Alevi Haber Ajansi

Kenanoğlu’ndan cemevi yasasına tepki: Devlet tüm inançlardan elini çekmeli -VİDEO

PİRHA- Meclis’te düzenlediği basın toplantısında cemevleri yasasının etkilerini değerlendiren HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, “Bu kurulan Alevi Bektaşi Başkanlığı bir Alevi Diyaneti’dir. Bu kurum Aleviliği zapturap altına alan, Aleviliğe inançsal alanda müdahale eden bir kurumdur. Ne Diyanet İşleri Başkanlığı’na ne de Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na ihtiyaç vardır. Devlet tüm inançlardan elini çekmeli” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında cemevleri yasasının etkilerini değerlendirdi.

Devletin dinleri kontrol altına alan, onları yöneten yeni birimler, başkanlıklar kurmaması gerektiğini vurgulayan Kenanoğlu, bunun yerine mevcut var olan kurumları ortadan kaldırarak, din ve devlet işlerini tümüyle ayırması ve inançlardan elini çekmesi gerektiğini söyledi.

“ALEVİ BEKTAŞİ BAŞKANLIĞI BİR ALEVİ DİYANETİ’DİR”

Alevi kurumların tüm itirazlarına rağmen Alevi Bektaşi toplumunu yakından ilgilendiren yasa tasarısının Meclis’ten geçtiğini anımsatarak sözlerine başlayan Kenanoğlu, şunları dile getirdi:

“Alevi kurumlarının bu yasaya itiraz etmelerinin temel nedeni Aleviliğin tanımlanıyor olmasıydı. Alevi inancının bir kültürel faaliyet olarak değerlendirilmesini de eleştirdiler ve Alevi kurumları bu yasanın Alevi kurumlarına kayyum atamayı da beraberinde getireceğini söylediler. İktidar bu eleştiriler karşısında, ‘Biz bir destek birimi oluşturduk. Cemevlerine müdahale etmeyeceğiz. Eğer istiyorlarsa kurmuş olduğumuz başkanlıktan destek alacaklar, istemiyorlarsa almayacaklar’ şeklinde bir savunma yapmıştı. Ancak biz biliyoruz ki Diyanet İşleri Başkanlığı da böyle kuruldu. Bir bakanlığa bağlı olarak küçük bir birim olarak kuruldu. Gelinen noktada Diyanet İşleri Başkanlığı hayatın bütün alanlarına müdahale eden bir kurum haline dönüştü ve Türkiye’nin en büyük holdingi haline geldi. Korkunç bir bütçe ve sermayeye sahip kamu holdingi haline dönüştü. Holdingleşmesinin yanı sıra insanların yaşamına da müdahalesi ile tartışılan bir kurum. Diyanet İşleri Başkanlığını biz esasen şuradan tartışıyoruz; Ülkenin demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti olduğu söyleniyor. Anayasal olarak inanç özgürlüğü var deniliyor. Bu kurulan Alevi Bektaşi Başkanlığı bir Alevi Diyaneti’dir. Bu kurum Aleviliği zapturap altına alan, Aleviliğe inançsal alanda müdahale eden bir kurumdur.”

“GEYİKLİ BABA’DA YAŞANANLAR ALEVİ İNANCINA DOĞRUDAN MÜDAHALEDİR”

Geçtiğimiz günlerde Geyikli Baba Türbesi’nde bağlama ile deyiş söyleyen Alevi gençlerin muhtar tarafından tehdit edilmesi olayına değinen Kenanoğlu, “Tam da bu yasanın tartışıldığı bir süreçte bu yaşanan önemli bir şeydir. Bu yasada makbul Alevilik tanımı yapıldı. Aleviliğin nasıl yaşanması gerektiğinin belirlendiğini ve bu tanımlamanın dışında kalanların da sapkın, meczup ilan edildiğini söyledik. Deyiş, saz, bağlama Alevilerin olmazsa olmazıdır. Cemlerimizde biz bağlamalarımızla deyiş söyleriz. Geyikli Baba Türbesi’nde Alevi gençler bağlama çalıp deyiş söylediği için tehdit ediliyorlar. Caminin olduğu bir yerde bunu yapamazsınız, diyorlar. Ki bu olay caminin içerisinde değil, türbenin bahçesinde yapılıyor. Bu doğrudan Alevi inancına müdahaledir. Alevilerin kendi pirlerini ziyaret ettiklerinde, neler yapıp neler yapmayacaklarına yönelik bir müdahaledir. Dolayısıyla konuyu inanca müdahale kapsamında ele almak gerekir. Yaşanan basit bir olay değildir. Bu uygulama bu yasa çıktıktan sonra yapılıyor. Devletin kendi kurumları orada yaşananları da doğru buluyor. Muhtar tehdit ediyor, kaymakam muhtarın tehdidinin doğru olduğunu söylüyor” diye konuştu.

“YEREL MAHKEMELER ZORUNLU DİN DERSLERİ KONUSUNDA NEDEN ANAYASAYI TANIMIYOR?”

Geyikli Baba Türbesi’nde yaşanan tehditle ilgili herhangi bir soruşturma açılmadığını da kaydeden Kenanoğlu, “Biz bu konu ile ilgili soru önergesi de verdik. Alevi inancının yok sayılmasını kaymakamın, müftünün, muhtarın Alevilerin inanç özgürlüğünü elinden alan bu uygulamasının, bu tavrının neden soruşturulmadığını sorduk ve takipçisi de olacağız. Bizim açımızdan bu basit bir olay değil. Tam da Alevilerin inancına, ibadetine müdahale eden bir yasa çıktıktan sonra bu yaşanıyor. İstanbul’da bir mahkeme, zorunlu din dersleri ile ilgili yapılan başvuruyu Anayasa Mahkemesi kararı olmasına rağmen reddetti. Zorunlu din dersleri konusunda Alevilerin lehine verilmiş uluslararası mahkeme kararları dahi var ancak yerel mahkeme ne ulusal ne uluslararası yüksek yargı makamlarının verdiği kararları tanıyor. Biz de Adalet Bakanlığı’na sorduk, Türkiye’deki yerel mahkemeler kendinden menkul mahkemeler mi? Her hakim Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına, uluslararası sözleşmelere ve anayasaya bağlı olmadan kararlar verebiliyor mu? Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu bir kararın tam tersini bu mahkemeler nasıl verebiliyor?” ifadelerini kullandı.

“DEVLET DİN ÜZERİNDEN TOPLUMLARI KONTROL ALTINDA TUTMAYA ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇMELİ”

Milletvekili Ali Kenanoğlu, din ve devlet işlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin laik ve demokratik bir devlet olması gerektiğini her zaman söylüyoruz. Anayasanın da buna göre düzenlenmesi gerekiyor. Devlet dinleri kontrol altına alan, onları yöneten yeni birimler, başkanlıklar kurmamalı. Bunun yerine mevcut var olan kurumları ortadan kaldırarak, din ve devlet işlerini tümüyle ayırmalı ve inançlardan elini çekmeli. Ne Diyanet İşleri Başkanlığı’na ne de Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na ihtiyaç vardır. Devlet din üzerinden toplumları kontrol altında tutmaya çalışıyor. Toplumun özgürleşebilmesi için din ve vicdan özgürlüğünün sağlanması gerekir.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak