Alevi Haber Ajansi

Alevi kadınlar: Kutsallarımız yakılıyor, inancımız yasaklı ve 38 Dersim devam ediyor-VİDEO

PİRHA- İzmir’de Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne katılan Alevi kadınlar PİRHA’ya konuştu. levi toplumu üzerinde inkar, katliam ve asimilasyonun devam ettiğini, dolayısıyla nöbete katılarak destek verdiklerini belirten kadınlar, Alevi toplumuna ortak mücadelede buluşma çağrısında bulundular.

HABERİN VİDEOSU

HDP’nin, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti final ile sona erdi. Farklı inanç ve kimliklerin destek verdiği ve ziyaret ettiği nöbet eylemi hakkında Alevi kadınlar PİRHA’ya konuştu.

Ülkede adalet ve vicdana dair bir şey görülmediğini belirten Alevi kadınlar geçmişten günümüze yaşanan katliamlar, Dersim’de yanan ormanlar, ibadethane olarak kabul edilmeyen cemevlerine duyarlılık çağrısında bulunarak tüm bunlar için Alevi toplumuna ortak mücadelede buluşma çağrısında bulundular.

ALEVİ, KIZILBAŞ VE KADIN OLMAK BU ÜLKEDE ÇOK ZOR

Sinemilli Ocağı ve Elbistan’ın Kantarma köyünden olan Zeynep Deprem Kaçar, Alevi toplumu üzerinde inkar, katliam ve asimilasyonun, adalet nöbetinde bulunmasına yeterli ve gerekli bir sebep olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Her zaman olduğu faşizan baskıların olduğu apaçık ortada. Ülkede adalet ve vicdanı görmek mümkün değil. Başlatılan nöbete destek amaçlı gelmiştim ama içeriye alınmadık. Yanlarına sokulmadık. Alevi olmak, Kızılbaş olmak aynı zamanda kadın olmak bu ülkede çok zor bir durum. Bodrumlarda insanlar yakılıyor. Dersim’in dört bir yanı ile hayvanlar yakılıyor.”

38 ‘DE YAKTILAR YETMEDİ HALEN YAKIYORLAR

Dersim Mazgirt’in  Golan köyünden olan Gülseren Özipekçi, Dersim’in yeni değil 1938, 94 köy boşaltmaları ile birlikte hala yakılmakta olduğunu belirterek şunları vurguladı:

“Dersimi şu ana dört beş yerden yakıyorlar. Bizim buradan ciğerlerimiz yanıyor. Kültürümüzü yok etmek istiyorlar. Bizim için kutsal olan yatırlarımız, değerlerimiz ve alanlarımız yakılıyor. Çok üzgünüz. 38’de Dersim’i yaktılar yıktılar ama halen yetmedi ki bugün hala yakıyorlar. Yapacağımız şeyler kısıtlı ama sürekli o toplumun arkasında olacağız.”

Kürecikli emekçi bir kadın olan Fadime Kocakaya ise uzun yıllar Alevi olduklarını bile söylemediklerini, inançlarını korkudan yaşamadıklarını belirterek, “Ben çocuklarıma yıllarca Alevi olduğumuzu söyleyemedim. Bu benim için bir zulümdür” diye belirterek şunları belirtti:

“Yıllardır bu mücadele içerisinde emek veren Kürecikli Alevi-Kürt bir yoldaşınızım. Burada nice insanlarımız haksızlığa uğruyor. Ve bir de biz Alevi toplumu çok daha fazlasını görüyoruz. Çünkü hakkımız yok, hukukumuz. Bizler iki sefer suçluyuz. Biz hem Alevi olduğumuz için, hem demokrat olduğumuz için, hem devrimci olduğumuz için suçluyuz. Hak etmediğimiz zulümlere uğradık. Dersim, Sivas, Çorum ve Maraş’ta yakıldık, katliamlara uğradık. Bu katliamlara dur demek için alanlardayız. Bizim çocuklarımız yeni yeni Alevi olduklarını öğrendiler ve kendilerini ifade edemediler. Ben çocuklarıma yıllarca Alevi olduğumuzu söyleyemedim. Bu benim için bir zulümdür. Evet hep neden yaptım diye sorguladım ama korku içerisindeydik. Maraş’ta, Malatya’da nice kapılar işaretlendi. Alevilerin örfleri, adetleri, cemleri yok sayıldı. Şu an bir cemevi bile yasal statüde değil. Ne diyor; cemevi cümbüş evidir. Bu doğru mudur şimdi? Herkesin kendine göre adetleri var ve ona göre bunu yapar. Bizler 12 İmam’ı tutar ve aşure çorbalarımızı yaparız. İnkar ediliyoruz. Neden, çünkü kendimizi ifade edemediğimizden. Dersim’deki ormanların yakılması bir katliamdır. Neden müdahale edilmedi, neden halka yangın söndürme izni verilmedi? Ormanın içinde nice nice canlılar barınıyordu. Benim içim yanıyor.”

Ersin ÖZGÜL/İZMİR

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak