Alevi Haber Ajansi

DAD: Zini Gediği bizler için birer hafıza mekanlarıdır; katliamla yüzleşilmeli!

PİRHA- Zini Gediği Katliamı’nın 87. yılında katledilenleri anan Demokratik Alevi Dernekleri, “Zini Gediği gibi mekanlar bizler için birer hafıza mekanıdır. Bu mekanlar yalnızca birer coğrafi isimlerden veya tarihte yaşanmış acılardan ibaret değil; aynı zamanda devletin inkâr, asimilasyon ve imha politikalarının aynası haline gelmiş yerlerdir” diyerek, katliamla yüzleşilmesi çağrısında bulundu.

8 Ağustos 1938’de Erzincan’ın Munzur’a bakan dağlık bir köyünde, Surbahan ve çevre köylerden toplanan 97 Alevi yurttaş “yasak bölge” ilan edilen Erzincan Zini Gediği’nde kurşuna dizildiler.

Katliamın yıldönümünde Demokratitk Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi yazılı açıklama yayınladı. “Zini Gediği’nde Katledilen Canları Unutmadık, Unutturmayacağız!” başlığıyla yayınlanan açıklamada, arşivlerin açılarak katliamla yüzleşilmesi ve Dersim halkından özür dilenmesi çağrısında bulunularak, “Dolayısıyla bu aynaya bakmadan hakikatleri görmek ve demokratikleşme adına bir yola girmek mümkün değildir” vurgusunda bulunuldu.

“RAA HEQ ALEVİ TOPLUMSALLIĞI ‘TEDİP-TENKİL’ HEDEFİ HALİNE GETİRİLDİ”

DAD Genel Merkezi’nin açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Zini Gediği’nde Katledilen Canları Unutmadık, Unutturmayacağız!

87 yıl önce, 1938 yılında, Dersim Tertelesi’nin devamı olarak Zini Gediği’nde, büyük bir katliam yaşandı. 97 can elleri, kolları bağlanarak köylerinden alındılar. 3.200 rakımlı yüksek dağ başına doğru ölüme götürüldüler. Süngüler eşliğinde devam eden uzun yürüyüş sonrası Zini Gediği mevkiinde kurşuna dizildiler. Takip eden yıllarda yasaklı mıntıka olarak belirlenen Zini Gediği’nde yıllar sonra üst üste yığılmış kemikleri bulundu.

Kürt kültürel gerçekliği içerisinde tarihsel açıdan kendisini özgün bir yol olarak inşa etmiş olan Raa/Rêya Heq Alevi toplumsallığı, Türk-İslam esaslı tekçi ulus devlet formuyla hayata geçirilen Cumhuriyet döneminde “tedip-tenkil” hedefi haline getirildi. Dersim Tertelesi döneminde bugün andığımız Zini Gediği katliamı gibi yüzlerce vahşet yaşandı. Hava saldırıları, zehirli gazların kullanımı, toplu infazlar, çocuklara el koyma ve sürgün politikaları eşliğinde büyük bir kırım politikası uygulandı.

“ZİNİ GEDİĞİ BİRER HAFIZA MEKANIDIR; KATLİAMLA YÜZLEŞİLMELİ”

87.Yıldönümünü karşıladığımız Zini Gediği katliamı başta olmak üzere, devlet Dersim’de yaşanan soykırımın tüm boyutlarıyla yüzleşmeye asla yanaşmadı. Kan donduran bu vahşet karşısında siyasi rant uğruna göstermelik “özürler” ile bu büyük acımız araçsallaştırılmak istendi.

Zini Gediği gibi mekanlar bizler için birer hafıza mekanıdır. Bu mekanlar yalnızca birer coğrafi isimlerden veya tarihte yaşanmış acılardan ibaret değil; aynı zamanda devletin inkâr, asimilasyon ve imha politikalarının aynası haline gelmiş yerlerdir. Dolayısıyla bu aynaya bakmadan hakikatleri görmek ve demokratikleşme adına bir yola girmek mümkün değildir.

Tarihle yüzleşemeyenler, geleceği demokratik normlarla inşa edemezler! Arşivler açılmalı, katliamla yüzleşilmeli ve Dersim halkından özür dilenmelidir diyoruz! Zini Gediği’nde katledilen canlarımızı saygıyla anıyoruz. Huzurlarında dardayız. Zaman Sahipsiz, Mekan Rızasız, Mazlum Çaresiz Değildir!”

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.