PİRHA- Dersim Emek ve Demokrasi Platformu tarafından yapılan açıklamada, AKP ve MHP yönetimi altında ülkenin, her geçen gün daha derin bir karanlığa sürüklenmekte olduğuna dikkat çekilerek, “Kayyum rejimine, KHK düzenine ve hukuksuz tutuklamalara son verilmesini ve Suriye’de Alevilere ve farklı inançlara karşı yürütülen mezhepçi saldırıların durmasını ısrarla talep ediyoruz” denildi.
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, ‘ Kayyumlara, tutuklamalara, baskıya ve savaşa karşı; barış ve demokrasi mücadelesini büyütelim” diyerek basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı Emek ve Demokrasi Platformu adına Ergin Tekin okudu.
“AKP VE MHP YÖNETİMİ ALTINDA ÜLKE, HER GEÇEN GÜN DAHA DERİN BİR KARANLIĞA SÜRÜKLENMEKTEDİR”
İktidarın olağanüstü hâli olağanlaştırmaya çalıştığı bir süreç içerisinden geçiliğini belirten Ergin Tekin, “15 Temmuz darbe girişimi bahane edilerek yürürlüğe konulan ve ülkeyi bir açık hapishaneye çeviren KHK rejiminden sonra, bir kez daha Kayyum rejimi uygulanmaktadır. Kayyum uygulamaları, artık bir istisna olmaktan çıkmış; adeta bir yönetim modeline dönüşmüştür. KHK ve kayyum rejimleriyle AKP ve MHP yönetimi altında ülke, her geçen gün daha derin bir karanlığa sürüklenmektedir” dedi.
“KAYYUM UYGULAMALARININ YIKICILIĞINI BİZZAT DERSİM’DE YAŞIYORUZ”
“Hukuk devletinin yok edildiğini gösteren bir diğer örnek ise kayyum uygulamalarıdır” diyen Tekin şunları ekledi:
“Halkın iradesinin yok sayılmasının en somut yansımalarından biri olan kayyum rejimiyle, seçilmiş belediye eş başkanları görevden alınarak yerlerine kayyumlar atanmış, böylelikle yerel yönetimler rant ve talan mekanizmalarına dönüştürülmüştür. Son olarak, AKP-MHP yönetimi, Siirt’e kayyum atayarak halk iradesine yönelik bu saldırılarını bir kez daha sürdürmüştür. Halkın seçtiği belediye başkanı Sofya Alağaş hukuksuz bir şekilde görevden alınarak yerine vali atanmış, böylece Siirt halkının iradesi yok sayılmıştır. Kayyum uygulaması, yalnızca yerel yönetimleri zorla ele geçirmekle kalmamakta; aynı zamanda halkın siyasal temsiliyet hakkını da gasp etmektedir. Kayyum uygulamalarının yıkıcılığını bizzat Dersim’de yaşıyoruz. Kayyum yönetimindeki belediye, halka hizmet etmek yerine işçi kıyımları, işten çıkarmalar ve zorunlu emekliliğe ayırma gibi politikalarla yoksulluğu derinleştirmekte ve Dersim halkını adeta cezalandırmaktadır. Bu koşullarda halkın yönetime katılımı engellenmekte, yerel yönetim anlayışı iktidarın merkeziyetçi ve baskıcı tavrıyla şekillenmektedir.”
“TUTUKLAMALAR, MUHALEFETİ BASTIRMAYA YÖNELİK SİYASİ BİR OPERASYONDUR”
Son dönemde gazetecilere ve sosyalistlere yönelik tutuklamaların yaşandığının da altını çizen Tekin, “AKP ve MHP’nin basın özgürlüğüne ve siyasi örgütlenme hakkına yönelik saldırılarının devam ettiğini göstermektedir. Ezilenlerin Sosyalist Partisi’ne (ESP) ve özgür basın emekçilerine yönelik operasyonlar, AKP ve MHP’nin kendilerine muhalif olan tüm kesimleri susturma çabasının bir parçasıdır. Hukuksuz yargılamalar ve keyfi tutuklamalar, muhalefeti bastırmaya yönelik siyasi bir operasyondur ve asla kabul edilemez” diye konuştu.
“AKP-MHP SURİYE’DE MEZHEPÇİ VE ETNİK KATLİAM POLİTİKALARI YÜRÜTMEKTEDİR”
AKP-MHP yönetiminin sınır ötesinde de suç işlemeye devam etmektiğini vurgulayan Ergin Tekin, “Rojava’ya yönelik saldırılar, sivillerin doğrudan hedef alınması, fabrikaların, tahıl ambarlarının, su depolarının bombalanması açık bir savaş suçudur. AKP ve MHP’nin desteklediği cihatçı gruplar, sadece Rojava’da değil, Suriye’nin diğer bölgelerinde de mezhepçi ve etnik katliam politikaları yürütmektedir. Son olarak, HTŞ çeteleri, Suriye’de Alevileri sokak ortasında katletmiş, mezhepçi nefret suçları işlemeye devam etmiştir. İktidarın himayesi altında faaliyet gösteren bu yapılar, AKP ve MHP’nin Ortadoğu’da gerici ve kanlı politikalarını sürdürmesinin bir aracıdır” dedi.
“DERSİM EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU TALEPLERİNİ SIRALADI”
“İçeride ve dışarıda yürütülen baskı, savaş ve sömürü politikaları, iktidarın kaybetme korkusunun bir sonucudur” diyen Tekin, Dersim Emek ve Demokrasi Platformu’nun taleplerini şöyle sıraladı:
- Kayyum rejimine, KHK düzenine ve hukuksuz tutuklamalara son verilmesini,
- Seçilmiş yerel yönetimlerin görevlerine iade edilmesini,
- Muhalif partilere ve basın emekçilerine yönelik baskıların durdurulmasını,
- Rojava başta olmak üzere komşu coğrafyalarda sürdürülen askeri operasyonların sonlandırılmasını,
- Suriye’de Alevilere ve farklı inançlara karşı yürütülen mezhepçi saldırıların durmasını ısrarla talep ediyoruz.”
Açıklama sloganlar ile sona erdi.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.