PİRHA-Diyarbakır’da 11 Eylül 2019 günü 5 yaşındaki Efe Tektekin’e zırhlı araç ile çarparak ölümüne neden olan polis hakkında beraat kararı verildi. Aile avukatı karara tepki göstererek, “Bir hukukçunun buna şaşırmaması mümkün değil. Ortada bilinçli taksir veya olası kast var” dedi.
Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesindeki Emek Caddesi’nde 11 Eylül 2019 günü karşıdan karşıya geçmeye çalışan 5 yaşındaki Efe Tektekin’e zırhlı araç ile çarparak ölümüne neden olan polis beraat etti.
BirGün Gazetesi’nden Filiz Gazi‘nin haberine göre mahkeme, “taksirle ölüme neden olmak” suçlamasıyla hakkında dava açılan sanık polis İdris Aksoy hakkında beraat kararı verdi. Efe Tektekin’in, 85 yaşındaki dedesi Mehmet Tektekin de 6 Haziran 2018 günü aynı bölgede zırhlı TOMA aracının çarpması sonucu yaşamını yitirmişti.
“ORTADA BİLİNÇLİ TAKSİR VEYA OLASI KAST VAR”
Tektekin ailesinin avukatı Sedat Çınar, dosyada üç bilirkişi raporunun olduğunu belirtirken, “Savcılığın raporunda polis memuru tali kusurlu bulundu. Mahkemenin keşfinde gözlem yapan bilirkişinin hazırladığı rapora göre de polis tali kusurlu bulundu. Keza Adli Tıp Kurumu raporu da polisi tali kusurlu buldu. Teknik raporlar olmasına rağmen mahkeme taksiri yoktur diye beraat kararı verdi. Bir hukukçunun buna şaşırmaması mümkün değil. Meskûn mahal, kadınların, çocukların, yaşlıların olduğu bir mahalleden söz ediyoruz. Siz oradan zırhlı araçla geçtiğiniz zaman birine çarpma ya da kaza riskini göz önüne alıyor demeksiniz. Ortada bilinçli taksir veya olası kast var. Ters yöne araç kullanmış gibi oluyorsunuz. Polis memuru ise orası daha kısa yoldu diye savunma yaptı” diye konuştu.
“MESLEK DAYANIŞMASI VAR ORTADA”
Av. Çınar, delil toplama sürecine de değinirken, şunları söyledi:
“Etraftaki dükkânlardan, iş yerlerinden MOBESE araştırması yapılmadı. Kazayı yapan araç oradan hızlıca ayrılıyor. Dolayısıyla trafik ekibi geldiğinde aracın konumu, çarpma yerleri gibi bilgiler hiç tespit edilmedi. TOMA’larda dışarıdaki her şeyi kaydeden bir kamera bulunur. Bunun için de kamera kaydı arızalanmış ve tamir edilmemiş denildi. Ayrıca çocuğun babası ve büyük abla mahkemede olay görüntülerini yanlarında izleyen bir polis memurundan bahsetti. Polis memurunun canavarca hislerle çocuğu çarptığı kanaatinde değiliz. Fakat mesele şudur: Herhangi bir yurttaş bir kazaya karışmış olsaydı delil toplama tarzı farklı olurdu. Polisin, meslektaşı söz konusu olduğunda delil toplama tarzı çok farklı. Bir meslek dayanışması var ortada ve bu tip sonuçlarla karşılaşıyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.