Alevi Haber Ajansi

Çorum Katliamı’nın yıldönümünde kitlesel açıklama: Şehir meydanına ‘Barış Anıtı’ dikilsin!-VİDEO

PİRHA – Çorum Katliamı’nın 45. yıl dönümünde yaşamını yitirenler anıldı. Yapılan basın açıklamasında “Çorum Katliamı insanlığa karşı suçtur, tüm dosyalar birleştirilerek yeniden açılsın. ‘Alaattin Camii’ne bomba attılar’ yalanını ortaya atanlar tespit edilsin. TRT’de bunu saatlerce yayınlayanlar ortaya çıkarılsın” denildi.

Alevilere yönelik gerçekleştirilen Çorum Katliamı’nın üzerinden 45 yıl geçti. Her yıl olduğu gibi bu yıl da katliamı protesto eden yurttaşlar, şehir merkezinde yaptıkları yürüyüş ardından Kadeş Meydanı’nda kitlesel basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklaması öncesinde Dede Şahin Polat, gülbeng okudu.

“POLİS, ASKER, OLAYLARA MÜDAHALE ETMEDİ”

Emek ve demokrasi güçleri adına basın açıklamasını Ahmet Özer okudu. Katliam suçlarında zaman aşımı olamayacağını söyleyen Özer, 45 yıl önce Çorum’ da gerçekleştirilen katliam için adalet taleplerinin süreceğini belirtti. Çorum katliamı planlı bir katliam olduğunu söyleyen Özer, şu açıklamayı yaptı:

“Bizler, tüm insanları, inançları eşit gören bir inanca sahibiz. Hiçbir inancın birbirine üstünlüğü yoktur, hiçbir ırkın ve kişinin de başkasına üstünlüğü yoktur diyenlerdeniz.

Tekrar belirtmek gerekirse devletin resmi belgeleri ile sabit olduğu üzere, Çorum Katliamı, bir planın uygulanması suretiyle ve siyasi, felsefi, ırksal veya dini saiklerle nüfusun sivil bir grubuna karşı işlenmiş bir suçtur.

1980 yılında Çorum’da yaşananların bir plan dahilinde yapıldığı açıktır. Bu katliamın planlandığı 1980 generallerinin yargılandığı, 12 Eylül davasının iddianamesinde açıkça belirtilmiştir.

İddianamede, yargılanan, katliamı yapan bir kişi şöyle diyor:

‘Cami bombalandı, sular zehirlendi gibi söylentilerin yayıldığı, polis ve asker olaylara müdahale etmedi. Firari sanıklar kentte rahatça gezdiğini, bazı subaylar kendilerine silah verdi. Alaettin Camii’nin bombalanmasına ilişkin yalan haberin asılız olduğunu camide anlatmaya çalışan Kazım Arık isimli şahsı darp ettiklerini, dövdüklerini’ anlatıyor.

Tüm resmi belgelerde, 1980 yılında valiliğin, emniyet güçlerinin ve askeri güçlerinin birlikte hareket ettiğini dönemin gazeteleri yazmaktadır. Daha önce yaptığımız anmalarda olayın birebir tanığı olan gazetecilerden Saygı Öztürk’le yapılan panelde bunlar anlatıldığı gibi dönemin Cumhuriyet Başsavcısı Çorum’da yaptığı konuşmada yukarıda ki iddialarımızın tamamını doğrulamıştır. Dönemin savcısı, polisin, askerin bizzat olayların içendi olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle Çorum’da yaşananlar, aynı mahallede yaşayan farklı mezhep ve düşüncedeki insanların birbirine karşı eylemi değildir, yaşanan resmi güçlerin belli odakları ve grupları sistemli olarak kullanmasından kaynaklanmıştır.

“ÇORUM’A ‘BARIŞ ANITI’ DİKİLSİN”

Bu nedenle katliam anmalarında birinci talebimiz:

Çorum Katliamı insanlığa karşı suçtur, tüm dosyalar birleştirilerek yeniden açılsın. ‘Alaattin Camii’ne bomba attılar’ yalanını ortaya atanlar tespit edilsin. TRT’de bunu saatlerce yayınlayanlar ortaya çıkarılsın.

İkinci temel talebimiz şudur; bu topraklarda kadim bir kültürün mirasını taşıyoruz. DYP milletvekili rahmetli Adnan Türkoğlu’nun dediği gibi şehir meydanına ‘Barış Anıtı’ dikilsin ve bundan sonraki nesiller geçmişini unutmadan, barışa ve kardeşliğe sahip çıksın.

Çorum Emek ve Demokrasi Platformunun bileşenleri olarak Çorum halkına çağırımız şudur: 45 yıl önce çatışma yaratanlar iktidara gelmek ve iktidarlarını devam ettirmek için bize bu acıları yaşattılar. Şimdi de ayrıştırma, ötekileştirme, baskılarla ve tutuklamalarla iktidarları devam ettirmek istiyorlar, yöntem aynı yöntem. Tarihimizi unutmadan hak hukuk ve adalet mücadelesinde birleşelim ve bu meydandan haykıralım, tüm ülkeye haykıralım kurtuluş yok tek başına yap hep beraber ya hiçbirimiz.”

“KATLİAMLARLA YÜZLEŞİLMEDİĞİ SÜRECE…”

Anma programında Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez de söz aldı. 45 yıl önce yapılan saldırının sadece Alevilere yönelik olmadığını belirten Geçmez, şu konuşmayı yaptı:

“Bu saldırı, inancı ne olursa olsun vicdan sahibi insanlara karşı yapılmış bir insanlık suçudur. Devletin bu katliamla yüzleşmesini, gerçek faillerin açıklamasını, adaletin geç de olsa yerini bulmasını talep ediyoruz. Çünkü adalet sadece mahkemelerde değil, toplumsal hafızada yerini bulmalıdır. Çünkü barış sadece sessizlikte değil, açık bir yüzleşme ile ancak gerçekleşebilir. Bu katliamlarla yüzleşilmediği sürece, bu katliamlarla ilgili anayasal bir düzenleme yapılmadığı sürece ne acıdır ki bu toplum, katliamları anmak üzere oradan oraya koşacaktır.

Bu toplumsal hafızasızlık bize yoksulluğu getiriyor. Bu toplumsal duyarsızlık, bize birbirimize düşmanlığı getiriyor. Bu toplumsal duyarsızlık, sırtımızdan zengin olanlar, bizi sürekli ama sürekli birbirimize düşman etmeye çalışıyorlar. Biz hiç kimsenin düşmanı değiliz. Olsak olsak ancak insanları birbirine düşman edenlerin düşmanı oluruz. Biz Çorum halkının veya Sivas halkının veya herhangi bir halkın düşmanı değiliz. Biz biliyoruz ki yaşamak en kutsal şeydir. Biz biliyoruz ki insanların çeşitliliği bizim için bu ülkede yaşamanın garantisidir.

Bugün Kades Meydanı dünyanın ilk barış anlaşmasının yapıldığı meydandır. Halen meydanda barış diyebiliyorsak bizim barışımızı istemeyenler var demektir. Halen birlikte yaşamayı söyleyebiliyorsak birlikte yaşamamızı engellemek isteyenler vardır. Gelin canlar bunlara karşı hep birlikte iri olalım diri olalım diyorum.

PİRHA/ÇORUM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.