PİRHA- Cumartesi Anneleri eyleminin 965. haftasında basın açıklaması yapan İHD Dersim Şubesi, “Yahya Yakut’un akıbetinin açığa çıkartılması ve insanlığa karşı işlenen bu suçun şüphelileri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi talebimizi yineliyoruz” ifadelerine yer verdi.
İHD Dersim Şubesi, Cumartesi Anneleri eyleminin 965. haftasında Seyit Rıza Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı. Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve İHD ortak imzasıyla, tüm İHD şubelerince eşzamanlı yapılan ‘Yahya Yakut İçin Tüm Kayıplarımız İçin Adalet İstemekten Vazgeçmeyeceğiz’ başlıklı açıklamayı İHD Dersim Şubesi yöneticilerinden Nilüfer Aktağ okudu.
965. HAFTADA YAHYA YAKUT’UN AKIBETİ SORULDU
Türkiye’de yüzlerce insanın devlet politikası sonucu olarak gözaltında kaybedildiğini, gözaltında kaybetmelerle ilgili başvuruların büyük bir kısmının soruşturma ve yargılama konusu olmadan kapatıldığını belirten Aktağ, “Şeklen soruşturma yapılanlar ve dava açılanların neredeyse tamamında zamanaşımı ve beraat kararları verilerek süreç cezasızlıkla sonuçlandırıldı. Kayıpların izini sürenler ise hukuksuz yasaklamalar, polis şiddeti, gözaltılar, soruşturma ve kovuşturmalara maruz bırakıldı” dedi.
965. haftada, “Devlet bize tüm kapıları kapattı ama biz umudun kapısını hep açık tuttuk” diyen Yakut Ailesi’nin yaşadıklarını kamuoyu ile paylaştıklarını ifade eden Aktağ, dosya detaylarını aktardı.
“23 yaşındaki 5 çocuk babası Yahya Yakut Mardin/Dargeçit/Altınoluk (Gêra Cafer) Köyü’nde yaşıyordu. Korucu olmayı reddettiği için güvenlik güçleri tarafından tehdit ediliyordu. Yakut Ailesi bu nedenle köyü terk ederek, Dargeçit’e taşındı. Yahya Yakut, Köyündeki geçim olanaklarından mahrum kalan ailesinin geçimini sağlayabilmek için, Konya’da inşaat işlerinde çalışan akrabalarının yanına gitmeye karar verdi. 5 Eylül 1993 tarihinde Konya otobüslerinin kalktığı Midyat Otogarı’na gitmek üzere evden çıktı.
“GÖZALTINDA KAYBEDİLDİ, BİR DAHA HABER ALINAMADI”
Yahya Yakut’un Midyat’a gitmek için bindiği dolmuş yol güzergahında iki kez askerler ve korucular tarafından durduruldu ve tüm yolculara GBT işlemi yapıldı. Yahya Yakut’a; ”Nereye gidiyorsun, ne yapacaksın?” gibi sorular sorulduktan sonra dolmuşun geçmesine izin verildi.
Midyat Otogarı’na ulaşan Yahya Yakut, Konya otobüsünün kalkış saatini beklemek üzere otogarda çay içebileceği bir mekanda oturdu. Kısa bir süre sonra silahlı, sivil giyimli, özel harekat timlerinin kullandığı kar maskeli kişiler yanına gelerek kimliğini istedi. Kimlik kontrolü sonrası “ifade vermek için bizimle geleceksin” denildi. İfade vermesini gerektirecek bir durum olmadığı için Yahya Yakut gözaltına direndi. Ancak şiddet uygulanarak zorla gözaltına alındı. Olay otogarda bulunan çok sayıda kişinin gözleri önünde gerçekleşti.
Yahya Yakut’un gözaltına alındığını haber alan eşi ve annesi Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığına ve Midyat Jandarma Karakoluna başvurdu ancak bir sonuç alamadı. Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığına verdikleri dilekçenin ise işleme konulup konulmadığını bile öğrenemediler. Yahya Yakut’tan bir daha haber alınamadı.
965. haftamızda Yahya Yakut’un akıbetinin açığa çıkartılması ve işlenen bu insanlığa karşı suçun şüphelileri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi talebimizi yineliyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin; Yahya Yakut için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan ve kayıtlarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.