PİRHA-PSAKD Ataşehir Şubesi tarafından gerçekleştirilen ‘Alevilerin Hak Mücadelesinde Yeni Yol ve Yöntem Arayışları Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede Alevi hareketinin çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde, taleplerini güncelleyerek, kendi yolunu kendisinin çizmesi gerektiği vurgulandı.
PSAKD Ataşehir Şubesi tarafından 2 gün süren ‘Alevilerin Hak Mücadelesinde Yeni Yol ve Yöntem Arayışları Çalıştayı düzenlendi. Çalıştayda Alevi inancına yönelik bir çok konu masaya yatırıldı.
Yapılan tartışmaların ardından yayınlanan sonuç bildirgesinde ‘Ne yaptık? Eksik Olan Ne? Bu Eksikliği Nasıl Tamamlayabiliriz?’ sorularına yönelik alınan çözüm önerileri sıralandı.
Bildirgede şu ifadeler yer aldı:
“ALEVİ HAREKETİ ESKİ İVMESİNİ KAYBETTİ”
“Bu ülkede yaşayan Aleviler olarak son 70 yıllık süreçte göç ve kentleşmeyle birlikte büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadık. Bu değişim ve dönüşümlerin sonucunda geleneksel kurumlarımızı sürdürmekte çok büyük sorunlar ile karşılaştık. Yaşadığımız en önemli sorun, çok yönlü yürütülen asimilasyon girişimleri ve baskılardır.
Tüm bu kuşatmalar karşısında Demokratik Alevi hareketi, başta asimilasyon olmak üzere yaşanan saldırılara karşı istenilen düzeyde cevap olamadığı gibi, Alevileri harekete geçiren yapılar olmaktan da hızla uzaklaşmıştır.
Yaşanılan saldırılar karşısında Alevi hareketi, sürecin iç tehlike yönünü göz ardı etmiş, örgütlenme ve birlik olma konusu ihmal edilmiştir. Kurulma felsefesi ve amacından giderek uzaklaşan Alevi hareketi, başta asimilasyon olmak üzere karşılaşılan saldırılara karşı istenilen düzeyde cevap olamadığı, gibi örgütü harekete geçirebilen yapılar olmaktan da uzaklaşmıştır.
Alevi hareketinin ivmesini kaybettiği, ihtiyaca cevap veremediği, rotasının değiştiği, etkisizleştiği ve dağılma riski taşıdığı su götürmez bir gerçektir. Sorunlar artık yapısal bir hal almıştır.
Bu sürecin toparlanması ve hareketin özlenen eski ivmesine kavuşması için kendi sorunları ile yüzleşmelerin olacağı, daha derinlikli tartışmaların yapılacağı, günümüzün ve geleceğin ihtiyacı olarak doğmuştur. Bu düşünce ve tespitler doğrultusunda “Alevilerin Hak Mücadelesinde Yeni Yol ve Yöntem Arayışları” ana başlığıyla 2 günlük bir çalıştayı gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
Yapmış olduğumuz çalıştayda; Demokratik Alevi Hareketi’nin Doğduğu Koşullar ve Mücadelesi, Alevilerin Güncel Sorunları Ve Talepleri, Alevi Hareketinin Bugünkü Durumu ve Geleceğin Örgütlenme Yöntemleri konuşulmuş, bu yönde tartışmalar yürütülmüştür.
“HAREKETİMİZ ÇAĞIN İHTİYAÇLARINA GÖRE YOLUNU ÇİZMELİ”
Alevi hareketinin geldiği nokta küçümsenecek, elimizin tersiyle itilecek, toplumsal olarak üretileni yok sayan, negatif bir yaklaşım doğru değildir. Dünya değişiyor; bu değişimle saldırı araçları da değişmiş/gelişmiş durumda. Bu nedenle çalışmaları aynı araç, yöntem ve tarzlarla yürütmek, eskiyi tekrarlamak kurumlarımızı geriye doğru götürmüştür.
30 yılın muazzam bir birikimi var, bu birikimi daha da kuvvetlendirmemiz gerekiyor. Kurumlarımızın ve cemevlerimizin arzuladığımız düzeye kavuşturulması zor olmayacaktır.
Bugün gelinen noktadan itibaren 30 yılın birikimiyle bizim tarzımıza, inancımıza uygun yeni bir yöntemi çıkarmak mümkündür.
Hareketimizin yeniden çağımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde, taleplerin güncellenerek, kendi yolunu kendisinin çizmesi gerekmektedir.
“NE YAPTIK? EKSİK OLAN NE? BU EKSİKLİĞİ NASIL TAMAMLAYABİLİRİZ?”
1-Bugünün güncel sorunlarının çözümünün nasıl olması gerektiği, kollektif bir tartışma süreci ile olacaktır. Sağlıklı bir tartışma süreci başlatılmalıdır. Bu örgüte hizmet eden bu dünyanın içindeki insanların katılımıyla program çıkarılmalıdır.
2-Diyanetten pay alan değil, diyaneti kaldıran, inançlarda eşit temsiliyet için mücadele eden olmalıyız.
3-Sendika tüzüğü üzerine kurulan Alevi örgütlenmeleri mevcut. Başka bir yol ve yöntem, deneyim olmadığından kaynaklı sorunlar yaşanmaktadır. Yani kendimizi tanımlamaya yönelik örgütlenmeye evrilmeliyiz.
4-Üyelikten başlayarak cemevlerinin yönetimi inancımıza, hukukumuza uygun yapılmalıdır. Cemde uygulanan metot, yüzde yüz rızalığı esas alan, insanı esas alan metottur, bu örgütlenmemizin ilham kaynağı olmalıdır.
5-Üyelik sistemi tümden değiştirilmeli, üye olmak isteyen her can cem veya meclis önünde rızalığa dayalı üyeliğe kabul edilmelidir.
6-Muhalefetsiz seçimler, muhalefetsiz yönetimler için gerekli tedbirler alınmalıdır.
7-Alevi kurumları siyaset yapmalıdır ama birilerinin değil Alevilerin siyasetini yapmalıdır. Bizi birilerine götüren değil, onları bize getiren siyaset yapmalıyız.
8-Bölgesel örgütlenmeler çok daha kısa sürede kendini değiştirme eğilimi gösterir. “Yol bir sürek binbir” öğretisinin karşılığı olarak farklı bölgelerdeki farklı kültürel özelliklerinden dolayı değişim için bölgesel örgütlenme önemsenmelidir.
9-Siyasi taleplerimiz ve dünyaya bakış açımız ile ilgili tüm eksiklerine rağmen programatik bir bakış açımız var, ancak inanç ile ilgili yok. En kısa zamanda inanca bakış açımız berrak hale getirilmelidir.
10-Biz genel merkezin yönetimlerini de şubelerden belirlemeliyiz. Her şubenin mutlaka bir genel merkez temsilcisi olmalı. Her bölgeden temsilciler seçilmeli.
11-Şubeler arasında ekonomik uçurumları ortadan kaldıracak tedbirler alınmalıdır.
12-Alevi kurumlarında seçim modeli değişmelidir. Birbirlerini eksilten değil farklılıkları içinde barındıran modeller oluşturulmalı. Farklı listeler olması durumunda her listenin aldığı oy oranında temsiliyet olmalıdır.
13-Şubeler GYK, bölgelerden MYK olmalı. Teknik kadro ayrıca belirlenmeli; mali müşavir, hukukçu, öğretmen, basın-yayın, kültür-sanat gibi .
14-Denetim kurulu ayrı listelerden gelenlerden olmalı, disiplin kurulu ortadan kaldırılarak yerine şube meclisleri oluşturulmalıdır.
15-Kuralları, ilkeleri, programı belli olan, nasıl olacağı noktasında ortaklaşılan programımız olmalı.
16-Alevi toplumu ile Alevi kurumları arasındaki bağları güçlendirecek alan çalışmaları yapılmalı.
17-Dergahlarımız ile ilişkilerimizi güçlendirecek çalışmalar yapılmalı.
18-Eşit yurttaşlık mücadelesi verirken bir yandan da inancımız gereği dünyada yaşanan bütün mağduriyetlere duyarlı olmalı; haksızlığa uğrayan ve demokrasi mücadelesi veren tüm kesimler ile birlikte olmalıyız. Bu durum demokratik mücadelede eşit yurttaşlığı kimlik inşası olarak görmek anlamı taşır.
19-Ekonomik yanımızın güçlenmesi için kooperatifleşme tarzı örgütlenmeler içerisine girmeli, işsizlik sorunu yaşayan gençlerimize istihdam imkanları sağlamalıyız.
20-Gençlik örgütlenmesine önem vermeli, kurumlarımızı gençlerimiz için daha cazip hale getirmeliyiz.
21-Cinsiyet ayrımcılığını önleme mücadelesinde erkeklere de görevler veren programlar geliştirilmelidir. Bu, kadından çok yolun ihtiyacıdır.
22-Örgütlerde, inanç kurullarında, meclislerde, yönetim kadrolarında kadının eşit temsiliyetini sağlayacak tüzük değişikliği yapılmalıdır.
23-Cem erkanlarında, post makamında, 12 hizmette analarımız ve kadınlarımız da yer almalıdır.
24-Örgütlerimizde kadın kolları değil, kadın meclisleri oluşturulmalı, Alevi kurumlarında olan bütün kadınların bir araya gelebileceği, ortak kararlar alabileceği koşullar oluşturulmalıdır.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.