Alevi Haber Ajansi

Çocukluğundan bu yana yolu süren Ana Rukiye Hurustan’ın Hızır aşkı canlılığını koruyor-VİDEO

PİRHA- Baba Mansur Ocağı’ndan Ana Rukiye Hurustan, Hızır’ın barışın, paylaşmanın, ortaklaşmanın toplumsal yaşamdaki adı olduğunu söyledi. Hurustan, “Yolunuzu bırakmayın, Hızır lokmalarını pişirin, çerağlarınızı yakın. Söz ve ikrar yere düşmesin. Hakk aşkını ve niyazını gençlerin içerisinden çıkarmasın” dedi.

Alevi inancında önemli bir yeri olan Hızır ayı başladı. Hızır ayı Alevilerde kutsal kabul edilir. Bu ayda oruçlar tutulur, cemler bağlanır, kurbanlar tığlanır. Ayrıca zorlu kış günlerinin geride kalması anlamına da gelen bu ayda lokmalar dağıtılır, ziyaretler ve türbeler ziyaret edilerek iyi dileklerde bulunulur. Hızır Aleviler için bir kurtarıcıyı temsil eder.

Hızır günlerinde pirler talipleriyle buluşur, cem erkanları kurulur. Hızır orucu tarihleri çeşitli bölgelerde değişiklikler gösterse de Ocak ayının sonlarından itibaren başlayarak Şubat ayı ortalarına hatta Mart ayına kadar devam eder.

Baba Mansur Ocağından Ana Rukiye Hurustan, Hızır aylarının Alevi inancındaki tarihsel-toplumsal yerini, ibadet aylarındaki geleneksel ritüelleri, PİRHA‘ya aktardı.

DERSİM’DEN VARTO’YA UZANAN YOL AŞKI

Çocukluğundan bu yana yolu süren Ana Rukiye Hurustan’ın, ‘Ya Sûwarê Peşiya Ro Welatê, Ya Xizirê Ser Kelek û Gemîyan / Ey Güneş Ülkesinin Önündeki Süvari/Ey Gemilerin ve Kayıkların Üzerindeki Hızır” olarak tanımladığı Xızır gayreti hala canlılığını koruyor.

1951 yılında Dersim Mazgirt’e bağlı Gelincik (Qupik) köyünde dünyaya gelen Ana Rukiye Hurustan’ın babası, hizmet için gittiği Varto’daki taliplerinin ısrarı ile Sofyan (Doğanca) köyüne yerleşmiş. Baba Mansur Ocağı’ndan Hakkı Hurustan ile evlenen 74 yaşındaki Ana Rukiye Hurustan, eşi ile çokça ceme girmiş, musahip tutmuş ve taliplerini dolaşmış.

“İNSANLARIN GÖNÜL GÖZÜ AÇIKTI”

Hızır aylarına dair çokça ritüelin gerçekleştiğini aktaran Hurustan, Babam Varto’ya gelerek taliplerinin arasına yerleşmiş ve bizde orada büyüdük. Xızır orucunda musahiplerimiz, rayberimiz, mürşidimiz gelirdi. İlk Perşembe musahipler birbirine gelirdi. Her yıl bir musahip diğerini ziyaret ederdi. Önceden insanların can gözü açıktı, musahiplerimiz gelmeden yola çıkar onları karşılardık. Onları evlerinin önüne kadar bırakır, öyle evimize dönerdik. Diğer sene ise musahiplerimiz bizi karşılardı” dedi.

“BABAM 2 AYA YAKIN TALİPLERİNİ DOLAŞIRDI”

Ana Rukiye Hurustan, Hızır aylarında babasının taliplerini dolaştığını ve bu sürecin 2 aya yakın sürdüğünü söyledi. Hurustan, “Babam, sürekli taliplerine giderdi. Onların lokmaları ile bizler büyüdük. Tercan’dan Zonguldak’a kadar taliplerini dolaşırdı. Kimi zaman 2 ay kalırdı. Hızır orucunda herkes gelir, lokmalarını, sıcak niyazlarını üst üste koyardı. Kimi talipler ise bilerek cem dışında kalarak ceza isterdi. Onların da lokmaları kurban olurdu. Evler ve etrafı temizlenirdi, çerağlar yakılırdı. Lokmaları alıp ziyaretlere, türbelere giderdik. Hızır’ın iyilikle gelmesini isterlerdi. Yaşlılar, ‘Hızır hem iyiliğiyle hem de kötülüğüyle vardır’ derlerdi. Kim gelirse gelsin, az veya çok hiç fark etmez Hızır’ın lokmasını vermek lazım” diye konuştu.

“İLLA DARA DÜŞTÜĞÜNDE Mİ HIZIR’I ÇAĞIRACAKSIN?”

“İlla dara düştüğünde mi Hızır’ı çağıracaksın?” diyen Rukiye Hurustan şöyle devam etti:

“Hızır hep aklımızda olsun. İlla dara düştüğünde mi Hızır’ı çağıracaksın? Evliyalar, ziyaretler, Hızır hep aklımdadır. 3 yıldır hep şunu düşünüyorum. Korona hastalığının ilk zamanları Hızır ayları idi ve hastalık yayılmıştı. Yine Hızır orucunun olduğu 2022 yılında Maraş depremi oldu. Bu yıl tamda Hızır günlerinde Kartalkaya’da yangın çıktı. Neden böyle oldu diye düşünüyorum. Yine de Hızır gelirse iyilikle gelsin diyorum. Yine Hızır o haneye geldiğinde bir işaret bırakırdı ve o yılın bereketli, huzurlu geçeceği söylenirdi. O işaret görüldüğü ana kurbanlar kesilirdi.”

“ESKİ HIZIR CEMLERİNİ ÇOK ÖZLÜYORUM, ŞİMDİLERDE YOK”

Yakın zamanda Hakk’a yürüyen eşi Pir Hakkı Hurustan‘ın yolu sürmesinde kendisine çokça destek olduğunu dile getiren Ana Rukiye Hurustan, Hızır aylarında gerçekleşen geleneksel cemleri özlediğini söyledi. Hurustan, “İzmir’e geldikten sonra da oruçlarımızı tuttuk. Büyüklerimiz 9 Mart’ta başlayarak 8 gün oruç tutarlardı. Babamların evi talipleriyle doluyordu. Babam cemlerini devam ettiriyordu. Bizde 3 kişi semaha kalkıyordu. O 3 kişi ise ateşin etrafına konulan taşlardan oluşan 3 sac ayağını temsil ediyordu.  O eski cemleri özlüyorum. Eşim hastaydı ve iyileştiğinde çocuklarımı çağırarak o eski cemi tutmaya çok istedim ama olmadı. Şimdi o cemleri hiç görmüyorum. Eşim bana bu konuda çok destekti. Hep arkamdaydı. Şimdilerde ise kendimde o aşkı göremiyorum” diye ifade etti.

“HIZIR’I UNUTMAYIN; DUALARDA BİLE BENCİL OLDUK”

Ana Rukiye Hurustan, gençlerin yolu sürmesine dair, “Yolunuzu bırakmayın, Hızır lokmalarını pişirin, çerağlarınızı yakın. Hızır hayırlısıyla gelsin. Söz ve ikrar yere düşmesin. Eskiden annem sabah kalkar, ‘Ya hak ciğer acısını dağ başındaki kurda da, bize de verme’ diye dua ederdi. Şimdilerde ise bizler o kadar bencil olduk ki, ‘Ya Hak sen sadece bize acı verme’ diyoruz. Herkes kendisi için dua ediyor. Dua da bile bizler bencil olduk. Hak yine de aşkını ve niyazını gençlerin içerisinden çıkarmasın. Gençlerimizi yolunu sürsün. Bir eve Hızır lokması girmezse, aşure (germîya imam) kaynamazsa, sıcak lokma pişmezse olmazsa olmazdır” diyerek gelenek ve inanca sahip çıkılması çağrısında bulundu.

Ersin ÖZGÜL/İZMİR

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak