Alevi Haber Ajansi

Hubyar Kadın Meclisi’nden 8 Mart etkinliği: Dayanışmamızı yüksek sesle haykıralım

PİRHA- Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi kahvaltılı bir toplantı gerçekleştirdi. Kadınların dayanışmasının öneminin vurgulandığı etkinlikte Yazar Naz Atmaca, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün Alevi kadınlar açısından önemini anlattı. 

Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi, Maltepe Sosyal Tesisleri’nde kahvaltılı bir etkinlik gerçekleştirdi.

Hubyar Kadın Meclisi adına Yeşim Kantekin’in yaptığı konuşmada 8 Mart’ın nasıl ortaka çıktığı anlatılarak, “Toplumsal yaşamdan, siyasetten uzaklaştırılan; sosyal ve ekonomik anlamda yok sayılan kadınlar bugün artık dünyanın her yerinde hakları için savaşıyorlar” denildi.

Kantekin şöyle konuştu:

“8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle greve başlamış; polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ardından fabrikada çıkan yangından işçilerin kaçamaması sonucu 129 kadın işçi can vermiştir. 1910 tarihinde 20. Enternasyonele bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını önermiş ve öneri oy birliğiyle kabul edilmiştir. Türkiye’de 8 Mart ilk kez 1921 yılında kutlandı.

“DAYANIŞMAYA HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK İHTİYAÇ VAR”

Ana soylu dönemden kopuş, sınıflı toplumlara geçiş ile hayatımıza giren erkek egemen anlayış yüzyıllar geçtikçe kadınlar üzerindeki tahakkümünü arttırmaya devam etmiştir. Orta Çağ’da şifacı ve ebeleri işkencelerle öldüren, 300 yıl süren cadı avı, bunun örneklerinden biridir.
Toplumsal yaşamdan, siyasetten uzaklaştırılan; sosyal ve ekonomik anlamda yok sayılan kadınlar bugün artık dünyanın her yerinde hakları için savaşıyorlar.
Hubyar Sultan Kadın Meclisi olarak, biz de dünyanın dört bir yanındaki kadınlara ses veriyor, kadınların özgürlük mücadelesine omuz veriyoruz. Çünkü erkek şiddetinin, kadın cinayetlerinin, işsizliğin, güvencesizliğin, yoksulluğun, ekolojik yıkım ve talanın, savaşların, göçlerin, etnik ve inançsal baskıların daha da arttığı son dönemlerde mücadeleye ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

“BİRLİĞİMİZ BOZULMASIN, MÜCADELEMİZ SÜRSÜN”

Ve bizler biliyoruz ki kadın kadının kurdu değil; arkadaşıdır, dostudur, yoldaşıdır. Erk zihniyetin bize dayattığı bütün davranış kalıplarını bir yana bırakıp birlikte değişmeye, dönüşmeye ve değişerek özgürleşmeye, özgürleştirmeye niyetliyiz. Erkek egemen zihniyetin kendi yaşam alanlarımıza müdahale etmesine izin vermeyeceğiz. Ve buna önce kendi ailemizden, sosyal çevremizden, kurumlarımızdan başlayarak, bütün yaşamımıza yayacağız. “Alevilikte cinsiyet yoktur, Can vardır.” deriz ama ne yazık ki değişen sistemlerle biz de değiştik ve bu hakikatimizden vazgeçtik. Yeniden yürüdüğümüz Yol’a turab olup, eşit olma, bir olma hakikatini hatırlatma çabası içinde olmalıyız.
Evde, okulda, iş yerinde, sokakta, hapishanede, mecliste hayatın her alanında hakarete, tacize, tecavüze, işkenceye maruz kalan bütün kadınlarla dayanışmamızı daha yüksek sesle haykırmamıza vesile olan 8 Mart kutlu olsun. Birliğimiz bozulmasın, mücadelemiz sürsün.
Ekonomik krize, savaşa, erkek-devlet şiddetine, ayrımcılığa, hukuksuzluğa, cezasızlığa, eşitsizliğe karşı hayatı örgütlemeye…”

Açıklamanın ardından slayt gösterimi yapıldı. Yazar Naz Atmaca, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün Alevi kadınlar açısından önemini anlattı.

Müzisyenler Songül Çelik Sizer, Nazlı Karadaş ve Murat Yıldırım deyiş ve türküler seslendirdiler.

PİRHA/ İSTANBUL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak