Alevi Haber Ajansi

İstanbul KHK’lılar Platformu: Yaşadıklarımız sizlerin de yaşayacaklarının garantisidir!-VİDEO

PİRHA- İstanbul KHK’lılar Platformu, düzenlenen dayanışma kahvaltısında bir araya geldi. İstanbul KHK’lılar Platformu adına açıklama yapan Filiz Uzal Soylu, “Trajikomik bir film izliyoruz. Toplum ellerini ovuşturarak, sıradakinin boşalttığı göreve yerleşebilmek için sürüler halinde birbirini ezen, yağmanın gırla gittiği bir film” diyerek mücadele vurgusu yaptı.

İstanbul KHK’lılar Platformu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Büyükkent Şubesi’nde düzenlenen etkinlikte bir araya geldi.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edilenlerin yaşadıklarını paylaştığı dayanışma buluşmasına birçok siyasi parti temsilcisi ve insan hakları savunucuları da katıldı.

“KİMSE KENDİSİNİ GÜVENDE HİSSETMESİN”

İstanbul KHK’lılar Platformu adına açıklama yapan Filiz Uzal Soylu, “Ya bu giyotini beraber parçalayacağız ya da bu giyotin hepimizi parçalayacak” dedi. Soylu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Bugün bizleri bir araya getiren bir çocuğun doğum sevinci, bir evliliğin şenliği, bir bayram yerinin şöleni değil maalesef!

Bizleri bir araya getiren bu kahvaltı sofrası, ekmeğimizi paylaşır gibi acılarımızı, sayısı 2 milyonu geçen başı giyotinde sırasını bekleyen topluluğun nasıl kurtarılacağının çözümünü aramak, yaralarımızı paylaşmaktır.

Evet kelle giyotinde sıradayız. Biz sıradakiler bütün çığlığımızla ‘susma sustukça sıra sana gelecek’ diyoruz. Yana yakıla anlatmaya çalışıyoruz. Anlatmaya da, çoğalmaya da devam ediyoruz. Bütün haykırışımız sizlerin de sıraya girmesini istediğimizden değil kesinlikle, sizleri de sırada görmek istemeyişimizdendir. Fakat sizleri de sıraya girmekten kurtaracak tek bir çıkış yolu var; sıradakileri o giyotinin altından çekip çıkarmak, daha da önemlisi, giyotini parçalamak için bizlere elvermenizdir.

Yaşanılan zulüm öyle devasa öyle pervasızcadır ki kimi nerede, nasıl bulacağını kimse kestirememektedir. Penceresinden bile bakmayanı gelip bulabilmektedir. Kimse kendisini güvende hissetmesin, yaşadıklarım, yaşadıklarımız sizlerin de yaşayacaklarının garantisidir.

Farklı farklı nedenlerle itiraz etmeyi tercih etmeyen, ağzımın tadını kimse bozmadıkça beni ilgilendirmez diyen büyük bir toplumun içindeyiz. Topluluk bir kurt sürüsü de olabilir, bir koyun sürüsü de, çoğaltabiliriz örneklerini. Ama isterdik ki içinde yaşadığımız topluluk insan olsun.

Evet biliyoruz; günümüzde insan olmanın çok ağır bedeli var. Ya parçası olacaksın alçaklığın ya da seni parçalarlar!

Oysa insan olmak çoğalabilmektir başkalarıyla!

‘İnsansın, birinin canı yanarken senin de canın yanıyorsa’ diyor Ataol Behramoğlu.

Sıradakilerin tek haykırışı insan olabilmek, insan kalabilmektir. Bizler giyotinde sıramızı beklerken, çocuklarımızı ise değirmende öğütebilmek için sıraya koydular.

Ne yazık ki böyle giderse bu cadı avı, bu sıra hiç ama hiç bitmeyecek.

Almanların çok iyi hicvettikleri bir konu vardır. Derler ki; ‘Bir Nazi ile aynı masada oturup ona karşı tek laf etmeyen on Alman varsa masada aslında 11 Nazi vardır’.

İşte sırayı büyüten, sıra sıra çocuklarımızı da öğüten asıl gerçeklik, muhalif görünüp tek bir risk göze almayan, rahatlarını kaçıracak tek bir sözcük sarf etmeyen itibar dilencilerinden. Ömrünü başını derde sokmama üzerine yaşayan ama başı derde sokulanları, yanı sıradakileri merdiven olarak kullanan muhalifler ordusudur!

Trajikomik bir film izliyoruz. Toplum ellerini ovuşturarak, sıradakinin boşalttığı göreve yerleşebilmek için sürüler halinde birbirini ezen, yağmanın gırla gittiği bir film. Bugün bu filmin figüranları belki bizler olarak görülebiliriz yalnız biliyoruz ki çok değil birkaç yıl sonra sağ kalanlar ve yitirdiklerimiz bu filmin başrol oyuncuları olacaklar. Mahallelerin uyanık evlatları, sıradakileri yanına alıp, kendilerini de konu ve konuk ettikleri hikayelerimizi paylaşmak için birbirleriyle yarışacaklar. O giyotini elverenlerle parçalayıp dağıttığımızda arsızca ‘oradaydık’ diyecekler.

Sümerlerin yazıyı icadıyla artık bu şarlatanların işi zor. İnternet çağında daha da zor diyebiliriz. Herkes her şeyi not ediyor. Hakikatin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir

huyu da var hani!”

“YENİ HAKSIZLIKLARIN YAŞANACAĞINI HER ZAMAN SÖYLEDİK”

İHD İstanbul Şube Başkanı Av. Gülseren Yoleri ise KHK’ler sorasında büyük acıların yaşanmaya devam ettiğini belirterek “Ne zaman acı yaşadık; o zaman hakkın, hukukun farkına varıyoruz. Sonra kendi derdimize düşüyoruz. Ondan sonra bu ülkede yeni haksızlıklar olmaya devam ediyor. Cezasızlık ortadan kalkmadığı sürece yeni haksızlıkların yaşanacağını her zaman söyledik. Toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelerek, sistematik hak ihlallerini tartışıyor olmak, mücadeleyi büyütecek en önemli unsurlardır. Mağduriyetleri yürekten hissediyor, çözümü için çaba harcıyoruz. Bütün adaletsizlikler ile ön yargıları bir kenara bırakarak mücadele etmeyi önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak