Alevi Haber Ajansi

İşportacılardan ‘Sokaklarımızı geri istiyoruz’ itirazı-VİDEO

PİRHA – Ankaralı seyyar satıcılar, valilik ve Çankaya Belediyesi’nin, işportacılık yapanlara yönelik ‘görüntü kirliliği’ gerekçesiyle çıkardığı yasaklama kararına tepkili. “Sokaklarımızı istiyoruz” diyen işportacılar “Sosyal demokrasiyi savunan bir belediye bunu yapıyor. Kendimizi bu toplumdan dışlanmış hissediyoruz. Yazıktır, günahtır” dedi. 

Haberin devamı için

Ankara’da geceleri tezgah açıp satış yapan 300 civarındaki işportacının ‘görüntü kirliliği’ sebebiyle engellenmesi tepkileri de beraberinde getirdi.

Kızılay’da Çankaya Belediye binası önünde bir araya gelen işportacılar, “Sokaklarımızı geri verin” diyerek valilik yasağının kaldırılmasını talep etti.

“TEK GEÇİM KAYNAĞIM İŞPORTACILIK”

İşportacılardan Sinnur Özpamuk, 16 yıldır Karanfil Sokak’ta tezgah açıyor. “Aileme ve çocuklarıma yardımcı olmaya çalışıyordum” diyen Özpamuk, tek geçim kaynaklarının işporta olduğuna dikkat çekiyor.

Tepkilerini dile getirmek için Çankaya Belediye binası önünde işportacılarla bir araya gelen Sinnur Özpamuk, “Belediye, Karanfil Sokağını bize görüntü kirliliği yaptığımız gerekçesiyle kapattığını söylüyor. Ama biz bu sokağa girmeye mecburuz. Yükümlü olduğumuz çocuklarımız ve bir ailemiz var” diyor.

Bir aydan fazla bir süredir tezgah açamadıklarını söyleyen Özpamuk, “Belediye ile görüşmelerimizden bir sonuç alamazsak daha farklı yollara başvuracağız. Kılıçdaroğlu’na kadar gidip görüşmeyi düşünüyoruz” diye de ekledi.

“ÇEVRE DÜZENLEMESİ BAHANESİYLE SOKAKLARDAN ÇIKARILDIK”

Kızılay’da yaklaşık 7 yıldır tezgah açan işportacı Hakan da belediyenin, çevre düzenlemesini bahane ederek satışlarına engel olduğunu söylüyor.

Hakan, işportacıların Kızılay’a farklı bir renk kattığını da söyleyerek şunları anlattı:

“Çevre düzenlemesinden sonra da Karanfil sokağının bize açılmayacağı bildirildi. Nedenini düşünemiyorum. İnsanlar ailece gelip tezgah açtığımız sokaklarda gezinebiliyorlardı. Civardaki esnaf da rahatsız olmuyordu. Belediyeden şunu talep ediyoruz; madem burada kanunsuzluk var siz de kanun çerçevesinde bize bir yol gösterin. Hep birlikte burayı canlandıralım.”

“TOPLUMDAN DIŞLANMIŞ HİSSEDİYORUM”

Hüseyin Durdu ise emekliliğinden sonra işportaya başlayan bir yurttaş. “Malum Türkiye şartlarında geçim sıkıntısı herkesin üzerinde bir baskı oluşturuyor” diyerek emekli maaşının ailesi için yeterli olmadığını anlatan, Durdu şunları söylüyor:

“Sabahtan akşama kadar evde ağaç üzerine yakılarak yapılan resim sanatıyla uğraşıyorum. Akşamları Yüksel Caddesi’nde bunları tezgahta sergileyerek kazancımı temin etmeye çalışıyorum. 2011 yılından beri Yüksel Caddesinde tezgah açıyorum. 2011 yılından bu yana herhangi bir şey olmadı da neden bu sokakta inşaat başladıktan sonra bizim ekmek teknemiz resmen elimizden alınmaya çalışılıyor. O sebeple belediye önüne tepki göstermeye geldik. Hani diyorlar ya ‘sosyal adalet, sosyal hak’. Bu düşünce tarzına uymayan bir biçimde davranışlarla karşılaşıyoruz. Bizim işimiz, gücümüz üretim halinde olmak ve eve ekmeğimizi, paramızı kazanıp götürmek. Eşimin yüzünü akşam gittiğim zaman bir kıvançla görmek istiyorum, bunu benim elimden almaya çalışıyorlar. Ne yani ben 60 yaş sebebiyle üretkenlikten vaz mı geçeyim? Kahve köşelerine mi gideyim? Sosyal demokrasiyi savunan bir belediye bunu bana yapıyor. Kendimi bu toplumdan dışlanmış hissediyorum. Yazıktır, günahtır.”

“SOKAĞIMIZI İSTİYORUZ”

İşportacı Şenay Ulusoy ise üç çocuğunu idame edebilmek için tezgah açıyordu. Kendi yaptığı ürünleri satışa çıkardığını anlatan Ulusoy, pazarlarda, akşamları da Kızılay’da 2 saatliğine tezgah açtığını söylüyor.

Ulusoy, belediye başkanıyla görüşmek istediklerini söyleyerek şunları dile getirdi:

“Tezgahlarımızı kaldırırken önce ‘güvenlik amaçlı’ dediler. Bize kesin bir şey söylemiyorlar ama tamamiyle kapatıldığına ve bir daha açamayacağımıza dair duyumlar aldık. Görüntü kirliliği yapıyormuşuz. Buna dair hiç kimsenin şikayeti yok. Bilakis esnaflar memnun. Çünkü biz tezgahlarımızı açmadığımızdan beri oralar çok tenha. Biz tezgahlarımızı açtığımız dönemlerde Kızılay gündüz gibiydi. Sırf alışveriş yapmak için o saati bekleyen insanlar vardı. Çalışmak zorundayız, ekonomik sıkıntılarımız var. Çocuklarımın eğitimi sürüyor. Üniversitede okuyan çocuğum var. Tezgah açmak zorundayım. Çünkü başka bir gelirim yok.

Yeniden yerlerimizi istiyoruz. Çünkü orada bizim kimseye bir zararımız yok. Gece saat 12-01 olduktan sonra da kapatıp evimize gidiyoruz. Sokağımızı, ekmeğimizi yeniden kazanmak istiyoruz.”

Cebrail ARSLAN / ANKARA

 

 

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak