PİRHA- ÇHD Ankara Şubesi ve İHD Ankara Şubesi, kuyu tipi hapishanelerdeki tecride karşı yürütülen açlık grevleri ve ölüm oruçlarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, “Yüksek Güvenlikli Kapalı Tip (YGC) hapishanelerin insan doğasına aykırı olduğunu, insanın en temel haklarını gasp ettiğini vurguluyor ve ölüm yaşanmadan mahpusların kabul edilebilir taleplerinin karşılanması ve sevklerin yapılması gerektiğini ifade etmek istiyoruz” denildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, cezaevlerinde süren açlık grevlerine ilişkin açıklama yaptı. İHD Ankara Şubesi’nde yapılan açıklamayı ÇHD Ankara Şube Başkanı Ceren Yılmaz okudu.
“KUYU TİPİ HAPİSHANE TECRİDİN YOĞUNLAŞTIRILDIĞI HAPİSHANE MODELLERİDİR”
Kamuoyunda “Kuyu Tipi Hapishane” olarak adlandırılan Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishaneler’in (YGC), tecridin yoğunlaştırıldığı hapishane modelleri olduğunu belirten Ceren Yılmaz, “Yüksek Güvenlikli Hapishanelerde mahpusların tutulduğu hücrelerin havalandırması bulunmuyor. Mahpuslar ayrı bir bölümde olan havalandırmaya götürülmekte ve 1-1,5 saat arasında havalandırmada kaldıktan sonra tekrar hücrelerine götürülmektedir. Bu şekliyle mahpusların yürüyüş yapacakları, spor yapacakları, temiz hava alacakları alanlar ellerinden alındığı gibi; sohbet hakkına, kitap-yayın hakkına ciddi engellemeler getirilmektedir. Hücrede var olan tek pencere ise pipetin dahi geçemeyeceği sık eleklerle kapatılmıştır. Gün ışığı ve yeterli hava girmesinin engellenmesiyle birlikte uzun süre bu pencerelere bakmanın dahi göz rahatsızlıklarına yol açtığı mahpuslar tarafından aktarılmaktadır. Ayrıca bu hapishanelerde sayısı çok az olan üç kişilik hücrelerde, yatakları ve tuvalet kapısını gören kameralar bulunmaktadır” dedi.
“KUYU TİPİ HAPİSHANELERE KARŞI, ÖLÜM ORUCU VE AÇLIK GREVLERİ DEVAM ETMEKTE”
“İnsanın en doğal haklarına ve insanlık onuruna aykırı biçimde inşa edilen kuyu tipi hapishanelere karşı, şu anda ölüm orucu ve açlık grevleri devam etmektedir” diyen Yılmaz, şunları ekledi:
“Açlık grevleriyle ilgili olarak kurumlarımıza başvurular yapılmakta olup, başvurusu yapılmamış olan hapishanelerde de açlık grevi yapıldığına dair bilgimiz bulunmaktadır. Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinden, Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesine sevk edilen ve hala burada tutulan Serkan Onur Yılmaz, ölüm orucunun 277. günündedir.
Sincan 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan Mithat Öztürk 183 gündür, Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan Grup Yorum üyesi Ali Aracı 177 gündür açlık grevindedir.
Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinden Kırıkkale F Tipi Kapalı Hapishanesine sevk edilen Ayberk Demirdöğen ise açlık grevinin 156. günündedir. Çorlu (Karatepe) Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan Fikret Akar 136 gündür açlık grevindedir. Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan Ümit Çobanoğlu, 77 gündür açlık grevindedir. Yine aynı hapishanede tutulan Gürkan Türkoğlu, Tahsin Sağaltıcı ve Fırat Kaya ise 18 gündür süresiz açlık grevindedirler.
275 gündür “Kuyu tipi hapishanelerin kapatılması” talebiyle ölüm orucunda olan Serkan Onur Yılmaz, artık yürümekte güçlük çekmekte, uyumakta zorlanmaktadır. Ellerinde, ayaklarında ve sırtında yaralar çıkan Serkan Onur Yılmaz’ın ölüm orucu sürecinin ilerlemiş olması nedeniyle ayaklarında da ciddi sinir ağrıları başlamış durumdadır.
KUYU TİPİ OLMAYAN BAŞKA HAPİSHANEYE SEVK EDİLMEYİ TALEP ETMEKTEDİRLER
Halihazırda ölüm orucu ve süresiz açlık grevi yapan mahpuslar, kendilerinin ve birlikte kaldıkları arkadaşlarının kuyu tipi olmayan başka hapishaneye sevk edilmesini/edilmeyi talep etmektedirler. Sincan 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan ve 183 gündür süresiz açlık grevinde olan Mithat Öztürk; 62,5 kilo başladığı açlık grevinde bugün 45 kiloya kadar düşmüştür. Yürürken denge sorunları yaşamaktadır, konuşmasında yavaşlama başlamıştır. İshali bulunmakta ve bazı günlerde idrarından kan gelmektedir. Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan ve 177 gündür süresiz açlık grevinde olan Ali Aracı ise 44 kiloya kadar düşmüştür.”
BM, TÜRKİYE’NİN BEŞİNCİ DÖNEMSEL RAPORU’NU DEĞERLENDİRDİ
Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite’nin, Türkiye’nin Beşinci Dönemsel Raporu’nu değerlendirdiğini söyleyen Ceren Yılmaz, şu ifadeleri kaydetti:
“Komite’nin 14 Ağustos 2024 tarihinde yaygınlaştırılan Türkiye’nin Beşinci Dönemsel Raporunda Yüksek Güvenlikli Hapishaneler ile ilgili olarak 14 (b) paragrafında Komite ‘S tipi, Y tipi ve diğer yüksek güvenlikli hapishanelerdeki bazı mahpusların, fiili olarak tek başına hücreye kapatılma teşkil edecek şekilde günde 22 saatten fazla bir süre boyunca yeterli havalandırmanın olmadığı tek kişilik hücrelerde tutulmasından endişe duymaktadır’ tespitini yaptıktan sonra, 15 (b) paragrafında ‘Özgürlüğünden mahrum bırakılan tüm kişilerin hücrelerinin dışında yeterli zaman geçirmelerini ve düzenli olarak anlamlı sosyal etkileşimlerde bulunma imkanına sahip olmalarını sağlamalıdır. Dahası, taraf devlet, fiili olarak tek başına hücreye kapatılma da dahil olmak üzere, tek başına hücreye kapatılmanın bir mahpusun cezasıyla ilgili nedenlerle uygulanmamasını ve sadece son çare olarak istisnai durumlarda, mümkün olduğunca kısa süreli, bağımsız incelemeye tabi olacak şekilde ve sadece yetkili bir merciin izniyle kullanılmasını sağlamalıdır. Tek başına hücreye kapatılma, Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları’nın (Nelson Mandela Kuralları) 43 ila 46. kuralları uyarınca hiçbir koşulda 15 günü aşmamalıdır’ tavsiyesinde bulunmaktadır.”
“MAHPUSLARIN TALEPLERİ KARŞILANMALI”
Açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutukluların, gelinen aşama itibariyle çok ağır ve ciddi bir yaşam tehdidi altında olduklarının altını çizen Ceren Yılmaz, “Yüksek Güvenlikli Kapalı Tip (YGC) hapishanelerin insan doğasına aykırı olduğunu, insanın en temel haklarını gasp ettiğini vurguluyor ve ölüm yaşanmadan mahpusların kabul edilebilir taleplerinin karşılanması ve sevklerin yapılması gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Bu nedenle başta siyasal iktidar olmak üzere istisnasız herkese sesleniyoruz. İnsanın sahip olduğu onur ve değere saygı gösterin, yaşama ses verin” ifadelerini kullandı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.