Alevi Haber Ajansi

Tural: Alevilik evrensel değerlerin taşıyıcısıdır, sahip çıkmalıyız-VİDEO

PİRHA- Cemevlerinin ibadethane olup olmayacağına ne hükumet ne devlet ne bakanlar kurulu ne belediyelerin karar verme hakkı ve yetkisinin olmadığını söyleyen Hukukçu Mehmet Tural, Alevi taban hareketi platformu oluşturduklarını ve yakın zamanda Alevilikle ilgili sözü olan herkesi bir araya getirip nasıl bir yol alacağız? sorusuna cevap bulmaya çalışacaklarını söyledi. 

Haberin Videosu

Hukukçu Mehmet Tural, belediye meclislerinde cemevlerinin ibadethane statüsüne alınmasına ve Alevilere yönelik asimilasyon politikalarına ilişkin PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

“YARGI KARARLARI UYGULANMASI İÇİN ÇABA İÇİNDE OLMALIYIZ”

Hukukçu Mehmet Tural, belediye meclislerinde cemevlerinin ibadethane statüsüne alınmasına dair, geçmiş dönemde imar planında yapılan değişiklikler sonucunda ibadet yeri tanımı yaparken cami, sinegog ve havra olarak belirlendiğini belirterek şunları söyledi;

“Yasal bir düzenleme yapılmadığı sürece belediye meclisi kararları sadece iyi niyete yönelik kabul edeceğimiz bir karar olarak değerlendirmek mümkündür. Ancak geçerliliğini çok tartışma götürür olduğunu söylemek lazım. İşin özüne bakarsak da, cemevlerinin ibadethane olup olmayacağına ne hükümet, ne devlet, ne bakanlar kurulu, ne belediyelerin karar verme hakkı ve yetkisi yoktur. Aleviler benim cemevim, beni ibadethanemdir dedikten sonra hiç kimsenin bunu tartışmaya veya oylamaya açma hakkı yoktur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin cemevleri ve zorunlu din dersi ile ilgili verdiği kararları Anayasanın 90. Maddesi ihlal edilerek uygulanmıyor. Alevi kurumlarının da bu konuda zorlayıcı olduklarını düşünmüyorum. Bireysel olarak bazı başvurular yapılıp kararlar aldırılmıştır, ancak toplu olarak bir direnç göstermediler. Göstermedikleri müddetçe de bu böyle gider.”

Cemevlerinin özellikle Alevi çocuklarının inanç ve kültürü öğrenmesi konusunda çaba içinde olmadıklarına dikkat çeken Tural, “Çocuklarımız zorunlu din dersine tabi tutuldukları zaman ve bizler aile içinde bunu yeterince vermediğimizde çatışmalar yaşanıyor. ‘Biz Müslüman değil miyiz? Neden namaz kılıp, oruç tutmuyoruz?’ gibi sorularla karşılaşıp, yeterince cevap olamayınca çelişkiler artıp asimilasyona dönüşüyor. Cemevleri hakka uğurlama erkanı ve yemek vererek çocuklarımızı asimilasyondan kurtaramaz. Yapılan hizmetlerle beraber Alevi çocuklarının asimilasyonda kurtaracak yol ve yöntemler geliştirmek gerekiyor” dedi.

“TAKİYE ORTADAN KALKMALIDIR”

Alevi inancının bugünlere taşınmasında en büyük katkısı olan dedelik kurumu olduğunu vurgulayan Tural, şunları belirtti;

“Maalesef bana göre bugün tamamı için olmasa da asimilasyonun aracı konumuna düştüler. Tamamen İslami ritüellere göre erkanlar yürütüyorlar. Mesela hakka uğurlama erkanları yürütülürken, Sünni insanlarda geliyor diyerek, inancımızın gereği yerine getirilmek yerine, sünnileştiriliyor. Ya kardeşim bir Sünni kardeşimizin cenazesine gittiğin zaman Alevi dostum da geliyor, biraz da Alevi öğretisini katayım demiyor, dememeli de. Bizim artık ne olduğumuzu ifade etmemiz lazım. Alevilik budur böyle inanıyorum, yolun yöntemin kuralları budur demeliyiz. Ben nasıl senin inancına saygı duyuyor müdahale etmiyor isem sen de benim inancıma karışma beni olduğum gibi kabul et demeliyiz. Maalesef bugün yola hizmet etmekten ziyade yoldan nasıl yararlanırım çabası içerisinde olunduğu için bu da bizi bu noktaya getirmiştir. Kendimize gelmemiz lazım.  Eğer bu takiye devam edecek olursa bir süre sonra Alevilerin isim dışında bir şey kalmayacaktır.”

“ALEVİ KURUMLARI BİR ARAYA GELİP SESİNİ YÜKSELTMESİNDEN BAŞKA ÇARE YOK”

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), başörtülü anne ve başı açık anne çizimleri nedeniyle tepki çeken ‘Psikososyal Önleyici Destek Programı’ kitabına tepki gösteren Tural, devamında şunları söyledi;

“Alevilerden yeterince bir tepki görmedim ve duymadım. Bütün bu zulme, haksızlığa, hukuksuzluğa rağmen Alevilerde ciddi bir direniş yok. Gidip anayasa mahkemesi önünde yargı kararları uygulansın dediler mi? Gidip meclisin önünde bir direniş gösterdiler mi? Alevi kurumları tabanı örgütleyip çocuklarınızı zorunlu din derslerine sokmayın dediler mi? Birde devletin bir dini öğretmesi diye bir şey olamaz, olsa da devlet kendi dinin öğretiyor. Devletin de laik ve demokratik bir ülkede dini olmaması lazım.  Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin prensiplerine baktığımız zaman Alevilikle örtüşür, hatta bazı ilkeleriyle de onu aşan bir inanç sistemine sahiptir. Biz tüm bunları topluma anlatmamız ve benimsetmemiz gerekirken devlet kanalıyla ortadoks Sünni İslam bize dayatılıyor ve biz buna ses çıkarmıyoruz. O zaman bizim evrensel hukuk içinde de yeri olan meşru direnme hakkımızı kullanmalıyız. Şu zamanda hukuk sisteminin var olduğunu söylemek mümkün de değil. Alevi kurumlarının tamamı bir araya gelip sesini yükseltmesinden başka çare yok.”

Tural son olarak “Alevi taban hareketi platformu oluşturduklarını ve yakın zamanda Alevilikle ilgili sözü olan herkesi bir araya getirip nasıl bir yol alacağız? sorusuna cevap bulmaya çalışacağız” diyerek yapılacak çalışmaya katılmaya çağırdı.

Diren KESER/MERSİN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak