Alevi Haber Ajansi

Ruhsatsız geri dönüşüm fabrikaları Mersin’de mahalleleri zehirliyor- VİDEO

PİRHA- Mersin’in Yalınayak ve Şevket Sümer mahallelerinde faaliyet gösteren ruhsatsız plastik geri dönüşüm fabrikaları halk sağlığı ve çevre üzerinde büyük tehdit oluşturuyor. Zehirli gazlar, ağır plastik kokuları ve yoğun toz salınımı nedeniyle mahalle sakinleri solunum yolu hastalıklarıyla mücadele ediyor. Yıllardır süren kirliliğe rağmen denetimsizlik sürerken, yurttaşlar yaşam alanlarının sanayi çöplüğüne dönüşmesine karşı yetkililerden çözüm bekliyor.

Mersin’in merkez ilçeleri Toroslar ve Akdeniz’de yer alan Yalınayak ve Şevket Sümer mahalleleri, uzun süredir çevre ve halk sağlığını tehdit eden sanayi faaliyetleriyle gündemde. Özellikle bu bölgelerde faaliyet gösteren ruhsatlı ya da ruhsatsız plastik atık geri dönüşüm tesisleri ve beton santralleri, mahalle sakinlerinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor.

Geri dönüşüm adı altında kontrolsüzce çalışan bazı tesislerin, plastik atıkları açıkta depolaması, yakması ya da usule aykırı şekilde ayrıştırması, başta zehirli gaz salınımı olmak üzere hava ve toprak kirliliğine neden oluyor. Bunun yanı sıra çevrede faaliyet gösteren beton santrallerinin yarattığı yoğun toz salınımı, gürültü ve yerel ekosisteme verdiği zarar, mahalle halkının tepkisini her geçen gün artırıyor.

Mahalleli yurttaşlar çocukların sağlığından içme suyunun kalitesine kadar pek çok alanda bu tesislerin olumsuz etkilerini hissettiklerini belirtiyor. Solunum yolu hastalıklarında artış yaşandığı, kötü kokuların günlük yaşamı zorlaştırdığı ve yaşam alanlarının sanayi bölgesine dönüştüğü yönünde şikayetler artarken, çevre örgütleri ve yerel inisiyatifler denetimlerin yetersiz kaldığını ve yetkililerin halkın taleplerini görmezden geldiğini savunuyor. Mersin genelinde hızla artan sanayi tesisleri karşısında halkın sağlığının ve çevrenin korunması için somut adımlar atılması isteniyor.

“RUHSATSIZ FABRİKALAR ZEHİR SAÇIYOR”

Mahalledeki geri dönüşüm tesislerinde plastik atıklardan granül üretildiğini söyleyen Kader Onaran, bu üretimin ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını ifade etti. Granül maddesinin çevreye ve insan sağlığına son derece zararlı olduğunu vurgulayan Onaran, “Bu madde kansere yol açıyor. Mahallemizde yoğun plastik ve ağır metal kokuları var. Bu kokular nedeniyle çocuklarımız astım, bronşit hastası oldu. Doktorlar her seferinde ‘Siz nasıl bir yerde yaşıyorsunuz?’ diye soruyor” dedi.
Onaran, evlerin içine sinen kokular nedeniyle çamaşır asılamadığını, yazın pencerelerini dahi açamadıklarını söyledi. “Çamaşırlarımıza sinen kimyasallar vücudumuzda kaşıntı ve yaralara neden oluyor” diyen Onaran, yıllardır ruhsatsız fabrikaların kapatılması için mücadele ettiklerini ancak sonuç alamadıklarını belirtti.

Toroslar Belediyesi’nin süreci sürekli ertelediğini savunan Onaran, “Elimizde belgeli şekilde ruhsatsız çalışan fabrikalar var. Mühürlenen tesisler tekrar faaliyete geçiyor. Mahallemizin dayanacak gücü kalmadı” ifadelerini kullandı.

YURTTAŞ TEPKİLİ, BELEDİYEDEN ‘YETKİ BİZDE DEĞİL’ SAVUNMASI

Yalınayak Mahallesi’nde yaşayan Çiçek Bora, bölgede ciddi bir çevre kirliliği olduğunu ve halkın sürekli nefes darlığı yaşadığını söyledi. Belediyeye yaptıkları başvurulardan sonuç alamadıklarını belirten Bora, “Belediye ‘Yetki bizde değil’ diyerek topu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne atıyor. Oraya gittiğimizde de ‘Yetki belediyede’ diyorlar. Sürekli birbirlerine yönlendiriyorlar, kimse sorumluluk almıyor” dedi. Bölgenin artık bir konut alanı olduğunu vurgulayan Bora, “Eğer burası konut alanı değilse neden daha önceki belediye buraya konut izni verdi? Fabrikalar neden hala burada faaliyet gösteriyor? Seçim öncesi bizimle eylemlere katılan belediye başkanı, şimdi sesimizi duymuyor. Artık yetki onun elinde ama çözüm yok” şeklinde konuştu.

Zafer Seçkin adlı yurttaş ise bölgede yaşanan çelişkilere dikkat çekerek, “Eğer fabrikalar yasal ve ruhsatlıysa o zaman neden bizlere konut ruhsatı verildi? Eğer bizim iskânlarımız yasal değilse, neden burada yaşıyoruz? Büyük bir çelişki var. Ya biz haksızız ya bu çevre düzeni” ifadelerini kullandı. Seçkin, mahalle halkının mağdur olduğunu ve artık sağlıklı bir çevrede yaşamak istediklerini belirterek, “Bütün yetkililerden yardım istiyoruz. Bu işin peşini bırakmayacağız” diyerek çağrıda bulundu.

“ÇEVREMİZ MİKROP DOLU, BELEDİYE BİZİ YOK SAYIYOR”

Kanser hastası olan Makbule Tutuk ise mahallede çöp yığınlarının arttığını ve bunun doğrudan halk sağlığını tehdit ettiğini ifade etti. Sivrisinek ısırıklarının bile mikrop taşıdığını ve yaraların iyileşmediğini belirten Tutuk, “Ayağımda bir ısırık oluyor, bir hafta geçmiyor ve daha da derinleşiyor. Bu çöpler yüzünden mikroplu bir çevrede yaşıyoruz. Belediye bizi yok sayıyor, bu duruma göz yumuyor” dedi.

MAHALLEDEKİ ÇOCUKLAR: TEMİZ HAVA SOLUYAMIYORUZ

Mahallede yaşayan küçük çocuklar da yaşadıkları zorlukları dile getirdi. Fabrikaların çıkardığı kötü kokular ve dumanlar nedeniyle hastalandıklarını söyleyen çocuklar, “Pencerelerimizi açınca içeri toz giriyor, hepimiz hasta oluyoruz. Fabrikalar yüzünden güzel, temiz bir nefes alamıyoruz. Sürekli hastaneye gitmek zorunda kalıyoruz. Bu fabrikaların kapatılmasını istiyoruz” dediler.

Fatoş SARIKAYA/ MERSİN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.