PİRHA- Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şubesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Dil din ırk inanç ayrımı yapılmadan insanların güvende kardeşçe yaşamasının koşulları yaratılmalıdır. Biz Alevilerin inanç yerleri doğadır. İnanç alanlarımız, doğamız ve ormanlarımız yok edilmemelidir. İnanç yerlerimize ve kutsal mekanlarımıza saldırılara son verilmelidir” çağrısında bulundu.
Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şubesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde yürütülen militarist savaş siyasetine karşı, biz Aleviler olarak barış ve çözüm talebimizi yineliyoruz” denildi.
Barış için taleplerini sıralayan DAD ankara Şube’nin açıklaması şöyle:
“Dostluklar Kurulsun İnsanlar Gülsün
Barış Güvercini Uçsun Dünyada
Yok Olsun Kötülük Düşmanlık Ölsün
Barış Güvercini Uçsun Dünyada
Dostluklar Kurulsun İnsanlar Gülsün
Son Bulsun Savaşlar Kimse Ölmesin
– Nesimi Çimen
1 Eylül barışın küresel düzeyde haykırıldığı bir gün kabul edilse de, halklar ve inançlar üzerinde ki saldırılar o günden bugüne son bulmadı, acı ve gözyaşı yer kürede hiç eksik olmadı.
Özellikle son yıllarda Ortadoğu’da insanlık tarihinin bu en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşına tanıklık etmekteyiz. Binlerce yıldır bu coğrafyada yaşayan Kadim halklar, kültürler, inançlar, çeteleri tarafından yerle yeksan edilmektedir.
“KÜLTÜREL DEĞERLER YOK EDİLMEKTE”
İlerici insanlığın biriktirdiği tüm kültürel değerler, yok edilmekle yüz yüzedir.
Kuşkusuz yaşanan vahşet insanlık açısından büyük bir trajedi olduğu gibi, aynı zamanda insanlık değerlerine yönelmiş bir kültürel kırımından geçmektedir.
Sistem kendi bekaasının devamı uğruna iyi niyet ve barış girişimlerini görmezden gelip günden güne daha azgın bir şekilde saldırganlığını sürdürmektedir. Tek adam diktasıyla tüm kazanılmış haklar bir bir budanarak hak, hukuk, adalet yok sayılıp halkların iradesi de mahkum edilmiştir.
Başta Kürtler ve Aleviler olmak üzere sarayı ve iktidarını onaylamayan kim varsa düşman kabul edilmekte. Çıkardıkları keyfi yasalarla zulüm zulumatla insanları cezaevlerine doldurup işkence ve baskıyla sindirmeye çalışırken, diğer taraftan küresel bir salgın hastalık “Covid-19” süreci kendi çıkarları doğrultusunda işletip, hak arama mücadelesinde sokakları, meydanları kapatıp, örgütlü yaşamı sonlandırarak, emekçileri işinden aşından edip açlıkla terbiye etme yoluna gidilmektedir.
TALEPLER
Biz kızılbaş reya heg sürekleri olarak cümle cana bir nazarla bakan inancımız gereği her daim haklının mazlumun ve ezilenin yanında durmuşuzdur.
Bu vesileyle
1 Eylül Dünya barış gününde yürütülen militarist savaş siyasetine karşı, biz Aleviler olarak barış ve çözüm talebimizi yineliyoruz.
Dil din ırk inanç ayrımı yapılmadan insanların güvende kardeşçe yaşamasının koşulları yaratılmalıdır.
Biz Alevilerin inanç yerleri doğadır. İnanç alanlarımız, doğamız ve ormanlarımız yok edilmemelidir.
İnanç yerlerimize ve kutsal mekanlarımıza saldırılara son verilmelidir.
Tüm operasyonlara rağmen Kürt halkının dinmeyen barış çığlığına kulak verilmelidir.
Bir Eylül vesilesiyle çatışma ve kaostan vazgeçilmelidir.
Tekçi gerici eğitim sistemi ile Cihat çağrıları gibi dayatılan eğitim sisteminden vaz geçip demokratik, bilimsel anadilde eğitim hakkı tanınmalıdır.
1 Eylül dünya barış günü kutlu olsun !
1 îlon roja aştiyê u cîhanê pîroz be !
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.