PİRHA- Roboski için Adalet Girişimi üyeleri, bir kez daha adalet taleplerini dile getirerek; “Yüzleşme olmadan demokrasiye ulaşmak da mümkün değildir. Savaşların, katliamların ve çözümü aramayan siyasetin varlığı; açlık, ekonomik kaos, insan odaklı olmayan siyaset ve yıkım olarak yaşantılarımızda vücut bulmaya devam ediyor” dedi.
Roboski için Adalet Girişimi, katliamın 123’üncü ayında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
video eklenecek
Açıklamayı okuyan İHD Ankara Şubesi Eş Başkanı Fatin Kanat, katliamın üzerinden 10 yıl, 123 ay, 535 hafta, 3743 gün geçtiğini hatırlatarak; “Bu dört zaman ifadesi, Ferhat Encü’nün ağzından “Zaman acının yükünü hafifletir derler, acımız değişmedi, o yara hala ilk günkü gibi kanıyor ama bunca yıldan sonra bu acıyla yaşamayı öğrenmek zorunda kaldık.” diyen bir toplumun, yaşadığı acının ve adaletten yoksun geçirdiği zamanın karşılığı. Şırnak’ın Roboski köyünde, ailelerinin geçimi, kendilerinin/kardeşlerinin eğitimi için çok zor iklim şartlarında ve her gün ama her gün çıktıkları yolda, geçtikleri yol ve o rotadan geçip kendi akrabalarıyla sınır ticareti yaptıkları devletçe bilinmesine karşın, yaşları 13 ile 35 arasında değişen 19’u çocuk 34 sivil insanımızın, 28 Aralık 2011 gecesi saat 21.30 ile 22.24 arasında, TSK’ne ait uçaklardan üzerlerine 4 bomba atılarak göstere göstere katledilmelerinin, yaşam haklarının yok edilmesinin, ailelerinin ve mücadele verenlerin adalete ulaşamamasının, bitmeyen/bitmeyecek sonsuz bir acının… Ankara’nın koridorlarında saklı katliam suçlularının cezasızlığının üzerinden bugüne kadar geçen zamandır” dedi.
“ROBOSKİ VİDANSIZLIĞIN SEMBOLÜDÜR”
‘Katliamdan, katledilmelerinden bugüne; bir köy, bir halk, bir toplum, bir ülke hep birlikte adaleti arıyor(uz) ve sis perdesi aralanmıyor’ diyen Kanat sözlerine şöyle devam etti:
“Hukuk kayıp, adalet yok, herkes sus-pus. Katliamdan bugüne cezasızlık zırhıyla korunuyor katledenler. Meclis’te kurulan komisyonda bir sonuç alınmadı, tüm yargı unsurları da katledenleri cezasız bıraktı. Roboski, -halkın yaşamı hiçe sayılarak- çizilmiş sınırlar yüzünden ekmeğini, “90’larda kendi köylerinde yaşarken işkenceye uğrayıp kendi topraklarından göç etmiş” akrabalarıyla alış-veriş yaparak kazanmak zorunda olan insanlarımıza, yaşama şansı bile tanımayan bir vicdansızlığın sembolüdür.”
“BİR KATLİAMIN ÜZERİ CEZASIZLIKLA ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILDI”
Önce mecliste, sonra askeri ve sivil savcılık arasında gidip gelip, hızlıca takipsizlik verilen, hiçbir şeyin araştırılmadığı, üst düzey yetkililere ucu değebilir diye cezasızlık zırhıyla, cezasızlık politikasıyla hareket edildiğini ifade eden Kanat; “Devletin “araştırılmasın” sınırlarına takılmış, katledenler yargılanacakken kardeşi Nadir Alma’yı kaybeden Hikmet Alma’nın “Kardeşlerimiz hayatını kaybetti, adaleti sağlamaya yönelik tek adım atılmadı ama bizler defalarca savcılığa, mahkemeye çıktık” diyerek ifade ettiği gibi, ailelerin baskı altına alındığı, yargılandığı, cezalandırıldığı ve bizlerin de ailelerin bu mücadelesine, adalet arayışına katkı sağlayamadığımız bir 10 yıl yaşandı. Yani bir katliamın üzeri; yürütme, sivil, askeri yargı ve uluslararası hukuk el birliğiyle, cezasızlıkla ve adalete ulaşılamadan kapatılmaya çalışıldı” şeklinde konuştu.
“YÜZLEŞME OLMADAN DEMOKRASİYE ULAŞILMAZ”
Sistemin içinde kendisine bağlı unsurların yer aldığı tüm katliamlarda bu tür süreçlerin yaşandığını söyleyen Kanat şunları dile getirdi:
“Bütün dünya, bütün toplum nazarında ne olduğu, katliamı kimlerin, nasıl yaptığı bilinmesine ve anlatılmasına karşın yargı sürecinde bir adım yol alınması istenmiyor. 1915’ten bugüne; devlet ve katliamlarının gelişimine baktığımızda, sonuçta hep cezasızlık ve adalete ulaşılamadan kapatılmış kararlarla karşılaşıyoruz. Roboski Katliamı’nın ilk gününden, çözümün arandığı sürece… çözüm sürecinin aniden durdurulmasından, bölgedeki sonrasında yaşanan katliamlara… “Roboski Katliamı’nın izini 2015 darbe girişimi yapanlarda aramalıyız” diyen kendi yetkililerinin ifadelerinden bugüne, adalet için adım atmadı, sorumluları yine cezasızlıkla savundu ve korudu. Yargı ezilenlerden, katledilenlerden, mağdurlardan yana değil egemenlerden yana oldu hep. Roboski ve tüm katliamların ardından gelişen adaletsizlik ve cezasızlığı bitirebilmemizin yolu; mücadele, görünürleştirme ve halk için kurgulanmış bir sistem/devlet tasarımıyla mümkün. Yüzleşme olmadan demokrasiye ulaşmak da mümkün değildir. Savaşların, katliamların ve çözümü aramayan siyasetin varlığı; açlık, ekonomik kaos, insan odaklı olmayan siyaset ve yıkım olarak yaşantılarımızda vücut bulmaya devam ediyor.”
“HİÇBİR KATLİAMIN ZAMAN AŞIMI OLMAZ”
Roboski’de bir katliam yapıldığını ve insanlığa karşı bir suç işlendiğini vurgulayan Kanat, “Kamu çalışanları eliyle yapılmış bir katliam. Bir türlü korunan devlete dahil edilmeyen korunmasız milletin ödediği vergilerle yapılmış ve adaletsizlik/cezasızlık sağlanarak milletin de suça ortak edilmeye çalışıldığı bir suç. Sorumlular mutlaka ortaya çıkacaktır. Her toplumun hafızası vardır, saklama ve inkâr yoluna gidilse de bu hafıza barış ve adaleti talep ediyor. Roboski’ye adalet gelmeden Türkiye’ye adalet gelmeyecektir. Katliamlar ve soykırımlar tarihsel süreçten gelen devamlılıkla sürekli tekrarlanıyor. Geçmişle yüzleşmek ve hesaplaşmak isteyenler, devlet tarafından ayrıca cezalandırılıyor. Geçmişle yüzleşmeden gelecek inşa edilemez, adaletli bir düzen kurulamaz. Yaşadıklarımızın aslı; devlet, cezasızlık, savaş, adaletin olmayışıdır. Hiçbir katliamın zaman aşımı yoktur.
Roboski, devletin ve iktidarın sınavıdır. Bu topraklarda “Barış ve Adalet”in yolu, mutlaka ve önce Roboski’den geçecektir. Roboski bu toprakların utancı, kanayan yarası ve adalet arayışıdır.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.