Alevi Haber Ajansi

Seyyid Kureyş Ocağı İstişare Meclisi’nden AKP’ye: Aldığınız kararlar yok hükmündedir

PİRHA- Seyyid Kureyş Ocağı İstişare Meclisi yazılı bir açıklama yaparak, cumhurbaşkanının kararnameyle kurduğu Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı tanımadıklarını belirterek, hükümeti aldığı kararlardan ve yanlışlardan dönmeye çağırdı. Seyyid Kureyş Ocağı İstişare Meclisi ayrıca Alevi kurumlarını da uyararak, “Alevi inanç değerlerini baz alarak asla duruşunuzdan, Yolumuzdan, inancımızdan dönmeyin” dedi. 

Seyyid Kureyş Ocağı İstişare Meclisi, “Ocaklarımız İnanç Merkezlerimiz, Cemevlerimiz İbadethanemizdir” başlığıyla yazılı bir açıklama yaptı. AKP-MHP iktidarının meclise getirdiği torba yasa tasarısına ve KHK ile Cemevleri Başkanlığı kurulmasına tepki gösteren Seyyid Kureyş Ocağı İstişare Meclisi, “Alevilerin yüzyıllardır inkar, asimilasyon, katliam ve soykırım cenderesinden geçirilerek bugünlere geldiler. Osmanlı‘dan sonra Cumhuriyet döneminde de benzer kaderi paylaştılar. Alevi inanç toplumu bir kez daha kendi inançlarından ve inanç yerlerinden uzaklaştırılarak incitiliyor” dedi.

“İNANCIMIZI BAŞKASININ TANIMLAMAYA HAKKI YOKTUR”

Seyyid Kureyş Ocağı İstişare Meclisi’nin açıklamasının tam metni şöyle:

“Ocaklarımız İnanç Merkezlerimiz, Cemevlerimiz İbadethanemizdir.
Anadolu topraklarının kadim toplumu olan Alevi İnanç toplumu yüzyıllardır inkar, asimilasyon, katliam ve soykırım cenderesinden geçirilerek bugüne geldiler.
Maalesef Osmanlı‘dan sonra Cumhuriyet döneminde de benzer kaderi paylaştılar. Bütün yurttaşlardan alınan vergiler devlet tarafından yalnızca bir gruba, bir mezhebe tahsis edilmekte. Verdiğimiz vergiler bize inkar, asimilasyon, zorunlu din dersi, Alevi köylerine zorla cami yapma, dışlanma ve ikinci sınıf vatandaş muamelesi olarak geri dönmekte. Yüzyıllardır Aleviler üzerindeki baskıların yol açtığı yaraları iyileştirmek, gasp edilen hakları vermek yerine Alevi inanç toplumu bir kez daha kendi inançlarından ve inanç yerlerinden uzaklaştırılarak incitiliyor. KHK ile torba Yasa çıkarılırken Alevilere sorulmuyor, rızası alınmıyor oldu bittilere getirerek “torba” içinde yeni yasalar çıkarılıyor, inancımız kültür olarak tanımlanıyor. Bizim ne olduğumuzu ancak biz tanımlarız, başkasının İnancımızı tanımlanmaya hakkı yoktur. Alevilik bir inançtır, Ocaklarımız da bu inancın temsilcileridir.

“ALEVİLER BİAT ETMEYECEKLER”

Bindörtyüz yıldır tüm zulümlere rağmen Alevi toplumu inancı, itikati, imanı, Hakk-Muhammed-Ali aşkı ile Pir-i ile Mürşid-i ile, Ozanı, Aşığı, Ereni, Evliyası ve yolun talibi ile sır vermeden, ser vererek dimdik ayakta durmuş, geleceğin medeniyetin aydınlanması umuduyla inancından, ibadetinden ve inanç ritüellerinden asla vazgeçmemiş. Fakat 21. yüzyılda olmamıza rağmen, insanoğlunun medeniyet dediğimiz olgudan daha çok uzak olduğunu görmekteyiz.
Bilinmelidirki Aleviler geçmişte Emevi’ye, Abbasi’ye, Selçuklu’ya, hele hele zulümkar Osmanlı’ya ve Yavuz’a biat etmediler, bugün de biat etmeyecekler. Bizlerin parayla, makamla, kirli siyasetle asla işimiz olmaz.

“ALEVİLERİN RIZASINI ALMADAN ALINAN KARARLAR YOK HÜKMÜNDEDİR”

İnanç hizmetkarlarımız rızalık almadan Hakk postuna oturmaz, rızalık almadan cem cemaat yapmaz. Her şey rızalıkla olur. Alevilerin rızasını almadan, rızasız alınan kararlar yok hükmündedir. Kureyşan Ocağı olarak inanç hizmetkarlarımız bu hileli sürecin parçası olmayacaklar ve bu haksız oyuna gelmeyecekler. Gelin yol yakınken yaptığınız yanlıştan dönün. Alevi İnanç toplumunun inancını, ve demokratik vatandaşlık haklarına saygı duyarak taleplerimiz konusunda tek bir söylemle en doğru nihayi karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen “Cemevleri İbadethane’dir” kararını uygulayın. Anayasal hakkımız olan din ve vicdan hürriyetimiz engellenemez. Devlet, adaleti tüm toplumlarına eşit şekilde uygulamak zorundadır. Sadece Sunni Müslüman toplumuna hizmet eden bir anlayışın adaletten bahsetme gibi bir hakı yoktur. Yapılmak istenen yasal değişiklik “Din ve Vicdan Hürriyeti“ başlıklı Anayasasının 24. Maddesi “Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir“ hükümlerine aykırı olmakla birlikte, insan ve vicdan hukukuna da aykırıdır. Hiç kimse, hiç bir devlet yapısı, hiç bir dini kuruluş başka bir inancın ibadetine, dinî âyin ve törenlerine katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlayamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınayamaz ve suçlayamaz. Hükümet Alevilere karşı gösterdiği tutumda samimi olduğunu göstermek istiyorsa, uluslararası mahkemelerde kazanılmış olan haklarını vermekle olur. Ayrımcılığa son vererek, camilere ve diğer inanç merkezlerine tanınan hakları Cemevlerimize ve onların inanç temsilcileri Ocaklarımıza da verilmeli. ‘Cemevleri ibadethanedir’ demeli ve ibadethane kapsamında gerekli kanuni düzenleme yapılmasını sağlamalı.

ALEVİ KURUMLARINA ÇAĞRIMIZ: ASLA YOLUMUZDAN, İNANCIMIZDAN DÖNMEYİN!

Tarihi süreç içerisinde defalarca zulme ve asimilasyonlara maruz kalmasına rağmen, Alevi toplumu Mürşitlerin ve Pirlerinin ışığında bir beden, bir yumruk olup yılmadan yoluna devam etmiştir. O açıdan Alevi kurumlarımıza da çağrımız; Alevi inanç değerlerini baz alarak asla duruşunuzdan, yolumuzdan, inancımızdan dönmeyin, sadece medyada ön plana çıkmak düşüncesi ile kişisel amaç ve siyasi emelleri için birlik ve beraberliğinizi kurban etmeyin. Alevi toplumu içinde değerli kemalet sahibi Pirlerimiz ve Ocakzade aile büyüklerinin, akademik kimliği ile öne çıkmış insanlarımızın fikirleri ile birlikte, İmam Hüseyin’nin duruşunu baz alarak Kureyş Ocağı temsilcileri olarak Hakk ve Hakikatın yanındayız. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak