PİRHA- Fethiye Emek ve Demokrasi Güçleri, Sivas Katliamının 28. yılında basın açıklaması gerçekleştirdi. Katliamın planlı ve organize bir şekilde gerçekleştiğine işaret eden PSAKD Fethiye Şube Başkan Turgut Sevinç “Sivas Katliamı egemenlerin organize ettiği ve katil güruhun tetikçiliğiyle hayata geçirilmiş planlı bir katliamdı” ifadelerini kullandı.
Fethiye Emek ve Demokrasi Güçleri Sivas Madımak Katliamının 28. yılına dair basın açıklaması düzenledi.
CHP, HDP, EMEP, TİP, Eğitim Sen, SES, Emekli Sen, Tüm Emekli Sen, BES, Fethiye Kadın Platformu ve Fethiye kadın Dayanışma Derneğinin destek verdiği açıklamayı Fethiye Emek ve Demokrasi Güçleri adına Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Şube Başkanı Turgut Sevinç okudu.
“KATLİAM PLANLI VE ORGANİZE ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ”
Sevinç, Bundan tam 28 yıl once Pirimiz Pir Sultan Abdal’ı anma etkinlikleri kapsamında Sivas’a giden yüzlerce canımızdan 33′ anımız gerici ve katil bir sürü tarafından vahşice katledildiler. Bu katliam, devlet güçlerinin göz yummaları ve ötesinde yönlendirmeleriyle, son derece planlı ve organize bir çalışmanın sonucunda gerçekleştirildi.
Katliamın öncesinde gerici ve şeriatçı örgütler haftalarca nefret ve düşmanlık içeren bildiriler dağıtıp “kıyam” çağrılarıyla Sivas’a gelecek olan aydınlarımızı ve canlarımızı hedef gösterdiler.
Katliamın yaşandığı gün devlet yetkilileri şeriatçı güruhun toplanmasını ve kalabalıklaşmasını saatlerce seyrettiler. Bu insanlık düşmanı katiller kan ve intikam sloganlarıyla katliam için harekete geçerlerken hiçbir devlet gücü onlara değil müdahale etmek, herhangi bir hamlede dahi bulunmadı. Bu katiller planlı bir şekilde teşvik edilip yönlendirildiler. Katliamcı güruh önce etkinliğin yapıldığı Kültür Merkezine saldırdı. Ancak orada bulunan canların direnişiyle püskürtüldüler. Şeriatçı-yobaz katil sürüsü nefret saçarak, sloganlar ve tekbirler eşliğinde otele yönelip güvenlik güçlerinin gözleri önünde bu barbarca katliamı gerçekleştirdiler.
“MADIMAK EĞEMENLERİN HAYATA GEÇİRDİĞİ PLANLI BİR KATLİAMDI”
Açıkça görüldüğü gibi Sivas Madımak Oteli Katliamı egemenlerin organize ettiği ve katil güruhun tetikçiliğiyle hayata geçirdiği planlı bir katliamdı. Sonra bu katliamda yer alan gerici katil güruh içinden sadece çok küçük bir grup hakkında dava açıldı. Uzun süren yargılamalar sonunda bu katillerin çoğu ya hiç ceza almadılar ya da küçük cezalarla kurtuldular. Hiçbir sağlık sorunu olmayan, katliamda başı çekenlerden biri olduğu kanıtlanan ve mahkemede hiçbir pişmanlık belirtmeyen Ahmet Turan Kılıç tamamen hukuksuz bir kararla affedildi. Haklarında dava açılan katillerin bir kısmı ise hiç bulun(a)madı. Daha sonra bu katillerin bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri, hatta resmi olarak haklarında arama kararları olmasına rağmen evlendikleri, askere gittikleri, işe girip çalıştıkları, ehliyet aldıkları anlaşıldı. Bir kısmı da arama kararlarına rağmen hiçbir engelle karşılaşmadan rahatça yurtdışına çıktılar. Bu gün özellikle Almanya’da yaşadıkları tespit edilen bazı katillerin ise hala iade edilmediği gibi, içişleri bakanlığının ”aranan teröristler” listesinde de olmadıkları avukatlarımızca tespit edilmiştir. Madımak Katliamının zamanaşımına uğratılmasına ”hayırlı olsun” diyenlerin iktidarında;
Kürt halkının inkarından, Roboski katliamına, Ankara gar katliamından, Suruç katliamına, Diyarbakır’dan Antep’e kadar sayısını dahi unuttuğumuz katliamları yaşadık, gördük. Milyonlarca insanı açlığa ve yoksulluğa mahkum eden bu iktidar Covid 19 pandemisini bahane ederek, insanların özel yaşam alanlarını kısıtlamıştır. Ülkede on binlerce esnaf iflas etmişken, insanlar intihar ederken AKP’nin derdi canlı müzik yasaklamaktır.
AKP nefret ve kin, ötekileştirici ve inkarcı söylemleri yaşamın her alanında sürdürmektedir. , Bu gün çok daha net görüyoruz ki o gün “Madımak otelini kuşatan zihniyet, mafyalaşarak ülkeyi kuşatmış durumdadır. Bu nefret ve ötekileştirici söylemlerin bir sonucu olarak HDP İzmir il örgütüne yapılan saldırı sonucuna Deniz Poyraz katledilmiştir dedi.
Yine AK iktidarı kadının özgürleşmesine karşı açık ve aleni bir tavır içindedir. Buna verilecek en somut ve belirgin örneklerden biri de, kamuoyunda ”İstanbul sözleşmesi” olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan Sözleşmesi’nden çekildi. Bu, zaten hayatın birçok alanında şiddete maruz kalan kadınların daha da savunmasız kalmaları anlamına geliyor.
Ama biz Aleviler, biz Demokratlar, biz Laikler, biz Devrimciler, biz yurtseverler asla karanlığa teslim olmayacağız.
Şah Kalender’den Koray Kaya’ya Pir Sultan Abdal’dan Hasret Gültekin’e uzanan bu onurlu tarih bizimdir. Ve asla onların yolunu terk etmeyeceğiz. Sivas’ın ışığını söndürmeyeceğiz.
Bütün halkımızı bir daha böyle acıları ve katliamları yaşamamak için Sivas Madımak Katliamında yitirdiğimiz canlarımızı, Önderimiz Pir Sultan Abdal’ın “Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz” şiarıyla
Sivas Madımak katliamını unutmadık affetmiyoruz.
2 Temmuz günü yine Sivas’tayız.!
Madımak utanç müzesi olacak.!
PİRHA/FETHİYE-MUĞLA
Yoruma kapalı.