PİRHA- Cumartesi Anneleri, 1064. haftada 1994 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmet Salim Acar için adalet çağrısı yaparak, “Kaç yıl geçerse geçsin, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek amacıyla 1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 1064. haftada Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 31 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen Mehmet Salim Acar için basın açıklaması yaptı.
Galatasaray Meydanı’nda yapılan açıklamada Acar ailesinin tüm başvurularına rağmen failler yargılanmadığına, etkin bir soruşturma yürütülmediğine dikkat çekildi.
Basın açıklamasını Cumartesi Annesi ve insan hakları savunucusu İkbal Eren okudu
“PLAKASIZ TOROS’LA ALINDI, BİR DAHA HABER ALINAMADI”
İkbal Eren, Mehmet Salim’in elleri, gözleri ve ağzı bağlı bir şekilde götürüldüğüne şahit olunduğunu aktararak şunları söyledi:
“31 yaşındaki Mehmet Salim Acar, Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Ambar köyünde yaşayan bir çiftçiydi. 20 Ağustos 1994 tarihinde, 13 yaşındaki oğlu ve bir çiftçi (İ.E.) ile birlikte köy civarındaki pamuk tarlasında çalışıyordu. Öğle saatlerinde plakasız bir Toros araçla gelen, kendilerini polis olarak tanıtan silahlı kişiler, Acar ve diğer çiftçinin kimliklerini istedi; ardından Acar’ı zorla araca bindirerek götürdü. O sırada nehir kenarında çamaşır yıkayan Acar’ın kızı Abide ve komşuları, Toros’un içinde Acar’ı elleri, gözleri ve ağzı bağlı halde gördü. Ayrıca araca, nehir kenarında bekleyen ve içinde beş kişinin bulunduğu başka bir otomobilin eşlik ettiğine ve araçların Bismil yönüne doğru uzaklaştığına tanık oldular.
Söz konusu araçların Bismil Jandarma Taburu’na girdiği bilgisine ulaşan aile, Mehmet Salim’in nerede olduğunu ve neden gözaltına alındığını öğrenmek amacıyla yereldeki askeri, adli ve idari makamlara başvurdu. Ardından Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İnsan Hakları Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili ulusal makamlara dilekçeler sunarak, Acar’ın can güvenliğinin acilen sağlanmasını talep etti.
“ETKİN SORUŞTURMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ İHLAL EDİLDİ”
Aile, Silvan Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak, Mehmet Salim Acar’ın kaçırılmasından sorumlu oldukları gerekçesiyle Bismil İlçe Komando Tabur Komutanı İzzet Cural ve jandarma görevlisi Ahmet Babayiğit hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak Diyarbakır İl İdare Kurulu, 23 Ocak 1997 tarihinde “yeterli delil olmadığı” gerekçesiyle yargılama yapılmamasına karar verdi.
Tüm baskı ve tehditlere rağmen yıllarca başvurularını sürdüren aile, iç hukuk yollarından sonuç alamadı. Olayı tüm yönleriyle aydınlatabilecek ve sorumluları belirleyebilecek derinlikte bir soruşturma yürütülmedi; yürütülen süreç, etkin soruşturma yükümlülüğünü açıkça ihlal etti. AİHM kararları, devlet açısından bağlayıcıdır. Bu nedenle devlet, hukuki yükümlülüklerini yerine getirerek Mehmet Salim Acar’ın gözaltında kaybedilmesini etkin biçimde soruşturmalı ve adaletin tecellisini sağlamalıdır.
Kaç yıl geçerse geçsin Mehmet Salim Acar için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
Açıklamanın ardından Galatasaray Meydanı’na karanfiller bırakıldı.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.