Alevi Haber Ajansi

Yazar Ayhan Aydın: Mağdur Cumhurbaşkanı mı milyonlarca insan mı?- VİDEO

PİRHA – Yazar Ayhan Aydın hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla açılan davanın bugün ilk duruşması görüldü ve duruşma 13 Aralık gününe ertelendi. Davayı PİRHA’ya değerlendiren Aydın, Cumhurbaşkanına hakaret etmediğini belirterek, “Ben düşünce, vicdan özgürlüğüyle bu ülkede yazı yazma hakkına sahibim. O yüzden benim bu hakkımı gasp edemezsiniz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, halka kulak verin, halkın doğrularını yazan gazetecilere aydınlara kulak verin. Onları hapse, zindanlara doldurarak bir yere varamazsınız” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle Yazar Ayhan Aydın hakkında açılan davanın duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ayhan Aydın’ın beraati talep edilirken, mahkeme heyeti duruşmayı 13 Aralık gününe erteledi.

Alevi hak mücadelesi veren, yıllardır Alevi inancı ve kültürünün geleceğe aktarılması için arşiv çalışmaları yapan, çok sayıda Alevilikle ilgili araştırma kitapları bulunan Yazar Ayhan Aydın, mahkeme sonrası PİRHA‘ya konuştu.

“BEN BİNLERCE AYDIN GİBİ KENDİSİNİ ELEŞTİRDİM”

Ayhan Aydın, “Ülkemiz bugün ağır demokrasi ihlallerinin yaşandığı antidemokratik bir ülke olmuştur. Bunun da birinci sorumlusu ‘ben bu ülkenin yönetiminden, ekonomisinden, ahlakından, futbolundan, okullarından, üniversitelerinden sorumluyum’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ben de kendisini eleştirdim. Kendisinin ülkeyi yönetme şeklinin vicdanlarda yaralar açtığını söyledim. Bu rejimin halkımıza dost olmadığını söyledim. Dolayısıyla hem şiirimle hem yazılarımla, görüş ve düşüncelerimle binlerce aydın gibi kendisini eleştirdim. Eleştirimi yazılı yaptığım için böyle bir suçlamayla karşı karşıya kaldım” dedi.

“MAĞDUR CUMHURBAŞKANI MI MİLYONLARCA İNSAN MI?”

“Ben ne Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ne de bir başkasına hakaret etmem. Ben bir insanım, ben bir devrimci demokrat insanım, ben bir Alevi-Bektaşiyim. Bizim özümüzde insanseverlik vardır” diyen Aydın şöyle devam etti:

“İnsanlığa ve insanlara karşı olan tutumlara da hoşgörülü değiliz. İnsanca yaşamadan taraf olduğum, derin bir karamsarlıkla vicdanım sızladığı için, ülkemizin geleceği için başta bir vatandaş olarak milyonlarca insanın gelecekten umudunu kestiğini gördüğüm için yüreğimdeki acıyla ben bazı şeyleri yazdım. Tabii ki partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘milyonlarca insanın yöneticisiyim’ diyorsa bu eleştirilere kulak tıkamamalıydı. Biz de savunmamızı bu yönde yaptık. Bir hakaret kastı olmadan düşüncelerimi belirtmek istediğimi ifade ettim mahkemede de. Aynı şekilde bana gelen celple mağdur deniyor. Mağdur Recep Tayyip Erdoğan! Şimdi mağdur sayın Recep Tayyip Erdoğan mı milyonlarca insan mı? 13 Aralık’ta da söyleyeceğim. Biz özgürlükleri istiyoruz. Vicdan özgürlüğü istiyoruz. Hapishanelere insanların doldurulmamasını, çocukların da yataklara aç girmemesini istiyoruz. Bir avuç insanın daha da zenginleşmesi uğruna ülkenin mal varlıklarının yağmalanmasını istemiyoruz. Ülkemizin işgalciler altında ezilmesini istemiyoruz. Ve Türkiye’nin demokratik laik bir Cumhuriyet olarak gelişmesini yaşamasını istiyoruz. Okuyan, çalışan, zeki beyinlerin de yurtdışına kaçmasının engellenmesini istiyoruz. Bunları istemek suç mu bunları istemek hakaret mi? Eğer hakaret ise ben bunları hakaret olarak kabul etmiyorum.

“KİM SUÇ İŞLİYORSA ERDOĞAN ÖDÜLLENDİRİYOR”

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bize teşekkür etmesi gerekir. Çünkü sarayına doldurduğu dalkavuklarla bu ülke yönetilemez. Sarayına yaptığı harcamalarla binlerce çocuğun karnı doyabilir. O yüzden ben bir vatandaşım, insanım, yazarım bu feryatlarım, cumhurbaşkanı duysun diyedir. Sayın Cumhurbaşkanına feryatlarımız vardır. Ülke yanıyor ormanlarıyla yanıyor. Sivas yanıyor. Sivas’ın katillerini affeden Cumhurbaşkanı sen benim cumhurbaşkanım olamazsın. Türkiye’de kim suç işliyorsa Sayın Recep Tayyip Erdoğan ödüllendiriyor. Bizim maksadımız ülkeyi yaşanabilir bir hale getirmektir. Ülkeyi kim yaşanmaz kılıyorsa onlardan da hesap sormak bir vatandaş olarak benim görevimdir. Benim yatağa yattığımda vicdanım rahat uyuyabilmem için Türkiye’de yapılan haksızlıkları haykırmam gerekiyor. Bizler vatandaş olarak yapmamız gerekenleri yapmamışsak bugünkü Recep Tayyip Erdoğan rejimi doğuyor. Milyonlarca insan bir olup Cumhurbaşkanına dava açmış olsalardı, cumhurbaşkanı böyle uydurma nedenlerle binlerce insana dava açamazdı.

“BENİM SÖYLEDİKLERİMİ DİNLEMEK ZORUNDASIN!”

Ben sana neden hakaret edeyim? Ben sana yaptığın hataları söylüyorum. O zaman siyasi erk olma, cumhurbaşkanı olma. Benim söylediklerimi dinlemek zorundasın. Ben düşünce, vicdan özgürlüğüyle bu ülkede yazı yazma hakkına sahibim. O yüzden benim bu hakkımı gasp edemezsiniz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, halka kulak verin, halkın doğrularını yazan gazetecilere, aydınlara kulak verin. Onları hapse, zindanlara doldurarak bir yere varamazsınız. Saltanatınız sonsuz değilidir. Saltanatınız halkın vicdanıyla sınırlıdır. Halkın vicdanının sabır taşını taşırmayın. Nasıl ki ülkemiz hala demokrasiyle yönetiliyor diyorsanız seçimlerin de bir gün sizi değiştireceğine inancımız tamdır.”

Devrim FINDIK/İSTANBUL

İlgili Haberler:

Yazar Ayhan Aydın hakkında açılan davanın duruşması 13 Aralık’a ertelendi

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak