Alevi Haber Ajansi

Antalya’da HBVAKV Şubesi’nde Newroz Cemi yürütüldü-VİDEO

PİRHA- Antalya’da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Şubesi’nde Newroz Cemi yürütüldü. Dertli Divani tarafından yürütülen ceme HDP Milletvekili Kemal Bülbül de katıldı. 

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Antalya Şubesi’nde Newroz Cemi yürütüldü.

Antalya’da örgütlü bulunan Alevi bileşenlerinin ortaklaşa gerçekleştirdikleri ceme HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ve Yol yürütücüsü Dertli Divani (Divani baba) Zakir  Süleyman Demir ve Hayri Aslandoğan da katıldı.

HBVAKV Antalya Şube Başkanı Nurettin Erdoğan yaptığı konuşmasında, “Bir can bir cem olmaya geldik. 21 Mart Newroz. Newroz’un Alevilikteki, insan yaşamındaki, doğa yaşamındaki önemi çok büyük. Alevi Kültür Dernekleri Antalya Şubesi, Kepez Şubesi, Döşemealtı Şubesi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Antalya Şubesi, Abdal Musa Kültür Tanıtma Derneği, Konyaltı Alevi Bektaşi Kültürü Cemevi Derneği, Antalya Tahtacıları Yeşili Yaşatma Derneği olarak bir araya gelip, sizlerle mihmanlarımızı bir araya getirmeye çalıştık” dedi.

Erdoğan’ın ardından söz alan HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, eşitlik, özgürlük ve adalet talebiyle Newroz’u kutladıklarını belirterek, “Nevroz’a Orta Doğu halkları, herkes kendi ihtiyacınca bir anlam yüklüyor Türkmenlerden Farslara, Kürtlerden farklı haklara kadar çok değişik anlamlar yükleniyor” dedi.

Kürt halkının Newroz’dan ne anladığını, ne ifade ettiğini meydanda anlattıklarını belirten Bülbül, Newroz’un Alevi toplumu için ne ifade ettiğini ise şöyle anlattı:

“Newroz’da, hatırlarsanız Kitab-ı mukadeslerde derki, Edip Harami’nin, nice aşıklar, sadıkların devriyelerinde 6 günde tamam oldu, kâinat 6 günde tamam olur. Kâinat Hakk ile halvete dinlenmeye çekilir. Hakk’ın sadece bir tezahürü olan insanın da dinlenmeye çekilmesi lazım. Kâinatın Hakk’ın nurundan var olduğu süreç Newroz’dan önceki 6 gündür. 7. gün ise Newroz’un kendisidir. Biz bugüne Şah-ı Merdan Ali’nin doğum günü diyoruz, lakin şöyle: Şahı Merdan Ali’nin anadan doğduğu gün değil, kâinatın var olduğu gündür. Aslında Ali’nin doğum günü olarak kastedilen kâinatta var olan Ali’nin suretidir. ‘Aynayı tutum yüzüme, Ali göründü gözüme, nazar eyledim özüme, Ali göründü gözüme, Ali candır, Ali canan, Ali dindir Ali iman, Ali rahim, Ali rahman, Ali göründü gözüme’ dediği Hilmi dede, Edip Harabi’nin mürşidi, Şahkulu Dergahında hizmet yürütmüş. Onun, Viranı babanın, Divani, babanın deyişlerinde nefeslerinde ifade ettikleri hakikattir. Biz o Newroz’un içinde olacağız.

Biz Aleviliği sadece lokma ve cemden, cemi de 12 hizmetten sanıyoruz, öyle değil. Alevi erkanı yürütülürken dergahlarda, okul bu programı uygulanır dergahtaki 12 ilim uygulanırdı. Bütün Alevilerin niyaz ettiği Hünkar Hacı Bektaş Dergahıdır. Hünkar Hacı Bektaş Veli Dergahına gittiğinizde lütfen şöyle bir gözle bakın, burası bir hikmetin ve himmetin yürütüldüğü dergahtır.”

“GÖNÜLLERİ BİRLEMEDEN CEM OLMAZ”

Dertli Divani de, “Gönülleri birlemeden cem olmaz. Cem kelime anlamıyla toplanıp bir araya gelmek ama bu fiziki anlamda bir araya gelmek değil. Bu fiziki birlikteliğin gönül birliğine dönüşmesine cem diyoruz” dedi.

Dertli Divani konuşmasında şunları vurguladı:

“Eşikten bu yana, yediden yetmişe bütün canların gönül birlikteliği içerisinde olabilmesi için ne diyoruz? Elimiz elde, gözümüz yerde, özümüz darda, Hakk Muhammet Ali, Hünkâr Hacı Bektaş Veli yolunda ne haktan kaçılır ne haktan geçilir. Gönüller bir olmadan da Hakk o gönüllerden de tecelli etmez. Biz Hakk’ı halk arasındaki deyimi ile Tanrıyı Rab’ı Allah’ı şu sonsuzluk diye adlandırılan evrenin, kainatın tamamı olarak kabul ediyoruz. Ve biz bu varlık aleminin içerisinde küçücük bir zerreyiz.  Aynı zamanda bütününde aynasıyız. Daimî baba ne diyor?

Kâinatın aynasıyım/Madem ki ben bir insanım/Hakkın varlık deryasıyım/Madem ki ben bir insanım.

İnsan Hakk’ta Hak insanda/Arıyorsan bak insanda/Hiç eksiklik yok insanda/Madem ki ben bir insanım.

İlim bende kelâm bende/Nice nice âlem bende/Yazar levhi kalem bende/Madem ki ben bir insanım.

Bunca temenni dilekler/Vız gelir çark-ı felekler/Bana eğilsin melekler/Madem ki ben bir insanım.

Tevrat’ı yazabilirim/İncil’i dizebilirim/Kuran’ım sezebilirim/Madem ki ben bir insanım.

Daimî’yim harap benim/Ayaklarda turab benim/Aşk ehline şarap benim/Madem ki ben bir insanım.

Buradaki kelamların her bir cümlesi birer kitabın karşılığıdır. Bir bütünü mısralara kelimelere sığdırmaktır. Gerçek aşıklık, sadıklık, ariflik, bilgelik, bilgilik.

Ben hiçbir zaman kendimi bir ozan, bir âşık olarak atfetmedim. Aşıkların, sadıkların deryadan damla misali onların her birisi birer derya. Acaba o deryanın içinde bir damla olabilir miyim? Olabilirsem ne mutlu. Sadece bu geleneğe layık olmaya çalıştığımı her fırsatta dile getirmeye çalışmışımdır.”

Katılımın oldukça yoğun olduğu Newroz ceminde konuşmaların ardından rızalık alınarak başlatılan cemde 12 hizmet erkanı görüldü. Çerağların yakılması sonrası zakirlerin deyişleriyle semahlar dönüldü. Çerağlar sırlandı, dedenin lokma gülbenginin ardından lokmalar canlara pay edildi.

Cebrail ARSLAN/ANTALYA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak