PİRHA – HDP’li belediyelere kayyım atanmasına ilişkin PİRHA’ya konuşan HDP Milletvekilleri Dilşat Canbaz Kaya ve Musa Farisoğulları, “Bölgede bütün kurumları gasp etme, işgal etme, halkımızın kazanımlarını yok etme üzerine siyaset yürütülüyor. Faşizmin saldırılarına karşı direnişimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandılar.
HABERİN VİDEOSU
Halkların Demokratik Partisi’nin 31 Mart yerel seçimlerde kazanmış olduğu belediyelerin eş başkanları görevden alınıp yerlerine kayyımlar atanmaya devam ediyor.
13 Kasım günü de Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Peri Belediyesi eş başkanları görevden alınarak yerine kayyım atandı.
Belediye eş başkanları, meclis üyeleri belediye binası önünde kayyımları protesto etmek amacıyla oturma eylemini sürdürüyor.
Oturma eylemine katılan HDP’li vekiller Dilşat Canbaz Kaya ve Musa Farisoğulları, konuya ilişkin PİRHA’ya konuştular.
“BELEDİYELERİMİZ İŞGAL EDİLMİŞ DURUMDA”
Kayyım atamalarını işgal olarak nitelendirdiklerini belirten İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, “Her zamanki gibi işgalle zorbalıkla gasp ederek adına artık kayyum demiyoruz bu bir işgaldir. Belediyelerimiz işgal edilmiş durumda. Bugün 2 milyondan fazla Kürt seçmeninin, Kürt halkının, sosyalistlerin, Alevilerin, HDP’ye gönül vermiş tüm insanların seçme ve seçilme hakkını yok sayıyor bu iktidar. Çünkü sen Kürtsen yönetemezsin, seçme, seçilme hakkın yok diyor. Bir ili bir ilçeyi yönetme, bir vekil olarak söz hakkımız olmuyor. Bunu yıllardır görüyoruz. 2016’da toplu yapıyorlardı şimdi parça parça yapıyorlar” ifadelerini kullandı.
Halkın, kayyımlara karşı net cevap vereceğini söyleyen Kaya, “şöyle devam etti:
“Geçmiş dönemde kayyum atanmış belediyelere bakın; aynı kayyum seçimlerde bizlerle yarıştı. Hiçbir yerde irade seçilmedi. Halk yarın seçim olduğunda yine cevabını net bir şekilde verecek. Halk, bu kaymakamlara, kayyumlara, bu zihniyete gidecek mi, buradan bir hizmet bekleyecek mi asla.
Kayyumlar atansa da Peri başta olmak üzere bütün belediyelerimizde halkla çalışmaya devam edeceğiz. Kazandığımız yerler halkla birlikte; köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak halkımızla birlikte, yan yana duracağız. Çünkü biz haklıyız, biz kazanacağız. Faşizmin bu saldırılarına karşı kazanacağız.”
“FAŞİZMİN SALDIRILARINA KARŞI DİRENİŞİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Kaya, “Her yerde saldırılar var. Parti üyelerimizi, eş başkanlarımızı gözaltına alıyorlar. Bu korktuklarını gösteriyor. Ülkeyi açık cezaevine çevirmişler. Kadınlara, gençlik meclislerine saldırıp gözaltına aldılar. Bunlar, kayyum korkusuydu. Protestoları engellemek için arkadaşlarımızı gözaltına aldılar, işkence ettiler. Faşizm, kendi yüzünü kazanım sağladığımız her yerde gözaltı politikasıyla devam ettirecek. Faşizmin topyekün saldırısına, gasplarına, işkencelerine karşı bizim de ortak birleşik mücadeleyle hareket etmemiz lazım. Direnişle cevap vereceğiz” diyerek mücadele çağrısında bulundu.
“DERSİM’DE HUZUR YOK; HER YER ABLUKA ALTINDA”
Dersim’deki ‘Tunceli artık huzur kenti’ söylemlerini değerlendiren Kaya, şunları kaydetti:
“Dersim’de yaşanan işgaldir. Faşizmin bir şehri işgal etmesidir. Bunun adına onlar huzur diyorlar. Dersim’de bir huzur yok, her yer polis ablukasında. Bizler gelirken kaç noktada aranarak geldik. Eylem etkinlik yasakları her defasında uzatılıyor. 15 gün daha uzatıldı. Devlet artık şunu yapıyor; ben alırım, tutuklarım, yok ederim, katlederim. Bu politika onları götürmeyecek. Evet 17 sene bu politikayla götürmeye çalışıyor ama bundan fazlasını yapamaz. Halk şunu görüyor; siz yok ettikçe biz çoğalıyoruz.
Devletin huzuru; muhalefetin, Kürtlerin, Alevilerin, sosyalistlerin huzur değildir. Sesimizi daha fazla yükseltmemiz gerekiyor.”
“KATLİAMLAR; KÜLTÜREL VE TARİHSEL OLARAK DEVAM EDİYOR”
Seyit Rıza ve yol arkadaşlarını anarak sözlerine başlayan Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları, “Bizim yürüttüğümüz demokratik komünal bir yaşamı örme çerçevesinde çabalarımız parti olarak yürütülüyor. Bugün yine aynı tarzda, 1937’lerdeki kıyım politikaları, demografik yapıyı değiştirme, bütün halkımızın kazanımlarını tasfiye etme üzerine büyük katliamlar yaşandı. Fiziki katliamın yanında diğer taraftan da beyaz kırım ve katliam politikası; hem kültürel hem tarihsel olarak devam ediyor. Aynı zihniyet iş başında. Bölgede bütün kurumları gasp etme, işgal etme, halkımızın kazanımlarını yok etme üzerinde siyaset yürütülüyor. Yıllardır Kürt coğrafyasında büyük katliamlar yapıldı. 1925’lerde, 1030’larda Ağrı’da, Koçgiri’de; bugün yine daha toplumsal ama daha ince tarzla devam ediyor bu katliamlar” diye konuştu.
“DERİN BİR KÜRT DÜŞMANLIĞINI YÜRÜTMEK İSTİYORLAR”
Kayyım atamalarının Kürt halkının iradesine yapılan bir darbe olduğunu ifade eden Farisoğulları, şunları kaydetti:
“Bu politika, günlük bir darbedir. İki üç günde bir belediyelerimize kayyum darbesi yapılıyor, kurumlarımız gasp ediliyor.
Bu süreç bitecek, AKP-MHP faşist bloğunun arkasındaki güçlerin, bölgeyi bir bütün olarak ilhak etmek isteyen bir politika yürütülüyor. Bu Kürt varlığını yok etmeye yönelik bir yaklaşımdır. Biz sadece bir belediye binasının gasp edilmesi olayı değildir kayyumlar. Derin bir Kürt düşmanlığını yürütmek istiyorlar.
Buna karşı parti olarak bütün kurumlarımız ve halkımızla birlikte bu işgalci mantığa karşı mücadele yürüteceğiz, direnişimizi sürdüreceğiz.”
“BU İŞGALCİ MANTIĞA DERT OLSUN Kİ; DİZ ÇÖKMEDİK, ÇÖKMEYECEĞİZ”
“Şunu herkes bilmeli ki; binaya atanacak kayyum, Kürt halkının iradesini ortadan kaldıramayacak. Kürt halkının yürüttüğü mücadele devam edecektir. Biz, Seyit Rıza ve yoldaşlarının yürüdüğü yolda yürüdüğümüzü ifade etmek istiyoruz” diyen Farisoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pir Seyit Rıza’nın sözleri bugün güncelliğini koruyor. Bu işgalci, gaspçı mantığa dert olsun ki; biz bugüne kadar diz çökmedik, bundan sonra da asla diz çökmeyeceğiz. Bu süreç bitecek, AKP-MHP faşist bloğunun arkasındaki güçlerin, bölgeyi bir bütün olarak ilhak etmek isteyen bir politika yürütülüyor. Bu Kürt varlığını yok etmeye yönelik bir yaklaşımdır. Biz sadece bir belediye binasının gasp edilmesi olayı değildir kayyumlar. Derin bir Kürt düşmanlığını yürütmek istiyorlar.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.