Alevi Haber Ajansi

Sendikalı oldukları için işten çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kaldılar-VİDEO

PİRHA-İzmir’in Dikili ilçesinde çiçek üretimi yapan Queen Seracılık’ta çalışan yaklaşık 350 işçi, Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası (BTO-SEN) çatısı altında örgütlendikten sonra işverenin baskısıyla karşı karşıya kaldı. İşveren, sendikanın yetkisine itiraz ederek dava açarken, BTO-SEN toplu iş sözleşmesi sürecini başlattı. Ancak görüşmelerin hemen ardından işçilere yönelik sistematik baskılar başladı.

 

Sendika tarafından yapılan açıklamada, 30 maddelik toplu sözleşme taslağının işverenle paylaşılmasının ardından ilk olarak “sabah arası için işçilere poğaça ya da simit verilmesi” talebine işverenin karşı çıktığı belirtildi. Devamında işverenin 2025 yılı için zam yapmayı reddettiği aktarıldı.

BİR KADIN SİLAHLA TEHDİT EDİLDİ

BTO-SEN açıklamasında, işverenin süreci baltalamak için işçilerin performans puanlarını düşürdüğü, iş güvenliğini tehdit eden görevler verdiği, üyeleri tehdit ve taciz ettiği belirtildi. İşyeri temsilcisi Ali Aydın’ın gözdağı amacıyla işten çıkarıldığı bildirildi.

Kadın işçilerin ise taciz edildiği ve ailelerinin tehdit sürecine dahil edildiği ifade edildi. Sendika temsilcisi bir kadın çalışanın, aynı kurumda şoförlük yapan bir erkek tarafından silahla tehdit edildiği, buna rağmen tehdit eden kişinin söz konusu kadının servis şoförü olarak görevlendirildiği açıklandı.

DANİMARKA BAŞKONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE EYLEM YAPILDI

Tüm bu yaşananlara karşı işçiler, BTO-SEN öncülüğünde İstanbul Şişli’deki Danimarka Başkonsolosluğu önünde eylem yaptı. Açıklamayı yapan BTO-SEN Genel Başkanı Mehmet Çak, Queen Seracılık’taki ihlallerin sadece işçi haklarına değil, insanlık onuruna da yönelik olduğunu vurguladı.

“Queen Tarım’da çalışan emekçiler; baskı, mobbing, silahlı tehdit, taciz ve sendikal baskılarla susturulmak isteniyor” diyen Çak, şirketin Danimarka ortaklarına seslenerek şu çağrıda bulundu:

“Bu topraklar Danimarka’nın sömürgesi değildir, Queen işçileri de kimsenin kölesi değildir. Bu açık bir sömürü ve zorbalık düzenidir, bunu kabul etmiyoruz. Eğer gerçekten demokrasi ve insan haklarından yanaysanız, bu zulme sessiz kalmayın.”

(HABER MERKEZİ)

Yoruma kapalı.