Alevi Haber Ajansi

Alevi kurum başkanlarından CHP’ye İmralı eleştirisi: Heyete üye vermemek büyük hata!-VİDEO

PİRHA – CHP’nin katılmadığı İmralı ziyareti sebebiyle Alevi kurum başkanlarından eleştiri geldi. ADFE Başkanı Zeynel Abidin Koç “Oy kaygısıyla ana muhalefet partisi olunmaz” eleştirisinde bulunurken Sarıgazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynal Odabaş ise “CHP sonuç itibariyle Kürtlerin oyuyla bugün birinci parti olmuştur. Eğer bunu sürdürmek istiyorsa Türkiye’nin gerçeklerine parmak basmalı, vücudunu koymalıdır” dedi.

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin kritik aşamalarından birisi olan İmralı ziyareti 24 Kasım’da gerçekleştirildi.

TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 4 Aralık’ta toplanacak ve AKP-MHP-DEM Partili üç üye, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeye dair aktarımda bulunacak.

DEM Parti, gelinen aşamayı “Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde bir eşik geride bırakılmıştır” sözleriyle özetlese de CHP’nin yanı sıra DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti tam aksi yönde görüş belirtmekte.

Özellikle ana muhalefet partisi CHP’nin İmralı ziyaretine katılmaması Alevi kamuoyunda da tartışmalara sebep oldu.

İMRALI’YA GİDİLMEMESİ YANLIŞ BİR KARARDI”

Türkiye Alevi Federasyonu Başkanı (ADFE) Zeynel Abidin Koç, demokratikleşme sürecinde CHP’nin etkin rol alması gerektiğini ifade etti. Koç, “İç siyasette oy kaygısıyla ana muhalefet partisi olunmaz” diyerek CHP’ye yönelik şu eleştiriyi yaptı:

“Zaten komisyondasınız. Doğal olarak Cumhuriyet Halk Partisi, bu barışın sağlanabilmesi için de elini taşın altına koymalı. Çünkü kendi tabiriyle şu anda birinci parti olduklarını söylüyorlar. Bu da geleceğin iktidar partisi demek. Şimdi siz muhalefetteyken bu riski almıyorsanız, bu barışa katkı sağlamıyorsanız iktidarken ne yapacaksınız? O yüzden İmralı’ya gidilmemesi bize göre yanlış bir karardı. İlerleyen günlerde muhakkak ki bunun sonuçları olacaktır.”

‘YASAL DÜZENLEMELER’ BEKLENTİSİ!

Zeynel Abidin Koç, “kolay bir süreç” olmadığı vurgusunu yaparak artık yasal düzenlemeler üzerinde durulması gerektiğini de söyledi. ADFE Başkanı Koç, “Hani böyle boyacı küpü gibi batırıp çıkarılacak bir konu değil. Uzun yıllara yayılması gereken bir konu. Ama öncelikle temelde insan hakkı olduğu için öncelikle kanunların çıkarılması lazım. Yani barış sürecinde öncelikle cezaevinde yatanların bir an önce çıkması, yurtdışına gitmek zorunda kalanların bir an önce dönmesi için gerekli kanunların çıkartılması gerekir. Ama asıl temelde Türkiye’nin demokratik bir biçimde yönetilmesinin çalışmaları Meclis’te yapılmalı. Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin asli görevi, insanı yaşatmak, insan haklarını korumak ve onların her alandaki yaşamını güvence altına almaktır” şeklinde konuştu.

“BU TUTUM, İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜNÜ BALTALAMAKTIR”

Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynal Odabaş da CHP’nin sürece olan yaklaşımını eleştirdi. Odabaş, “CHP, üzerine düşen görevi yapmak zorunda” diyerek şunları aktardı:

“Biz Aleviler ve Kürtler gerek Selçuklu, gerek Osmanlı, gerek Türkiye Cumhuriyeti’nde hep yok sayılan toplumlarız. Ama bugün birileri taşın altına elini koyuyorsa, Cumhuriyet Halk Partisi’nin gövdesini koyması gerekiyor. Çünkü bu sorunlardan uzak durarak, yan yana gözükmemekten kaçarak, fikirlerini açık bayan etmeyerek; bu durum aslında kent uzlaşısını da inkar etmektir. Bu tutum, iktidar yürüyüşünü de baltalamaktır. Başta Kürt halkının sorunları, Alevilerin ve bütün ötekilerin sorunları konusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisinin açık açık risk alması gerekir. Aldığı risklerde de ‘Acaba milliyetçi bir kesimi kaybedecek miyim?’ dememeli. Belki etrafında duran o birkaç ırkçı insan, partini eleştirebilir, size karşı cephe alabilir. CHP, bütün renklerin, kültürlerin, dillerin, inançların kardeşçe bir arada yaşayabileceği anayasal bir sürecin oluşması için üzerine düşen görevi yapmak zorunda. Eğer yapmıyor, konunun muhataplarıyla görüşmekten kaçınıyorsa bu konunun aslında çözülme noktasında değil, sadece günü kurtarma politikaları yürütüyor demektir. Bu kanayan yara, bu çatışmalı süreç, bu halklar arası kavgayı durdurmak gerek. Anaların ağlamaması için CHP’nin bütün gücüyle rol alması, öncülük yapması gerekiyor.”

“ASLA KABUL EDİLİR DEĞİL”

Zeynal Odabaş, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

“Karşı taraf, ‘Heyet, işin muhatabına gitmiyorsa ben giderim’ diyebiliyorsa bugün ‘sosyal demokratım, halkçı partiyim’ diyen bir partinin, bu tür konularda kaçması asla kabul edilir bir durum değil. Çünkü geçmişte milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasında da tuttular oy verdiler ve bugün içeride olan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte birçok insan halen içerideler.

Evet, bugün halen kayyum zihniyeti devam ediyor. Halen baskılar var. Bir taraftan barış süreci yürütülürken bir taraftan tutuklamalar devam ediyor. İnsanlara yasal bir güvence verilmiyor. Bu ayrı bir kaygıdır. Ama bir barış sürecinde heyete üye vermemekle en büyük hatayı işlemiştir. Kürt halkına bu yanlışın telafisini nasıl yapacaklar? Yarın nasıl oy isteyip iktidar olacaklar? Bu kazanılan belediyelerde Kürtlerin de oyları var. Cumhuriyet Halk Partisi sonuç itibariyle Kürtlerin oyuyla bugün birinci parti olmuştur. Eğer bunu sürdürmek istiyorsa Türkiye’nin gerçeklerine parmak basmalıdır, vücudunu koymalıdır. Risk almalıdır.”

Eren GÜVEN – İsmail YILDIRIM/İSTANBUL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.