Alevi Haber Ajansi

Pir Ali Önal: Neden başka bir inanç ile kendimizi tarif ediyoruz? – VİDEO

PİRHA- ‘Alevi Bektaşilikte Sürekler: Yol Bir Sürek Binbir’ başlıklı panelde konuşan inanç önderleri, ritüellerdeki başkalaşmaya dikkat çekti. Pir Ali Önal konuşmasında “Bu inanç ‘Eline, beline, diline sahip ol’ anlayışı ile tüm inançların temelini yaratmış. Ancak bir kesim, farklı inançların çatısı altında kendini görmeyi seçmiş” eleştirisinde bulundu.

Video eklenecek.

62. Ulusal, 36. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri, ikinci gününde devam ediyor.

Hacıbektaş Belediyesi Konferans Salonunda yapılan ‘Alevi Bektaşilikte Sürekler: Yol Bir Sürek Binbir’ başlıklı panel, Birkan Sağlam ve Emrah Sağlam’ın müzik dinletisiyle başladı.

Panelin moderatörlüğünü Türkan Akbıyık yaptı. Alevilere yönelik baskı ve katliamların Osmanlı döneminde başlayıp cumhuriyet döneminde de sürdüğüne işaret eden Akbıyık, “Tüm baskılara rağmen inanç, kendini korumayı başardı” dedi. Akbıyık, Aleviliğin kendi içerisinde farklı erkan ve ritüelleri olduğunu belirterek “Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi ‘Gelin canlar bir olalım’. Hünkarımızın dediği gibi ‘İri olalım, diri olalım” ifadelerini kullandı.

“HAKKIMIZI SÖKE SÖKE ALACAĞIZ.”

Panelin konuşmacılarından Hıdır Abdal Ocağı mensubu Muharrem Erkan, günümüzde birçok cemevinde toplumun anlayamadığı Arap dili ile hizmet yürütüldüğüne değindi. Erkan, Alevi kurumlarının, Yol’da birlik adına 2011 yılında ortak erkannameler hazırladıklarını ancak, kurumların, bu ritüelleri tam anlamıyla uygulayamadığını söyledi. Muharrem Erkan, konuşmasında Alevi hak mücadelesine de değinerek “Varız, haklıyız ve hakkımızı da söke söke alacağız. Yol, erkan farklılığı olabilir. Eli elden farklı görmeyeceğiz. Canı candan ayırmayacağız. Ocağı da ocaktan ayırmak düşkünlük sebebidir. ‘Cümle alem birdir bize’ anlayışından gelmekteyiz. Başarıya da ancak hep birlikte ulaşacağız” dedi.

İNANCIMIZI TARİFLERKEN HATALAR YAPMAKTAYIZ”

Kureşan Ocağına mensup Akademisyen Ali Önal ise Dersim’deki sürek ve ritüellere değindi. Dersim coğrafyasında yaşanan Aleviliğin aynı zamanda bir doğa inancı olduğunu söyleyen Önal, şunları aktardı:

“Maalesef ki köyden büyükşehirlere geldiğimiz ilk dönemlerde cemlerimizi tutamadık. Böyle olunca da toplum bir arayışa girdi. İster istemez farklı inanç merkezlerinde ritüeller yürüttük ve mutlaka onlardan etkilendik. Örneğin Hakk’a uğurlama erkanı gibi… İnancımızın kendine has ritüelleri var iken neden başka bir inanç ile kendimizi tarif ediyoruz, buna şaşırıyorum. Alevi inancını tanımlarken kendini başka inançlar içerisinde tanımlayanlara yönelik bir şeyler söylemek istiyorum. Bizler oturup kendi inancımızı tariflerken hatalar yapmaktayız. Halbuki bu inanç ‘Eline, beline, diline sahip ol’ anlayışı ile tüm inançların temelini yaratmış. Ancak bir kesim, farklı inançların çatısı altında kendini görmeyi seçmiş. Toplumun bilinçlenmesiyle de öze dönüş konusunda önemli yol kat ettik. Yol’umuza, inancımıza sahip çıkmalıyız. Kentlerde yaşayan her bir birey, çevresindeki cemevini tıpkı bir ocak gibi sahiplenmeli. Aksi halde inancımızı tümden yitirebiliriz.”

PİRHA/HACIBEKTAŞ

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.