Alevi Haber Ajansi

Mahzuni Şerif, AKD Seferihisar Şubesi’nde anıldı-VİDEO

PİRHA- Halk Ozanı Aşık Mahzuni Şerif, Hakk’a yürüyüşünün 20. yılında Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Seferihisar Şubesi’nde düzenlenen etkinlik ile anıldı. Alevi Kültür Dernekleri Seferihisar Şube Başkanı Gülbahar Kaplan, Mahzuni Şerif’in ödediği bedellerin toplum hafızasına, Alevi kimlik mücadelesine ve insanlık tarihine not düştüğünü ifade etti. 

20 yıl önce 17 Mayıs 2002’de Almanya’nın Köln şehrinde Hakk’a yürüyen halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif, AKD Seferihisar Şubesi’nde düzenlenen etkinlik ile anıldı.

Alevi Kültür Dernekleri Seferihisar Şube binasında gerçekleşen anma etkinliğinde Baba Mansur Ocağı Pirlerinden Ali Tekin’in çerağ uyandırmasının ardından türküler ve şiirlerle Mahzuni Şerif anıldı.

Alevi Kültür Dernekleri Seferihisar Şube Başkanı Gülbahar Kaplan, Mahzuni Şerif’in ödediği bedellerin toplum hafızasına, Alevi kimlik mücadelesine ve insanlık tarihine not düştüğünü ifade ederek, zor, hak mücadelesi verenlerin halkın kalbinde sarsılmaz bir yerde sahip olduklarını belirtti.

“MÜCADELE MİRASINI YAŞATMA KARARLILIĞI GÖSTERMELİYİZ”

Mahzuni Şerif nezdinde bu topraklarda hümanist, insanca bir yaşam ve kardeşlik düşleri kuran herkesin sesi olmak adına emek verilen  mücadele mirasını yaşatma kararlılığının gösterilmesi gerektiğine vurgu yapan Kaplan, “Pir Sultan’dan, Hacı Bektaş Veli’den günümüze kadar bin bir zorluğa rağmen mücadele etmekten bir an bile geri durmayan yol erenlerimiz ve ozanlarımız karanlığa karşı hep ışık olup geleceğimize de çerağ uyandırdılar. Bizlere iyilerin nefes alacağı başka bir dünyanın kurulabileceğini gösteren rehberlikleriyle, birlikte üretmekten, kurdun kuşun hakkını gözeterek, kendisine yapılmasını istemediğini başkasına yapmayan, ‘sevgi bizim dinimiz’ dediler. Kardeşlik sofralarını kurarak büyük ve kadim bir miras bıraktılar. Şimdi bizlerde çekilen bunca acıyı boşa çıkarmayıp Şimdi bizlerde çekilen bunca acıyı boşa çıkarmayıp, ’yârin yanağından gayri her yerde hep beraber diyebilmek’ için sabahlara güneş olmaya kimse karanlığa uyanmasın diyerek, gelecek kuşaklara bu mirası doğru aktarmayı görev bilip, toplumsal hafızamızı diri tutmak için inadına bir aradayız” şeklinde konuştu.

“MAHZUNİ, HALK SANATÇISININ YAŞADIKLARININ AYNASIDIR”

Halk Ozanı Aşık Mahzuni Şerif’in yaşamına ve mücadelesine dair bilgi veren Kaplan şöyle devam etti:

“Aşık Mahzuni Şerif, Anadolu insanının feryadını, özlemini, sevdasını, ezilmişliğini sazıyla sözüyle dünyaya duyuran asrımızın en önemli ozanıdır. 1962-1988 yılları arası Mahzuni’nin yaşadıkları aynı zamanda bir Türkiye ve halk sanatçısının yaşadıklarının aynasıdır. Bu 26 yılı kapsayan zaman aralığında halktan ve mazlumdan yana sanatçı tavrı egemenlere ve onların sistemine olan muhalif kimliği nedeniyle defalarca saldırıya uğrar, evi yakılır, mahkemelik olur, tutuklanıp ceza evine atılır. Dövülür, dişleri sökülür, bir televizyon programında söylediği gibi iki kez tırnakları sökülür, Elbistan’da konser sonrası canlı canlı yakılmaya kalkılır ve işkenceler görür. Bu dönemde yine 1972 yılında Gaziantep’teki evi kundaklanırken zamana kadarki tüm ödülleri ve arşivi yanar. Ama sanatından, ilkelerinden taviz vermeyerek  Yunus’tan Pir Sultan’a, Karacaoğlan’dan Dadaloğlu’na, Fuzuli’den Şeyh Galip’e, Âşık Veysel’e Neşet Ertaş’tan Şahturna’ ya kadar aşk ile çalıp söyleyerek, yolumuzu aşk eyler..”

“İŞKENCELERE RAĞMEN SEVGİ, BARIŞ DEDİ”

Kaplan, Mahzuni Şerif’in tutuklanma, cezaevi ve işkencelere rağmen sevgi ve barış söyleminden geri adım atmadığının altını çizerek şöyle devam etti:

Tüm yaşamı boyunca çekmiş olduğu acılar, yokluklar, hapisler işkencelerle hastalanan kalbi acıyı bal eyleyerek son anına kadar kardeşlik sevgi barış diye atmaya devam eder. 2001 yılı başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle yoğun bakım altına alındı. Evli ve 8 çocuk babası Âşık Mahzuni 17 Mayıs 2002’de 62 yaşında Köln’de hakka yürüdü. Hakka yürüdüğünde  “devletin düzenini yıkmak” suçlamasıyla yargılanması nedeniyle Türkiye bir utanca daha imzasını attı. Babamın evi dediği Hacı Bektaşi Veli Dergâhında çilehanede bedeni sırlandı. Bugün kendisine önder olarak seçtiği Hacı Bektaşi Veli’nin yanında sevenleri tarafından ziyaret ediliyor.

Âşık Mahzuni Şerif’in hayatı gösteriyor ki koşullar ne kadar zor, ne kadar çetin olursa olsun, bu mücadeleyi verenler bir gün mutlaka kazanacak, halkın kalbinde sarsılmaz bir yere sahip olacaktır. Onun anısının önünde bugün bizler yoksulun sırtından kimsenin doymadığı, yiğitlerin kuru soğana muhtaç olmadığı herkesin mutlu ve özgür yaşadığı bir Türkiye kurma mücadelesine devam edeceğimizi haykırıyoruz.”

PİRHA/İZMİR

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak