Alevi Haber Ajansi

Sezai Temelli: Komisyon eşit yurttaşlık temelinde adımlar atmalı- VİDEO

PİRHA- DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, TBMM’de yaptığı basın açıklamasında komisyonun bir an önce eşit yurttaşlık temelinde gerekli hukuki düzenlemeleri yapması gerektiğini belirtti.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gündemdeki gelişmelere dair basın toplantısı düzenledi. Temelli; barış ve demokratik toplum süreci, ekonomi, Gazze’deki saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

KOMİSYONA ELEŞTİRİ

Sezai Temelli, Kürtlerin eşit yurttaşlık hukukun sağlanması gerektiğine ve bu yönde Meclis’te kurulan komisyonun gerekli adımları atması gerektiğine vurgu yaparak, “Hala kardeşliğin hukuk kültürü hayata geçmiş değil. Bunun hukuğu, eşit yurttaşlık hukukudur. Şimdi öyle bir zamandan geçiyoruz ki tam da bunu hayata geçirecek fırsatları yakalamak üzereyiz. O yüzden de geç kalmamalıyız. Burada bu hukuku var edebilecek bir olanak vardır. Güçlü bir müzakere masası vardır. Ama şekil şartlarını sağlamak yeterli değildir. Bunun muhtevasını güçlendirmek, içeriğini güçlendirmek ve bu yönde çalışmalar yapmak büyük önem arz etmektedir. Şimdi tam zamanı. Komisyon meseleyi ciddiye almalıdır. Komisyon ne denli ciddi bir iş yaptığının artık farkına varmalıdır. Esas meseleye odaklanma zamanı gelmiştir” ifadelerini kullandı:

Komisyonda barış annelerinin Kürtçe konuşmasına izin verilmemesini eleştiren Temelli, “Komisyon meseleyi ciddiye almalıdır. Bunu hayata geçirebilmek için odaklanarak atması gereken adımları atarak, yol almak zorundadır. Komisyonun esas yapması gereken iş, bu dönemin ihtiyaç duyulan hukuki düzenlemelerini bir an önce hayata geçirecek olan taslakları hazırlamaktır. Oysa ne yapıyor komisyon? Geçen hafta Barış Anneleri buraya geldi ve Kürtçe konuşma talepleri karşılanmadı. Bakın meclis bu ayıbı uzun yıllardır tekrarlıyor. Genel kurulda iki cümle Türk Türkçeye tahammül edemeyen bir meclis anlayışı var. Evet, meclisin çalışma resmi dili Türkçedir ama insanlar kendini zaman zaman farklı dillerde ifade edebilir. Bu ülkede 25 milyon Kürt yaşıyor. Dolayısıyla Kürtçe’yi yok saymak, Kürtçe’ye yönelik bu tür uygulamalar aslında büyük bir ayıptır. Bu ayıba son vermek gerekiyor. Sayın Meclis Başkanı’na da bu konuda çağrı yapıyoruz. Meclis bu ayıbından bir an önce geri dönmelidir. Artık bu toplum gerçekliğine vakıf olan bir meclis işleyişine ihtiyacımız var” dedi.

“KOMİSYONUN ÖCALAN İLE GÖRÜŞMESİ ŞART”

Komisyonun çalışmalarını sağlıklı yürütebilmesi adına Abdullah Öcalan’la görüşülmesinin elzem olduğuna dikkat çeken Temelli, “Sayın Abdullah Öcalan ile komisyonun görüşmesinin yolunun yönteminin bir an önce bulunması gerekiyor. Bu konu görmezden gelinemez. Çünkü meseleyi ortaya koyan, meseleye çözüm yolu gösteren ve bugün bu komisyonun oluşmasının en temel nedeni buyken Sayın Öcalan’la görüşmeyen bir komisyonun yol alması da çok mümkün olamaz” diye konuştu.

GAZZE İÇİN ÇAĞRI

Sezai Temelli konuşmasının devamında şunları dile getirdi:

“Gazze’de insanlık dramı devam ediyor. Katliamlar, soykırımlar devam ediyor. Çok ciddi bir Gıda sorunu var, kıtlık sorunu var. İnsani ve siyasi çözümün bir an önce üretilmesi, özellikle bu kıtlıkla orada yaşayan milyonlarca insanın açlıkla olan bu sorunun giderilmesi konusunda bütün ülkelere, Birleşmiş Milletler’e sorumluluk düşmekte, bize de sorumluluk düşmekte. İnsani koridorun açılması için üzerimize düşeni mutlaka yapmalıyız. Önemli olan çözüm üretmektir. Çözümün birinci ayağı da bu insani koridorun açılmasını sağlayacak adımları atmaktır. Gazze’deki bu meselenin de temel nedeni aslında bir yerde Orta Doğu’da yaşanan bütün sorunların temel nedeni burada Kürt ve Filistin halklarının sorunlarının çözümsüz kalmasıdır. O yüzden komisyon bu konuya eğilirken şunu çok iyi bilmelidir ki bu komisyon Kürt meselesinin demokratik çözümüne katkı sunduğu ölçüde Filistin sorununun çözümüne de katkı sunuyordur. Ortadoğu halklarının içinde yaşadığı bu girdaptan kurtulmaları için de katkı sunuyordur. İşte tam da bu perspektife sahip olarak bu komisyon çalışmalarını yürütmeli. Doğu’daki bu katliamlara, soykırımlara, açlığa, kıtlığa yönelik bir çözüm arıyorsa eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi Kürt meselesinin çözümünün bu yolu açtığını asla unutmamalıdır.

SURİYE DEMOKRATİK ÇÖZÜME KAVUŞMALI

Suriye’nin demokratik bir çözüme kavuşması elzemdir. Suriye’nin demokratik bir çözüme kavuşmasının yolu Rojava hakikatini doğru teşhis etmekten geçer. Bugün Kuzeydoğu Suriye’de gerçekten istikrarlı bir yönetim var ve bu istikrar Suriye’yi istikrarsızlaştıran bütün saldırılara karşı belki de en önemli adrestir.

Evet, Suriye Merkezi hükümeti geçmiş Baas rejiminin hastalıklarını adeta yeniden yapılandırmaya çalışıyor. Tekçi bir anlayışla yol almak mümkün değildir. Öyle olsaydı Suriye bu durumda olmazdı. Bu tekçiliğe son vermenin yolu âdemi merkeziyetçi bir anlayışla Suriye’yi demokratikleştirecek çözümler üretmektedir. Şimdi ne zaman ademi merkeziyetçi anlayışlardan söz etsek herkes inanılmaz bir tepki gösteriyor. Oysa şunu çok iyi bilmeliyiz ki ademi merkeziyetçilik demokrasinin bugün dünyada demokrasinin en önemli beslendiği alandır.

KAYYIMLAR GERİ ÇEKİLMELİ

Yerel demokrasileri güçlendirmek zorundayız. Güçlü yerel demokrasiler bir ülkenin demokrasisini var edebilecek, inşa edebilecek en önemli dinamiklerdir. Ülkemizde de bunu sorunlarını yaşıyoruz. İşte bugün bu ülkede hala 13 tane kayyum var. Kayyumların ne yaptığı ortada. Van’da ortada. 223 işçiyi işten attı. Van’ın belediyesinin borcu artmaya devam ediyor. Mardin ortada, Siirt ortada, Batman ortada, İstanbul Şişli ortada ve kayyum rejimi aslında bir ülkenin demokratikleşmesi önündeki en büyük engeldir. CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar altını çizdik. Bir barış sürecini ancak böyle sabote edebilirsiniz. Buna son verin. Sabote etmeyin.Tam tersine barış sürecini ne güçlendirecekse oradan yol alın dedik. Maalesef hala bu operasyonlar yargı marifetiyle taraflı, bağımlı bir yargı marifetiyle sürmeye devam ediyor.

KOMİSYON EKONOMİ SORUNUNUN FARKINDA OLMALI

Evet, ekonomik şiddet devam ediyor. Her yönüyle yoksulluk devam ediyor. Komisyon bunun da farkında olmalı. Kürt meselesinin çözümü Bugünkü ekonomik sorunların çözümüne de katkı sağlayacak niteliktedir. Bakın cumhurbaşkanı bile 2 trilyon doların bu meseleye harcandığını söyledi. Kaldı ki uluslararası kuruluşların açıklamalarında bu rakam 4 trilyon dolara kadar gidiyor. Bu sadece savaşa giden kaynak. Bir de bu düzenin yani Kürt düşmanlığına bağlı biçimlenmiş düzenin yaratmış olduğu bir rant düzeni var. Otoriter rejimden beslenen bir talan düzeni var.

Tüm bunların sonlanabilmesinin yolu tabii ki demokrasi, tabii ki barış. İşte bu anlayışla ekonomiye de yaklaşmak gerekiyor. Komisyonun böyle bir sorumluluğu da var. Bunun da altını çizmek istiyorum. Eğer bunları ıskalarsak bugün dönüp baktığımızda bu yoksulluğun, bu acımasızlığın, bu şiddetin de devam edeceğini görmek çok zor olması gerekiyor.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.