Alevi Haber Ajansi

Özel: Kürt sorununu Meclis’e getirin, Meclis’i çalıştırın

PİRHA- Kürt sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Meclis’e gelin, Meclis’e getirin ve Meclis’i çalıştırın. Milletin rızasını, milletin vekilinin rızasını alın” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Kürt sorununa ilişkin de konuşan ve sürece değinen Özel, “Kürt sorununda yeni bir süreç yürüyor. Adını koymakta, koymaya korktukları… Ne yapmayı istediklerini gizledikleri bir süreç yürüyor. Bize diyorlar ki: ‘Bir şeyler olacak, buna destek verin.’  Biz de diyoruz ki: ‘Şeffaf olun, açık olun. Meclis’e gelin, Meclis’e getirin, Meclis’i çalıştırın. Milletin rızasını ve milletin vekilinin rızasını alın. STK’ların, şehit ailelerin, gazilerin, terör mağdurlarının, bu süreçte yıllardır mağduriyet çekmiş herkesin rızasını alın’ diyoruz” dedi.

Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik 19 Mart’ta düzenlenen operasyon için “Bu cuntanın karargahı Beştepe’dir. Mühimmat yalandır, iftiradır. 19 Mart sivil darbesi aynen 15 Temmuz darbe girişimi, 12 Eylül darbesi gibi milletin gönlünden asla ve asla destek görmemiştir. Tarih önünde de diğer darbeler gibi mahkum ve mahcup olacaktır” diye konuştu.

“Ahlaki üstünlük, psikolojik üstünlük ve çoğunluk enerjisi kimdeyse iktidar ondadır” diyen Özel, “Artık iktidar muhalefettedir, Cumhuriyet Halk Partisi’ndedir. AK Parti şeklen iktidarda, sokakta ve vicdanda artık muhalefettedir” ifadelerini kullandı.

“İRADESİNE SAHİP ÇIKANLARA YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını 19 Mart’ta İşletme Fakültesinin iptal etmeyeceğini görünce, iftar saatine doğru apar topar İstanbul Üniversitesinin yönetim kurulunu topladılar. Orada diplomanın iptaline karar verdiler. O andan itibaren olağanüstü bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Aslında Esenyurt Belediye Başkanımıza kayyım atanıp Beşiktaş Belediyemize haksız operasyonun olduğu gün ‘Savaş ilanı olarak görüyorum’ demiştim. ‘Ne cevap vereceksiniz’ sorusuna da ‘Savaş ilan edilmiş bir yapı, bir kişi ne cevap verirse o cevabı vereceğiz’ demiştim. Yine bu kürsüde, 18 Mart’tan 3 hafta önce, ‘Bir darbe mekaniği işliyor, cumhurbaşkanı adayımıza bir darbe girişimi hazırlığı’ demiştim. İradesine sahip çıkan, başkasına oy verildiğinde milli iradeyi hiçe sayan bu bir avuç muhteris cuntacıya karşı darbeyi püskürten milyonlara yürekten teşekkür ediyorum.

ERDOĞAN CUNTANIN BAŞIDIR

Darbelerin asker yaparsa askeri darbe, bugünkü gibi siviller yaparsa sivil darbe olduğunu biliyoruz. Her darbenin başında bir cunta vardır. Bu cuntanın karargahı Beştepe’dir, saraydır. Her darbenin silahları vardır. Askerse tanktır, tüfektir. Bugünkü gibi sivil darbenin silahı yargıdır. O silahların mühimmatı vardır. Askeri darbede kurşundur, mermidir. Bugünkü yargı darbesinde mühimmat yalandır, iftiradır. Yalanla iftirayla yürüyen, birisinin talimatıyla, yargı eliyle yürüyen 19 Mart sivil darbesi, aynen 15 Temmuz darbe girişimi ya da 12 Eylül darbesi, 12 Mart darbesi, 1960 darbesi gibi milletin gönlünden asla ve asla bir destek görmemiştir. Tarih önünde de diğer darbeler gibi mahkum ve mağlup olacaktır. Söyleyene kızıyorlar. Önüne gelene ‘terörist’ diyenler, hiçbir kanıt yokken insanlara ‘hırsız’ diyenler, ‘yolsuz’ diyenler şimdi işin adı konulunca kızıyorlar. Her darbenin başında bir cunta vardır. O cuntanın da bir başkanı vardır. Son genel seçimlerde aldığı oylarla, YSK’nın onayıyla, verilen mazbatayla gelip Mecliste ettiği yeminle, içtiği antla Cumhurbaşkanı ünvanını alan Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mart’tan sonra cunta başkanı ünvanını almıştır. Cuntanın başıdır.

REKLAM PANOLARINA KAYYIM ATADILAR

Belediyelere, ikisine kayyım atadılar. Diğerlerine atamadılar ama yüz binlerce billboarda kayyım atadılar. Yani kendi rejimlerinin reklamını yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kiraya verdiği, üzerinde reklamlar yayınlanacak olan, oradan kent lokantasına çorba olacak olan, oradan anne kartı olacak olan, çocuğa süt desteği olacak olan kaynaklara el koymaya, onları kendi lehlerine kullanmaya çalışıyorlar.”

Şimdi devletin verdiği tapunun, devletin verdiği diplomanın, devletin verdiği şirket ruhsatlarının, kazanılmış seçimin mazbatasının yok sayıldığı yerde nerede hukukun üstünlüğü? Nerede mal güvenliği? Bu devletin hangi verdiği kağıda güvenecekler? Bu devletin hazine bonosuna, bu devletin garanti ettiği şirketlerin hisse senedine nasıl güvenecekler?

MEHMET ŞİMŞEK HESAP VERECEKTİR

Buradan ilan ediyorum: Bir darbe vardır. Başında bir cunta vardır. Cuntanın başı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cuntanın mali ayağının sorumlusu Mehmet Şimşek’tir, hesap verecektir. Don çiftçiyi yakarken Mehmet Şimşek’in yaktığı para 1,7 trilyon.

LİSEYİ  KARIŞTIRAN BEN MİYİM, YOKSA GERİ KAFALI MİLLİ EĞİTİM BAKANI MI?

Bir yandan da darbe üniversitelilere saldırdı, cevabını aldı. Ekrem İmamoğlu’na saldırdı, cevabını aldı. Şimdi liselere saldırıyor. Hani diyorlar ya ‘Türkiye’yi karıştırmak mı istiyor CHP’ diye. Bir bakın, ilk adımları kim atıyor? Liseleri karıştıran ben miyim yoksa durduk yerde bu proje okullarına saldıran bu geri kafalı Milli Eğitim Bakanı mı? Geçmişte şikâyet ettikleri ikna odalarını telefon hatlarından kurmuşlar. Yüz tanıma sistemiyle eylemlere katılan üniversitelilerin ailelerini arıyorlar. ‘Çocuğunuzun görüntüleri elimizde, bahçede eyleme katılmış, okuldan atılır, diploması yakılır’ diye tehdit ediyorlar.

KÜRT MESELESİNDE MECLİS’E GELİN

Bir süredir Kürt meselesinde yeni bir süreç yürüyor. Adını koymakta korktukları, ne yapmayı istediklerini gizledikleri bir süreç yürüyor. Bize diyorlar ki ‘Bir şeyler olacak, destek verin’, biz de diyoruz ki ‘Şeffaf olun, Meclise gelin. Milletin, vekilinin rızasını alın’. Tarihsel tutarlılığımızı sürdürüyoruz. Şimdi Adalet Bakanlığıyla DEM heyetinin atılacak yasal adımlar için bir araya geleceği duyuruldu. Sadece heyetler ve bakanlıklar üzerinden gitmemelidir. Ancak bu görüşme eğer Meclise bir zemin yaratacaksa yapılmalıdır. Artık yavaş yavaş yasal düzenlemeleri, kanuni değişiklikleri konuşmaya başladıklarını görüyoruz.

HER TÜRLÜ BARIŞIN YANINDA OLURUZ

Şehitlerin gelmeyeceği, Kürt’ün, Türk’ün anasının gözünden yaş akmayacağı, oluk oluk bu işlere para akmayacağı, Türkiye’nin yarınlarına katkı sağlayacak her türlü barışın, her türlü müzakerenin, her türlü samimi gayretin yanında oluruz. Ancak ‘Batıdaki Kürtleri belediye meclislerine alarak terör örgütüne destek sağladı İmamoğlu’ diyenlerin, düne kadar birbirine ip atanların ya da düne kadar sadece ‘DEM Parti ile diğerleri gibi siyasi parti olarak ilişki kurduk’ diye bize terörist yaftası yapıştırmaya çalışanların, sadece milletimiz iki yüzlülüğünü görsün, CHP’nin de tarihsel tutarlılığını görsün.”

PİRHA/ANKARA

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.