Alevi Haber Ajansi

Reklam

Uyanık: AKP seçimi sistem değişikliğinin onayı olarak görüyor-VİDEO

PİRHA- Seçim sonuçlarına ilişkin PİRHA’ya değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır Belediyesi Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık, AKP’nin seçimleri normal bir seçim olarak değil sistem değişikliğinin onayı olarak algıladığını kaydetti.

31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden tam 11 gün geçti. 11 gündür hala İstanbul, Diyarbakır, Van, Mardin gibi büyük şehirlerde mazbatalar verilmedi. Bazı şehirlerde ise belediye başkanlığını kazanan KHK mağdurlarına KHK’lı oldukları gerekçesiyle mazbataları verilmiyor.

HDP’nn Diyarbakır Belediye Başkanlığını kazanan eşbaşkanlar Hülya Alökmen Uyanık ile Adnan Selçuk Mızraklı’ya da soruşturma açıldı. Hala mazbataları verilmeyen eşbaşkanlar mazbataların verilmesi için YSK’ya başvurularını yaptı.

Reklam

“AKP’NİN KENDİ BEKA SORUNU VAR”

Diyarbakır Belediyesi Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık, seçim sürecinde AKP’nin işi beka sorununa getirerek toplumu iyice kutuplaştırdığını belirtti ve aslında kendilerinde bir beka sorunu olduğuna vurgu yaptı. Seçim sonuçlarının halkın iktidara cevabı olduğunu kaydeden Uyanık, iktidarın bu sonuçlardan kendine bir ders çıkarması gerektiğini ancak iktidarın hala eski alışkanlıklarına devam ettiğini belirtti.

“AKP SEÇİMLERİ SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNİN ONAYI OLARAK GÖRÜYOR”

Sürekli İstanbul üzerinden tartışılan mazbata meselesinin bölgede de yaşandığını ifade eden Uyanık, AKP’nin seçimler konusunda en küçük itirazının kabul edilip HDP’nin itirazlarının kabul edilmemesini eleştirerek “Aslında AKP iktidarı seçim sonuçları istediği gibi olmadığı için tabiri caizse mızıkçılık yapıyor. AKP sistem değişikliğine gittiğinden beri seçimleri sürekli kendini onaylatma yerleri olarak gördü. Bu seçimleri de normal bir seçim olarak değil gittiği sistem değişikliğinin onayı olarak algıladı. Yani sistem değişikliğinin toplum karşısında kabulünün görülmediği ortaya çıkıyor. AKP’nin belki de kabullenmediği budur” dedi.

Yerel seçimlerde siyasi patilerin oy oranlarının genel seçimlerle aynı olmadığını ifade eden Uyanık, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra muhalefetin büyük bir baskıyla sessizleştirilmeye çalışıldığını, buna karşılık toplumun da itirazını sandıkta gösterdiğini vurguladı.

“CUMA GÜNÜ YASAL SÜREÇ BİTİYOR”

2 buçuk yıldır belediyelerde olan kayyumların halkın bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımları silikleştirme ve halkı belleksizleştirme çalışmaları yaptıklarına dikkat çeken Uyanık, belediyenin klasik hizmetlerini verirken bile kendi yandaşlarını kayırdıklarını ve Diyarbakır halkını eşit görmediklerini kaydetti. Diyarbakır halkının 31 Mart’ta kayyuma gereken cevabı verdiğini belirten Uyanık, henüz mazbatalarının verilmemesine de tepki göstererek, “Kayyumlar hala belediyedeki devralma, borçları ödeme, personel alma gibi işlere devam ediyorlar. Sanki hiç seçim olmamış gibi bir hava var. Bu halkı daha çok rencide ediyor. Biz de bu anlamda gidip başvurumuzu yaptık ama Cuma günü bununla ilgili yasal süreç de bitmiş olacak” şeklinde ifade etti.

“POLİSİYE TEDBİRLERLE ÖNÜMÜZ KESİLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Seçim süreci boyunca çalışmalarını abluka altında sürdürdüklerini dile getiren Uyanık, kendisi ve Diyarbakır Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın adına açılan soruşturmaya da değindi. Uyanık, hükümetin sandıktan çıkan iradenin halka yansımaması için kendince polisiye tedbirlerle önlerini kesmeye çalıştığını belirterek, önlerine çıkan sıkıntıları halkla beraber çözeceklerine inandığını söyledi.

“KAYYUM DİYARBAKIR’DAKİ TÜM KESİMLERİ RENCİDE ETTİ”

Kayyumların Diyarbakır’da yaşayan tüm kesimleri rencide ettiğinin altını çizen Uyanık, mazbatayı aldıkları halde danışma kurulları, mahalle meclisleri, 40’lar meclisi gibi yerel yönetim için gerekli olan meclisleri hayata geçireceklerini de ekledi.

“ESKİYE NAZARAN DAHA ÇOK KRİMİNALİZE EDİLİYORUZ”

Eskiye nazaran daha çok kriminalize edildiklerini ifade eden Uyanık, “Belediyeler insanların günlük hayatını etkileyen çalışmaların yürütüldüğü alanlar. Dezavantajlı grupların, kadınların, gençlerin, çocukların bu şehirde rahat yaşayabileceği, kendini rahat ifade edebileceği ve istediği yere ulaşımla ilgili rahatlığı bizim onlara sunmamız gerekiyor. 17 yıllık bir belediye birikimimiz, bir geçmişimiz var. Bunun bize verdiği deneyimler var. Ama bunun yanında değişen zamanı, hayatın şartlarını göz önünde bulundurarak üstten ‘biz sizin için bunu yapacağız’ değil ‘beraber nasıl yapabiliriz’in durumlarını oluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.

“SOKAK YOK AMA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VAR”

Belediyeyi devraldıkları zaman önce bir zarar tanzimi yapıp sonuçlarını da halkla paylaşmaları gerektiğini belirten Uyanık, sokağa çıkma yasakları döneminde Sur ilçesinin yıkılmasına, orada TOKİ’ler yapılarak halkın hükümete borçlandırılmasına da tepki gösterdi. Uyanık, “Sur’un kendi içinde ayrı bir yeri var. Çünkü şu an 6 mahallede hala sokağa çıkma yasağı var. Dünyanın belki en uzun sokağa çıkma yasağı uygulanıyor orada ve yıkılmış mahalle yok, sokak yok ama sokağa çıkma yasağı var. Bunun yanında kentsel dönüşümle orada bence yapanın bile beğenmediği yapılar var. Bir de bunu aynı zamanda oradakilere satma gibi bir durum var. Bu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı marifetiyle yürüyor. Bunun yasal zeminlerini görmemiz gerekiyor. Ezbere ‘Alacağız da size vereceğiz’ gibi bir tavır içinde değiliz ama halkın uğradığı zararı en aza indirmek bizim için büyük bir sorumluluk önümüzde duruyor.” dedi.

Dilan MORSÜNBÜL/DİYARBAKIR

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak