Alevi Haber Ajansi

KESK’in insanca yaşam için ücret talebi eylemine polis engeli-VİDEO

PİRHA- TÜİK’in enflasyon rakamlarına yansımayan yoksulluk ve hayat pahalılığına karşı insan yaşanacak bir ücret için açıklama yapmak isteyen KESK Ankara Şubeler Platformu üyeleriyle polis arasında arbede yaşandı. Arbede sonrası açıklama yapan platform “Krizden çıkışın tek çözümü, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi, devam eden olağanüstü koşullardan en çok etkilenen kesimleri, koruyucu sosyal devlet politikalarının hızlı bir şekilde hayata geçirilmesidir” dedi.

Hbaerin videosu;

KESK Ankara Şubeler Platformu, TÜİK Enflasyon rakamlarına yansımayan yoksulluk ve hayat pahalılığına karşı insan yaşanacak bir ücret için yapmak istedikleri basın açıklamasına, polis pandemi ve Valilik kararını göstererek izin vermedi.

Yaşanan arbede sonrası yapılan görüşmeler sonucu platform, Eğitim-Sen Üniversiteler şubesi önünde basın açıklamasını gerçekleştirdi. Açıklamayı, Platform adına dönem sözcüsü Eğitim Sen 1. Nolu Şube Başkanı Sultan Saygılı okudu.

“HAYAT PAHALILIĞI İLE TÜİK ENFLASYON VERİLERİ ARASINDA UÇURUM VAR”

Tüm dünyayı saran pandemi süreci ile artan haya pahalılığı TÜİK enflasyon rakamlarına yansımadığını ifade eden Saygılı, şunları dile getirdi:

“Tüm dünyayı saran pandemi süreci ile artan hayat pahalılığı TÜİK enflasyon rakamlarına yine yansımadı.Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Haziran ayı enflasyon verilerine göre enflasyonda aylık %1,13, altı aylık%5,75,yıllık%12,62 artış gerçekleşmiştir. TÜİK pandemi sürecinde başta gıda fiyatlarında olmak üzere yaşanan astonomik artışları yine görmezden gelmiştir. Üstelik TÜİK’e göre Haziran ayında gıda enflasyonu %1,60 düşmüştür! TÜİK enflasyon rakamlarının açıklanmasının hemen ardından iktidara yakın medya her zaman olduğu gibi yine “Memura üç zam birden”, “en düşük memur maaşı şu kadar TL” oldu türünden kamuoyunu yanıltıcı “müjde” manşetleri atmaya başlamıştır. Oysa milyonlarca insan sokakta, pazarda, mutfakta karşılaştığı hayat pahalılığı ile TÜİK enflasyon verileri arasında uçurum olduğunu, TÜİK’in pandemi sürecinde yaşanan işsizliği bile hesap oyunları ile nasıl düşük gösterdiğini görmektedir. Enflasyon hesabında dar gelirlilerin, emekçilerin gelirlerinin yüzde altmış beşini harcadığı gıda ve konut (kira, elektrik, su, doğalgaz vb) giderlerini yarı yarıya düşük tutma başta olmak üzere rakamlara nasıl takla attırdığını tüm vatandaşlar görmektedir. Kısacası siyasal iktidarın siparişine göre rakam açıklar hale gelen TÜİK verilerine artık itibar eden kalmamıştır.”

“TEMEL BİR YURTTAŞLIK GELİRİ SAĞLANMASINI İSTİYORUZ”

“Tek çözüm, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi, devam eden olağanüstü koşullardan en çok etkilenen kesimleri, koruyucu sosyal devlet politikalarının hızlı bir şekilde hayata geçirilmesidir” diyen Saygılı, şu önerilerde bulundu:

“ Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına ve özelleştirme soygununa son verilmesini, bütçe hakkımız önündeki engellerin kaldırılmasını, ülke kaynaklarının kullanılmasında herkese ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde bir kamu hizmeti sağlanmasına öncelik verilmesini, başta salgın koşullarından en çok etkilenen kadınlara olmak üzere, herkese yaşanabilir bir ücret düzeyinin altında olmamak üzere “temel bir yurttaşlık geliri” sağlanmasını, bütçede toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel alınmasını, ücretli kesimler olarak bizlerin omuzlarına yıkılan vergi adaletsizliği yükünün hafifletilmesi için; gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini -tüketimden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesini-kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını-asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını, geçsek de geçmesek de, hizmet alsak da almasak da otoyolların, köprülerin, şehir hastanelerinin müteahhitlerine parası bizim cebimizden çıkan hazine garantilerine son verilmesini, temel tüketim maddelerine son bir yıl içinde yapılan zamların geri alınmasını, söz konusu maddelerden alınan KDV’nin sıfırlanmasını, yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderlerinin pandemi tehdidi ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmasını, ülke kaynaklarının daha fazla silahlanma için değil, barış ve demokrasi için kullanılmasını, yaşanan hayat pahalılığı karşısında çoktan hükmünü yitirmiş olan 2020-2021 yıllarını kapsayan ‘toplu sözleşme’nin iptal edilmesini, başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmesini, iş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmasını, hukuksuz bir şekilde gece yarısı KHK’larla işlerine son verilen arkadaşlarımızın biran önce işlerine geri döndürülmelerini, kıdem tazminatı fonu, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) dayatmalarından vazgeçilmesini, yıllardır tahrip edilen kamusal sosyal güvenlik ve emeklilik sistemimizin güçlendirilmesini talep ediyoruz.”

PİRHA/ANKARA

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak