz. Kuruluş sürecinde DEDEF’e biçilen misyonla gelinen nokta arasında ciddi tezatlar oluştuğunu görmekteyiz. Ağır toplumsal sorunlar ve süreçler yaşamakta olan bir halkın çatı kurumu olma iddiası önemli sorumluluklar yükler. Çatı kurumumuzun Genel Kurulları birkaç saatle sınırlanmamalı, günlere yayılmalı, Dersim’in sorunları ve ihtiyaçları kapsamlı biçimde tartışılarak yeni dönemde etkin çalışmaların kararlaşmalarına varılmalıdır. Böyle bir yöntem için çeşitli zorluklar söz konusu olabilirse de asıl sorunun bakış açısıyla ilgili olduğunu görebilmekteyiz.
Bir halkın evlatlarıyız ve bu aidiyetimiz insanlık alemi içerisinde ki yerimizi belirlemektedir. İnsan toplumsal bir varlıktır; toplumsallık ise insan denen varlığın doğasıdır, kendini var ediş biçimidir. Toplumsal varlığı, yani kendisini var ediş biçimi kesintisiz ve sistematik bir saldırı altında olan bir halkın evlatları olarak hiç birimizin bu somut gerçeği asla ve asla göz ardı etme hakkı yoktur.”
“İDEOLOJİSİZ BIRAKILAN HALKLAR YOK OLMAYA MAHKUMDUR”
‘Dersim, coğrafi olarak tarihsel yaşam alan, toplumsallaşmamızın en değerli faktörlerinden olan kutsal mekanlarımız, temel toplumsal kurumlarımız olan Ocak merkezlerimiz buradadır’ denilen açıklamaya şu sözlerle devam edildi:
“Raa Haqi öğretisi; insan ve doğayı bir gören, Rıza toplumsallığı önermesiyle derinlikli ve özgürlükçü bir komünaliteyi esas toplumsal aklımız, bilincimiz, bağlı olarak inancımızdır, aynı zamanda toplumsal ideolojimizdir. Düşünsel mirasından koparılarak ideolojisiz bırakılan halklar yok olmaya mahkumdur.
Ve tüm bunlar yok etmeye odaklı politikaların hedefindedir… Bu değerlerimizi görmeden, dün de ve bugün de hak ettiği yere koymadan, duruşumuzu tarihsel-toplumsal gerçekliğimiz üzerine oturtmadan nasıl Dersim diyebilir, bir gelecek projesine nasıl sahip olabilir, halk olarak varlığımızı nasıl sürdürebiliriz?
Dersim Derneklerini ve çatı kurumlaşması DEDEF’e misyon biçerken de tüm bunları gören bir yerden bakmak zorundayız.
Yukarıda anılan toplumsal karakteristiklerimiz feodalitenin değil, kır toplumlarının insanlık tarihinden süzüp getirdiği niteliklerdir, Dersim denilen tarihsel-toplumsal gerçekliğin kendisidir, yok edilmek istenen şey ise bu Dersim halk gerçekliğidir. İttihatçı faşizmin türevlerince feodal ve gerici olarak nitelenmesi kapitalist modernitenin özüne içerili olan faşizmi perdelemek, bu soykırım zihniyeti ve pratiğini aklamak içindir.”
“DERSİM HALKININ İHTİYACI AYRIŞMA DEĞİL, HER ALANDA İLKELİ BİRLİKTİR”
8. Olağan Genel Kurulu’nda ortak iradenin tecelli etmediği belirtilen açıklamada son olarak şu sözlere yer verildi:
“Ortak iradenin tecelli ettiği bir DEDEF toplumsal sorunlarımızı daha etkin ve zamanında sahiplenip cevap olabileceği gibi demokratik mücadeleye de daha fazla ses katabilecektir.
Dersim Dernekleri ve çatı örgütümüz DEDEF birer Dersim kurumudurlar. Bu kurumlarımızın temel gündemi tarihsel-toplumsal ve güncel boyutlarıyla Dersim olmak zorundadır. Aksi yaklaşımlar kurumlarımızın işlevsizleştirilmesi, halkımızın modernitenin bataklığına daha çok gömülmesi ve yok oluşu sürecine katkı anlamına gelmektedir.
Bu bağlamda 8. Olağan Genel Kurulumuzun dar grupçu yaklaşımlara kurban edilmemesi, kapsayıcı bir yürütme oluşturulması temel beklentimizdir.
Dersim halkının ihtiyacı ayrışma değil, her alanda ilkeli birliktir. Dahası Dersim kurumları olarak sorumluluklarımız ağırdır, toplumsal sorunlarımız ve ihtiyaçlarımız da bellidir. Bizlere düşen görev ise bu ihtiyaçlara cevap olabilecek bir duruşu ve birlikteliği gerçekleştirmektir.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.