Alevi Haber Ajansi

Ankara Kadın Platformu: Kazanılmış haklarımıza göz diken bu düzeni yıkacağız! -VİDEO

PİRHA- Ankara’da Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Olgunlar Caddesi’nde bulunan Madenciler Anıtı’ndan Sakarya Caddesi’ne yürümek istedi ancak polis tarafından engellendi. Sakarya Caddesi’nde buluşan kadınlar engellenen yürüyüşlerini ve eylemlerini burada gerçekleştirdi.

Ankara’da Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar Olgunlar Caddesi’nde bulunan Madenci Anıtı’ndan Sakarya Caddesi’ne doğru ‘Gece yürüyüşü’ gerçekleştirmek istedi. Polis Sakarya Caddesi’ne kadar yapılacak olan yürüyüş öncesinde anıt çevresini barikatlarla kapatarak kadınların eylem yapmasına izin vermedi.

Polisin Kızılay çevresinde yoğun güvenlik önlemi almasının ve anıt çevresine girişe izin vermemesinin ardından kadınlar Sakarya Caddesi’nde buluşarak engellenen yürüyüşlerini ve eylemlerini burada gerçekleştirdi.

‘Ataerkiye kafa tutuyoruz’, ‘Erkek egemenliğe karşı öz savunmayı kuşan’, ‘Fiyatlar kanatlandı uçuyor’, ‘Yoksulluğun bedelini biz ödemeyeceğiz’, ‘Kadınlar barışta ısrarcı’ dövizleri taşıyan kadınlar, ‘Jin, Jiyan, Azadi’, ‘Yaşasın kadın dayanışması’ sloganları attı.

“HEYECANIMIZLA, COŞKUMUZLA, UMUDUMUZLA YAN YANA BURADAYIZ”

Munzur Üniversitesi öğrencisi olan ve yaklaşık 800 gündür haber alınamayan Gülistan Doku’nun akıbetini de soran kadınlar, ‘Gülistan Doku nerede’ diye haykırdı. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşa da değinen kadınlar, ‘Feministler savaş değil barış istiyor’ dedi.

Kadınlar Sakarya Caddesi’nde sloganlarla yaptıkları yürüyüşün ardından basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklaması, ‘Heyecanımızla, coşkumuzla, umudumuzla ama en çok da öfkemizle ve isyanımızla yan yanayız buradayız! Kazanımlarımızın bütününe yönelik dört bir yandan saldırılar karşısında feminist mücadelemizle varız buradayız’ sözleriyle başladı.

“EMEĞİMİZE EL KOYANLARIN YAKASINI BIRAKMAYACAĞIZ”

Kadınlar yıllardır haklarının gasp edildiğini vurgulayarak şunları dile getirdi:

“Evde, işte, sokakta, kampüste, fabrikada emeğimiz sömürülüyor, kayıt dışı esnek saatlerde güvencesiz çalıştırılıyor ve yoksullaştırılıyoruz. İşten attığınız, emeklerine çöktüğünüz işçi kadınlar fabrikalarda, malzeme depolarında, konfeksiyonlarda, belediyelerde nasıl direniyor, görüyor musunuz? Hayatı var eden, karşılıksız bakım emeği vererek çocukların, yaşlıların bakımını üstlenen, içlerine hapsetmeye çalıştığınız evlerin bitmeyen işlerini üstüne yıktığınız kadınların isyanını duyuyor musunuz? Emeğimize sahip çıkmak için buradayız! Emeğimize el koyan kocaların, babaların, patronların yakasını bırakmayacağız!”

“KAZANILMIŞ HAKLARIMIZA GÖZ DİKEN BU DÜZENİ YIKACAĞIZ!”

İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceklerini belirten kadınlar; “Gece yarısı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırdınız. Yetmedi nafaka hakkımıza saldırdınız! Yetmedi kürtaj hakkımızı gasp ettiniz! Yaşamlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesi’nden ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi tekrar tekrar haykırıyoruz. Kadınları sömürmeye doymayan kutsal aileyi ve erkekleri korumak için boşanmayı zorlaştıran, kazanılmış haklarımıza göz diken bu düzeni yıkacağız!”

“SAVAŞLARDAN EN ÇOK ZARAR GÖREN BİZLERİZ”

Üniversiteleri ve belediyeleri ele geçiren işgalci kayyım zihniyetle her alanda mücadele ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini aktaran kadınlar sözlerine şu şekilde devam etti:

“Üniversitelerdeki eril bilim diline, cinsiyetçi akademik kültüre, heteronormatif eğitim sistemine karşı isyanımız var! İtirazımız var! Biz Rojova’da, Filistin’de, Afganistan’da, Suriye’de, Ukrayna’da, dünyanın dört bir yanında savaştan en çok etkilenen, göçe zorlanan, yara alan savaşın bütün kirli yüzünü gören ve açığa çıkaran Kürt, Türk, Arap, Ermeni, Çerkes kadınlarız. Bizler emeği sömürülen dışlanan mültecileriz. Savaşlardan en çok zarar görenleriz. Herkes şunu bilsin ki yüzyıllardır farklı coğrafyalarda sürdürülen savaşlara karşı biz kadınlar barışı haykırmaya devam edeceğiz. Bu topraklardaki kadınlar olarak, savaşın ne olduğunu bizler çok iyi biliriz. Biz, barışı örgütlemek için mücadele eden kadınlarız.”

“BU BİR YAŞAM MÜCADELESİDİR: FEMİNİST İSYANDAYIZ!”

‘Birbirimizi bu erkek şiddetine karşı sarıp sarmalayacağız, koruyup kollayacağız’ diyen kadınlar son olarak; “Yılın her günü sürdürdüğümüz yaşama mücadelemizi her 8 Mart’ta olduğu gibi bu 8 Mart’ta da feminist isyanla sokağa taşıyoruz. Kadınlara, çocuklara, LGBTİ+’lara yönelik şiddet, ayrımcılık, nefret söylemleri biz feministleri asla yıldırmadı, yıldırmayacak. Birbirimizden güç alarak birbirimize umut olarak feminist mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Sokaklar, meydanlar, geceler, bu hayat bizim!  Bu bir yaşam mücadelesidir: Feminist isyandayız!” dedi.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak