PİRHA-HDP İstanbul il binasında açlık greviyle ilgili yapılan basın toplantısında, meclis üzerindeki tahakkümün ortadan kaldırılması istenirken, Demirtaş ve Önder’in cezalarının onaylanmasının hukuksuz olduğuna ve Gezi ile ilgili başlatılan soruşturmaların AKP’ye ciddi bir oy kaybı olarak döneceğine dikkat çekildi.
HDP İstanbul İl Örgütü’nde Leyla Güven’e destek için başlatılan açlık grevi 3’üncü gününde. Açlık grevinde olan milletvekilleri Hüda Kaya, Dilşat Canbaz, Ali Kenanoğlu ve Saruhan Oluç bugün grevlerini sonlandıracaklar. Açlık grevinde olan milletvekilleri HDP İstanbul il binasında basın toplantısı düzenledi.
“MECLİS ÜZERİNDE TAHAKKÜM UYGULANIYOR”
Basın toplantısında konuşan HDP Parti Sözcüsü Saruhan Oluç, Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu belirterek, “Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere uyumsuzluk demektir. Bir yerel mahkeme meclis üzerine tahakküm uygulamaktadır. Hukuken bir yerel mahkemenin böyle bir hakkı yoktur” dedi.
“SİZ MECLİSİNİZDEKİ MİLLETVEKİLİNE SAHİP ÇIKMADINIZ”
Oluç, meclis başkanına şöyle seslendi:
“Siz meclisin başkanısınız. bugüne kadar meclisinizde milletvekili olan birisine sahip çıkmadınız. Sandık iradesine sahip çıkmadınız. İlkokuldaki bir çocuğun sınıf başkanlığı yaparken sorduğu soruları siz meclisin başkanı olarak sormuyorsunuz. Bununla birlikte siz diyorsunuz ki ‘Sen Kürt’sen ve HDP’liysen sana hukuk yok.”
Leyla Güven ile CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun durumlarının benzerliğine dikkat çeken Oluç, Berberoğlu ile ilgili olumlu gelişmelere sevindiklerini ancak aynı hassasiyetin Güven’e de gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
“YARGI EMİR KOMUTA ALTINA ÇALIŞIYOR”
Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder hakkında verilen cezanın onanması kararına da değinen Oluç, Önder’in Kandıra Cezaevi’ne götürüldüğünü ekledi. Demirtaş hakkında AİHM’in verdiği kararın uygulanmadığını söyleyen Oluç, istinaf mahkemesinin verdiği kararın hukuka aykırı olduğuna vurgu yaptı. Erdoğan’ın “Hamlemizi yapar işi bitiririz” sözlerini hatırlatan Oluç, “Erdoğan’ın dediği iş budur. Bu işin anlamı yargının tamamen emir komuta altında çalıştığının göstergesidir. Sarayın ve yürütmenin direktifleri doğrultusunda verilmiştir bu karar. Hile yoluna başvurarak AİHM’in Demirtaş ile ilgili verdiği kararı uygulamadınız. Bir kez daha demiş oluyorsunuz ki Demirtaş’a ‘Sen Kürt’sen sana bu ülkede adalet, hukuk yok.’ Önder’e de demiş oluyorsunuz ki ‘Sen Kürtlerin yanında hukukun üstünlüğü ve adalet için mücadele ediyorsan sana da adalet yok.'” şeklinde konuştu.
TÜM DUYARLI YURTTAŞLARA ÇAĞRI
Adalet, eşitlik, hukukun üstünlüğü mücadelesinin sadece HDP’nin ve onların bileşenlerinin mücadelesi olmaması gerektiğinin altını çizen Oluç, tüm bu adaletsizlik ve hukuksuzluklar karşısında susanların başına da aynı adaletsizliklerin geldiğini kaydetti. Oluç, “Çağrımız tüm toplumsal muhalefetedir. Aynı görüşleri paylaşmayabiliriz. Ama asgari hedeflerde bir araya gelmemiz tüm farklı kimliklerin ortak ihtiyacıdır.” dedi.
“GEZİYE KATILAN HERKES O DAVADA SANIK OLMAYA HAZIRDIR”
Açlık grevinde oldukları günler boyunca önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Oluç, başlatılan Gezi soruşturmalarına dikkat çekti. İktidarın Gezi davası olayları çıkararak toplumu kutuplaştırmanın yollarını aradığını ifade eden Oluç, “Geziye katılmış olanlar o davada sanık olmaya hazırdır. O dava Geziye katılmış olan herkesin davasıdır. Gezinin en önemli özelliği yerel demokrasi talebiydi. Mesele 3, 5 ağaç değildi. Mesele o 3, 5 ağaç hakkında kimin karar verdiğiydi. Geziye yönelik yaptığınız her şey size karşı ciddi bir oy kaybı ile dönecektir” şeklinde ifade etti.
Leyla Güven’in serbest bırakılmasını istediklerini söyleyen Oluç, meclis üzerindeki mahkeme tahakkümüne son verilmesi gerektiğini, bu konuda atılacak adımların barış için önemli adımlar olacağını kaydetti.
“Biji berxwedana zindanan”, “Jin jiyan azadi” sloganları ile basın toplantısı sona erdi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.