Alevi Haber Ajansi

Demirtaş’ın duruşmasına alınmadılar: Askeri dönemde dahi sorun yaşamadık

HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuksuz yargılandığı ana davası Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Demirtaş’ın duruşmasına alınmayan Sınır Tanımayan Avukatlar Üyesi Per Stadig, ‘Daha önce Askeri Mahkemelere dahi alınıyorduk, böyle bir sorun yaşamadım’ dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuksuz yargılandığı ana davası Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Duruşmanın ilk günü olan 7 Ocak’ta duruşmayı izlemek için İsveç’ten gelen Sınır Tanımayan Avukatlar üyesi Per Stadig ve Stende Geer Sincan Cezaevi Kampüsü’nden içeri alınmadı. Sınır Tanımayan Avukatlar uzun süre beklemelerine rağmen içeriye alınmaları üzerine kampüs önünde ayrıldılar. Avukatların ayrılmasından 4,5 saat sonra karar veren mahkeme heyeti duruşmaya alınabileceklerini belirtti.

Sincan Cezaevi Kampusu’ndan geri dönen avukatlar Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmede bulundular.

“ASKERİ MAHKEMELER DÖNEMİNDE BİLE MAHKEMEYE ALINDIK”

Avukatlardan Per Stadig, Türkiye’ye birçok kez duruşmaya katılmak için geldiğini ve daha önce böyle bir uygulama ile karşılaşmadığını söyledi. 1988 yılından bu yana Türkiye’de yargılama süreçlerini takip ettiğini kaydeden Stadig, “Onlarca defa geldim ama daha önce böyle bir uygulama ile karşılaşmadım. Sınır Tanımayan avukatlar olarak ilk kez geliyorum. 1988 yılında ilk kez geldim o dönemde Askeri Mahkemelere dahi alınıyorduk, böyle bir sorun yaşamadım” dedi.

“HDP’Lİ SİYASETÇİLERİ İÇERDE TUTMAK İÇİN AÇILAN DAVALAR”

Selahattin Demirtaş’ın 18 Eylül 2019 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görülen duruşmasını takip ettiğini ve burada davalar hakkında bilgi sahibi olduğunu belirten Stadig, “Bu davalar suç teşkil etmekten ziyade politik davalar. Sadece HDP’li siyasetçileri içeride tutmak için hazırlanmış. Devletin kasıtlı olarak siyasetçileri içerde tutmak için açtığı davalar” diye belirtti.

“ADALET BAKANLIĞI TALEBİMİZE YANIT VERMEDİ”

Stadig, akredite olmadığı gerekçesiyle duruşmaya alınmamalarına ilişkin de şunları söyledi:

“Kendi ülkemizde Adalet Bakanlığı tarafından Türkiye’nin Adalet Bakanlığı’na duruşmayı izlemek istediğimize dair yazı yazıldı ancak cevap verilmedi. Bu çok ilginç bir durum aslında böyle bir başvurunun da olmaması lazım. İlkesel olarak duruşmalara herkesin katılabilmesi gerekiyor. Olmaması gereken bir sistem, dava sırasında ismini bildirir girersin.”

“YARGIÇLAR KANAAT İÇİN FARKLI YERLERE BAKIYORLAR”

Stadig, Türkiye’de takip ettiği siyasi davalara dair gözlemlerini şöyle sıraladı: “1980’lerin sonlarında takip ettiğim davaların en azından düşme ihtimali daha yüksekti. O dönemde görülen davaların birçoğu düşüyordu. Ama bu dönemdeki davaların süreçleri çok daha uzun ve sonuçlanmıyor. Bir de o dönemin yargıç profilleri ile bu dönemin farklı. O dönemdeki yargıçlar daha tecrübeli, daha bilgili ve kapasiteleri daha iyiydi. Kendilerine özgüvenleri vardı. Bugün onların çoğu görevlerinden alındılar. Şimdiki yargıçlara bakıldığında daha genç, özgüveni olmayan kanaat için farklı yerlere bakan yargıçlar.”

Stadig, mahkeme heyetlerinde değişim ile de yargıya müdahale edildiği kanısına vardığını söyledi.

“DAVANIN GÖRÜNÜR OLMASINI İSTEMİYOR OLABİLİRLER”

Demirtaş’ın duruşmasına alınmayan avukat Stende Geer ise duruşmaya alınmamaları için bir gerekçe olmadığını söyledi. İsveç’te sadece mağdurların korunması gereken duruşmalar ile istihbarat yetkililerinin yargılandığı dava duruşmalarının kapalı yapıldığını anlatan Geer, şöyle devam etti: “Ama bu tür duruşmalar herkese açıktır. Tam olarak sebebini bilemiyoruz alınmamamızın ancak politik bir dava olduğu için alınmadık. Dava dosyasında güçlü bir dayanak olmadığından kaynaklı görünür olmasını istemiyor olabilirler.”

“YARGI BAĞIMSIZLIĞINI YİTİRDİ”

AİHM’in 2018 yılında Demirtaş’ın davası hakkında verdiği kararın önemli olduğunu vurgulayan Geer, “Türkiye’nin bir lideri başka bir lider olan Demirtaş’ı siyasi sebeplerle kendi rakibinin önünü kapatmak için cezaevine atıyor. Bu aslında alınan önemli bir karardı” dedi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne aday bir ülke olarak yargı bağımsızlığını yitirdiğini aktaran Geer, “Şüpheli darbe girişimi sonrasında yargıya yapılan müdahale bunu daha da imkansız kıldı” diyerek, Türkiye’nin AB’ye üye olmasının daha da imkansızlaştığını söyledi.

Sınır Tanımayan Avukatlar olarak bir çok ülkede politik davaları izlediklerini anlatan Geer, kurumunun hazırladığı raporlarda Türkiye ve Çin’de benzer uygulamaların olduğunu söyledi. Geer, Çin ve Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını ifade etti.

Geer ve Stadig, Demirtaş’ın duruşması için bugün bir kez daha Sincan’a gidecekler.

SINIR TANIMAYAN AVUKATLAR OLUŞUMU

Sınır Tanımayan Avukatlar, sahadaki insan hakları avukatlarına ve savunucularına destek vermek, kişisel veya mesleki bütün hayat alanlarında insan hakları odaklı yaklaşım geliştirmek isteyen gençleri yetiştirmek, bununla sınırlı olmadan herkeste, hayatın her alanında insan hakları duyarlılığı geliştirmek ve örselenebilir kesimlere mensup bireyleri ve insan hakları ihlallerinin mağdurlarını korumak ve savunmak amacıyla kuruldu ve bu çerçevede faaliyet yürütüyor. (MA)   

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak