PİRHA-İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi, 2025 yılının ilk yarısına ait yaşanan hak ihlallerine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yapılan açıklamada, “İnsan hakları; barışın, özgürlüğün ve eşitliğin temelidir. Bu temeller sarsıldığında, yalnızca bireyler değil, toplumun bütünü zarar görür” denildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi, 2025 yılının ilk yarısına ait yaşanan hak ihlallerine ilişkin dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı İHD Dersim Şube Eş Başkanı Özgür Ateş okudu.
“KEYFİ GBT UYGULAMALARI ÖZEL YAŞAMI İHLAL EDEN BASKI ARACINA DÖNÜŞMÜŞTÜR”
2025 yılının ilk yarısında kentte yaşayan bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin çok boyutlu biçimlerde ihlal edildiğini belirten Özgür Ateş, “Demokratik protesto ve açıklamalar engellenmiş, hak savunucularına, seçilmişlere, sanatçılara yönelik soruşturmalar açılmıştır. Halkın ifade özgürlüğü hem sokakta hem dijital mecralarda baskı altına alınmış; özellikle kadınlar, gençler ve çevre aktivistleri bu baskıların hedefi olmuştur. Kentte uzun süredir sistematik hale gelen “sürekli denetim baskısı” toplumsal yaşamın her alanını kuşatmaktadır. Yol kontrolleri, keyfi GBT uygulamaları, sosyal medya taramaları; yurttaşları korku iklimine mahkûm eden, kişisel güvenliği tehdit eden ve özel yaşamı ihlal eden bir baskı aracına dönüşmüştür. Bu uygulamalar yalnızca güvenlik değil; aynı zamanda politik ifade, örgütlenme, seyahat özgürlüğü ve bir bütün yaşam hakkı üzerinde de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır” dedi.
“KAYYIM HALKIN İRADESİNİ YOK SAYMAKTA”
Hak ihlallerinin başında seçme ve seçilme hakkının ihlal edilmesinin geldiğini ifade eden Ateş, “Belediye eş başkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyım atanması halk iradesini yok saymakta; demokratik işleyişe zarar vermektedir. Bununla birlikte, çok sayıda belediye çalışanının işten çıkarılması, yerel yönetimlerde emek veren kişilerin yaşam ve geçim haklarını tehdit etmiştir. Kamuda çalışanlara yönelik baskı, iş güvencesini zayıflatmakta ve sendikal örgütlülüğü hedef almaktadır. Çevre ve ekoloji alanındaki ihlaller ise yaşam alanlarımızı doğrudan tehdit etmeye devam etmektedir. Dersim’in birçok ilçesinde ruhsatlandırılan maden projeleri, kutsal mekanlar, orman ekosistemleri, tarım alanları ve su kaynakları üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlar yaratmaktadır. Gülistan Doku’dan tam beş yıldır hâlâ haber alınamıyor. Üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybedilmesi, sadece bir kişinin değil, binlerce kadının adalet talebinin görmezden gelinmesidir. Bu olay, kolluk kuvvetlerinin ihmali, yargının hareketsizliği ve delil karartmalarıyla büyüyen bir cezasızlık örneğine dönüşmüştür. Adaletin yerini bulmaması, kadınların yaşam hakkının korunmadığı, faillerin ise dokunulmaz olduğu bir düzenin varlığını göstermektedir” diye konuştu.
“İNSAN HAKLARI; BARIŞIN ÖZGÜRLÜĞÜN VE EŞİTLİĞİN TEMELİDİR”
Ateş, İHD Dersim Şubesi olarak taleplerini ise şu şekilde sıraladı:
“-İfade özgürlüğü ve örgütlenme hakkı üzerindeki baskılar son bulmalıdır.
-Seçme-seçilme hakkına saygı gösterilmeli; halk iradesine yapılan müdahaleler sona erdirilmelidir.
-Belediyelerde işten çıkarılan emekçiler görevlerine iade edilmeli; çalışma hakkı güvence altına alınmalıdır.
-Ekolojik yıkıma neden olan projeler iptal edilmeli, doğa ve kutsal alanlar korunmalıdır.
-Hayvanlara yönelik şiddet ve nefret dili durdurulmalı; hayvan hakları anayasal güvence altına alınmalıdır.
-İnsan hakları; barışın, özgürlüğün ve eşitliğin temelidir.
-Bu temeller sarsıldığında, yalnızca bireyler değil, toplumun bütünü zarar görür.
-Bu nedenle herkesi hakların savunulmasında sorumluluk almaya ve dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.